Mutlak Yalnızlık Bölüm 3

90 8 4
                                    

HAKKINIZI HELAL EDİN!

 #SOMAMADENFACİASI 

HERKESİN,ÜLKEMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.

BU CİNAYETE KADER DİYENLER UTANSIN!

Milletimiz başı sağolsun

Siyaset yapmak istemiyorum artık ama bu kadar yeter.Başka bir ülke için göz yaşı döken ama kendi ülkesinde büyük bir felaket,yüzlerce can kaybı olduğunda 'Bunlar olağan şeyler her madende böyle şeyler olur.KADER diyen,kendi ülkesinden bir vatandaşa tokat atıp 'Nereye kaçıyorsun ulan İsrail dölü diyen birisi var başımızda.Ülke nereye gidiyor.Sadece MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü geri istiyoruz.Madem bunlar kader niye 200 ü aşkın korumaylasın?

Nee! Şarj %5 mi?Hemen şarja takıp aşağıya indim.Babam ailesini araştırttı.Çocuktan özür dileyip ismini öğrendim.İsmi Ege'ydi.Cem Bey kolunda kırık olabileceğini söyledi.Tabi daha röntgen çektirmeden bunu bilemeyiz ama kolu şişmişti.Bende böyle şeyleri çok yaşadığım için.Başındanda darbe almıştı.Başı kanıyordu.Nasıl çarptıysam artık.Başını sarıp benim yatağımı ona hazırladım.'Teşekkür ederim'  deyip yatağa uzandı.Çocuğa karşı kendimi çok mahcup hissediyordum.

'Ege kendini iyi hissediyormusun?Tabi bu soruyu sormam fazla saçma oldu ama.Bu arada ben Eylül.'

'Teşekkür ederim Eylül.Evet iyiyim sadece biraz başım ağrıyor.'

'Hap falan istermisin hemen getirebilirim.'

'Yok teşekkür ederim'  dedi.

'Eğer bir isteğin olursa ben hemen yan odadayım.Zaten Cem Bey bugün burada kalıcak.Herhangi bir şey olduğunda seslenmen yeter.'  dedim ve hemen kendimi Burak'ın odasına attım.

Bir kaç gün -Ege iyileşene kadar- Burakla aynı odada kalıcaz.Tabi benim için biraz zor olucak ama.Bunda ne var sonuçta o abin diyeceksiniz ama utanırım ben ya.Bi kere rahat giyinemem.Ben giyinirken etrafı çok dağıtırım.Beğenmem çıkartırım falan.TAMAM çok önem vermem ama yinede benim için önemli olan geceler için birazcık kararsız oluyorum.Abimden bile utanıyorum.Siz utanmazmısıız? AAA!! Çok ayıp.Sonuçta o bir erkek.Neyse acaba Ege benim hakkımda ne düşündü?Onu yaraladığım için benden nefret etmiş olmasın.Niye etsinki sonuçta onun suçu birden önüme atladı.HAYIR! Senin suçun Eylül! Kırmızı ışıkta geçen sensin. Ve iç sesim herzamanki gibi susmak bilmiyor. Birden çalan şarkıyla kendime geldim. Arayan Derin'di. Annem onun alışverişe gittiğini söylemişti. Telefonu açtım.

'Alo'

'Naber Eylül?'

'Kötü sen?'

'İyide,hayırdır?'

'Sen eve gelince anlatsam?'

'Tamam o zaman,beni alabilirmisin diyecektim.Zafer Plazanın önündeyimde.'

'Tamam bekle 15 dakikaya ordayım.'

'Tamam bekliyorum.'  dedi ve telefonu kapattı.Dışarı çıkmam belki biraz kafamı dağıtır.Ege'ye ve kendime bir kaç parça şey de alırım.Botlarımı giydim.Dışarı çıkıp arabaya atladım.Zafer Plazaya doğru yola koyuldum.Zafere vardığımda Derin banklardan birine oturmuş bir noktaya çok dikkatli bir şekilde bakıyordu.Arabayı müsait bir yere parkedip Derinin yanına gittim.

'Hey! Derin.'

'Heh Eylül.''

'Hadii gel ilk bi alışveriş yapalım.Kafa dağıtmak istiyorum biraz.'

MUTLAK YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin