vingt-deux

415 39 15
                                    


Arabaya bindiklerinde ikisi de konuşmadı. Michael arabayı çalıştırdığında Luke telefonunu çıkardı. İki dakika boyunca Luke telefonuyla ilgilenirken Michael arabayı sürüyordu.

Kimsenin olmadığı bir sokağa girdiklerinde Luke kafasını telefonundan kaldırdı. ''Beni kaçırıp organlarımı çalmayacaksın, değil mi?''

Michael cevap vermek yerine arabayı kenara çekip durdurdu. ''Arka koltuğa geç.''

''Lütfen, de.''

''Lütfen arka koltuğa geçer misin, Luke?''

Sarışın çocuk telefonunu cebine koyup kapısını açtı ve dışarıya çıktı. Michael da onunla birlikte çıkmıştı. Arka kapıyı açıp otururken Michael ondan daha hızlı olduğundan ondan önce oturmuştu. Ancak Luke hala Michael'ın ne yapacağını bilmiyordu.

Kapıyı açtı ve koltuğa oturdu. Kapıyı kapatıp Michael'a döndüğünde dudaklarının üstünde onun dudaklarını hissetti.

Luke birkaç saniye sonra çekilip ''Evine gitmeyecek miyiz?'' diye sordu.

''Eve gidene kadar bekleyemem.''

Michael, Luke'un koltuğa uzanmasına yardım etti ve onun üstüne çıktı. Luke'un boyu çok uzundu ve koltuğa tam olarak sığmıyordu.

Sarışının tişörtünü çıkardı. Vücudunun görünen her kısmına öpücükler bırakmaya başladı. Kendi tişörtünü de çıkardıktan sonra onu da yere bıraktı ve elleri Luke'un kemerini buldu. Hızlıca kemeri çözdükten pantolondan da kurtuldu.

Luke'un boynuna doğru eğildi ve orayı ısırdı. Luke'dan kısık sesli bir inleme kazandı. Düz bir çizgi halinde öpmeye devam ederek aşağılara indi. Boxerın olduğu yere gelince yavaşça onu Luke'un bacaklarından sıyırdı.

Kendi pantolonu ve boxerını aynı anda çıkartarak yere bıraktı. Dudaklarını Luke ile birleştirdi. Sarışın, ellerini Michael'ın saçlarına çıkarttı. Ve Michael onun içine haber vermeden sertçe girdiğinde mavi saçlı çocuğun ağzının içine inleyerek saçlarını çekiştirdi.

Michael, git-gellerine hızlıca başladı. Dudaklarını ayırdıklarında Luke küfür ederek inlemeye başladı. Michael'ın sırtını tırnaklarıyla çiziyordu.

''Sikeyim!'' Son harfi uzatarak bağırdı, ''Michael!''

Sesi arabanın dışına çıkıyordu. Dışarıda kimse olmadığı için şanslılardı. Ancak her an biri oradan geçebilirdi.

''G-Geleceğim.'' Luke bunu dedikten saniyeler sonra siyah araba koltuğuna boşalmıştı. Daha sonra Michael da onun içine geldi.

Yavaşça sarışının içinden çıktı ve eşyaları attığı yere oturdu. Çünkü Luke tüm koltuğu kaplıyor, Michael'a oturacak yer bırakmıyordu.

''Koltuğu sen temizleyeceksin.'' Michael rahatsızca kıprandı. Yer rahat değildi.

Luke hızlı nefes alış verişlerinin arasından ''Kapa çeneni.'' dedi.

''Sen kapa çeneni.'' Michael, Luke görmese bile gözlerini devirdi. Yerden Luke'un eşyalarını alıp ona verdi. ''Ve şunları giy. Benim evime gidiyoruz.''

''Senin evine mi?'' Luke ilk olarak tişörtünü giydi. ''Beni evime geri götürürsün sanıyordum.''

''İtirazın mı var?''

''Elbette yok.''

***

Olmadı ya

Beğenmedim bunu

je t'aime ;; mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin