'' Ben Bilirim Kırmızı...''

106 9 0
                                    


' İlk adımlar hep zordur ya işte ondan böyle...'

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***



Anlık hissimi özetlemem gerekirse, tek kelime gayet yeteli gelecektir; savunmasızlık. Savunmasızdım bu şehirin ayak bastığım her yerinde, neden mi? Çünkü burası benim büyüdüğüm doğduğum ve ölmek istediğim şehir değil. Burası İstanbul. Bense bir İzmir kızıyım, her türlü tüm karakterim bile İzmir'e uygun ve bunlardan önemlisi, bilmiyorum. Nerede ne yapılır bilmiyorum, daha komiği milyonlarca insan içinde hangisine güvenilebilir bilmiyorum. Gerçi geride özlenecek kimsem kaldığı söylenemez. Tek bir kişi kaldı. Mete, üç çocukluk arkadaşımda tek sadık olanı. Diğer ikisi mi? Onların hikayesi çok uzun...Bu arada tanışalım, ben Karmen Acar ,Acarların lise sonda okuyan biricik kızı. Küçük afacan birde kardeşim var. Adı Aksel, birbirimizi severiz .Yani ben onu severim.

'Kızım ,kolilerini odaya çıkardım.' Ah tanıştırayım .Babam ,Tuğrul Acar, meşhur Acar Mimarlık Holding'in sahibi olan hani. Tabi birde annem var .İdil Acar ,İzmir'de bir veteriner kliniği vardı. Çok yakında burada da olacağından adım gibi eminim. Babamın şirketinin ana merkezi ne kadar İzmir'de olsa da , buraya taşınmamız gerekti ve buradayız .

Aşağı, odama inmeyi pas geçerek mutfağa yöneldim, acıkmıştım. Midem bulunmasın diye az yemiştim .Tabi ki yiyecek yoktu ve ben almaya gidecektim,' Anne ben markete gidiyorum.' , annemden onaylar sesler gelirken sırt çantamı alıp evden çıktım. Buraları hiç bilmesem de gelirken gördüğüm marketlerden birini illaki hatırlarım diye düşünüyorum.

Girdiğim market oldukça ünlü ve büyüktü anlaşılan, yemeği büyük ihtimalle ben yapacağım için gözüme kestirdiğim malzemeleri aldığım sepete attım . Ödemeyi yapmış ve evime doğru yürürken gerçek anlamda şanssızlığımı gösterecek şekilde poşetlerden birini evlerin metal çitlerine taktırdım. Böylece tüm malzemeler yerle buluştu. Bunları diğer poşete koyamazdım. Onda ezilebilecek sebze ve meyveler vardı. Oflayarak sırt çantamı da açıp yere eğildim ve malzemeleri çantama tıkmaya başladım. Bu arada gözümün hizasında bir çift spor ayakkabı gördüm. Kafamı kaldırdığımda bunun genç bir oğlan olduğunu gördüm. Yardım için yere eğilecekken ben her şeyi çantama tıkıp ayağa kalkmayı başarabilmiştim, kalkarken çocuğa çarpmıştım, aman ne güzel! Genç oğlanın elini cebinden çıkarttığını gördüm .Eski yaşadıklarım bana erkekler konusunda titiz ve korumacı olmayı öğretmişti .

'Selam, sanırım yenisin ben Deniz Karaca , ve biliyorum , böyle söyleyince garip oluyor.' Samimiydi . Fazlasıyla samimiydi, çok hızlıyım bugün! İlk arkadaşımı edindim bile! Hem de tavuk, ketçap mayonez ve salça sayesinde!

'Bende Karmen , Karmen Acar. Memnun oldum.' Gülerek başını salladı .'İşim olmasaydı seninle uzunca sohbet ederdim güzellik, ama nasılsa buralardaymışsın.' Dedi, selam çaktı ve gitti. Bir saniye, o daha demin bana mı güzellik dedi? Ah Tanrım! Aynı eski yaşadıklarım. Sanırım geçmişe gidiyorum. Bundan sonra sert olmaya bak kızım, dedim kendi kendime.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin