Bir anda kapı çaldı ve içeriye birkaç adam girdi . Onunla beraber ikimiz de uyandık . Adamlardan birinin elinde silah vardı . Hayır birinde değil hepsinde vardı . Ellerini omzuma koydu ve herşeyin iyi olacağını söyleyip yanımdan kalktı . Adamlardan biri onun başına silahı dayadı ve beraber odadan çıktılar . Sonra içerden sesler geldi . Bu sesler Rumeysa ve Tuğçe'ye aitti . Ardından sağır eden ses .
Dan
Odadan çıktım ve onları yerde kanlı bir şekilde gördüm . Ardından onların yanına eğildim . Ailemi öldürmüş olamazlardı . Hem nedendi ki tüm bunlar . Sonra bir adam elinde tabancasıyla yanıma geldi . Bu sefer duyduğum ses duyduğum son sesti .
Dan
Gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım . Karanlık olması beni az biraz şaşırttı . Saat kaç olmuştu acaba ? Ayriyetten Suga da yanımda yoktu . Acaba cidden gitmiş miydi ? Bu nasıl lanet bir rüyaydı anlamıyordum . Bana ne yediriyorlar da böyle boktan rüyalar görüyorum ?
Yatağın etrafına doğru bakındım . En sonunda yatağın köşesine bakmak aklıma geldi . O yerde uyuyordu . Umarım onun yere düşmesine sebep olan şey ben olmamışımdır . Yatağın kenarından ona doğru baktım ve kolunu yukarı doğru çekerek seslendim . O değil de çok fazla doğru kelimesini kullanmadım mı ?
" Yoongi . Kalk da yatağa yat . Uçmuşsun yere . Hadisene be ! " dedim ama yok anam kalkmadı . Daha doğrusu ben öyle sandım herhalde . Çünkü göz kapakları hareket ediyordu .
" Uyanıksın biliyorum . Gecenin bu saatinde yerde uyursan hasta olursun kalk hadi "
" Bırak bir kere ya ! Bir kere beni rahat bırak . Uyurken de rahat yok . Kızım sen gerizekalımısın ? "
" Sadece iyiliğini düşündüm . Aynı zamanda kâbus gördüm ve ... "
" Sabahın köründe de beni rahat bırakmayacaksın değil mi ? Ne istiyorsun sana şarkı söyleyip seni sakinleştirmemi mi ? Yoksa sana sarılıp sana gördüklerinin sadece rüya olduğunu söylememi mi istiyorsun ? " ona boş gözlerle baktım . Kafamı yatağa doğru eğdim ve yerime geri gitmeye çalıştım . Ama gidemedim çünkü beni kolumdan tutup yere çekti . Lak diye yere düştüm ve bu sayede taşa çarptım . Taş dediğim de Yoongi anladın sen . Öff ne kaan da kizel !
" Ne yapıyorsun lan sen ?! " diye bağırarak sordum . Onun bacaklarının üstünde olduğumu görünce hemen kalkmaya çalıştım . Ben her zaman çalışırım zaten . Istedigim boku yapamam . Beni tutup kendine çekti ve bacaklarının üstüne yatmama sebep oldu .
" Şimdi söyle bakalım sen küçükken annen sen kabus gördüğünde ne yapardı ? " yaptığı davranışın ölesiye hoşuma gitmesiyle birlikte düşündüm . Ne yapardı lan benim annem ? Hiç birşey yapmazdı aslında . Yanına sessizce gidip yatardım ve ona sarılırdım .
" Sadece onun yanına gidip yatardım ve ona sarıldım "
" Ama ben başka taktikler biliyorum . Benim taktiğim de kâbus gören insanların bana yaslanmasını sağlayıp onun saçlarını okşamak ve ona masal anlatmak " sesimi çıkartmadım . Ne demem gerektiğini bilmiyordum çünkü . Yani benim saçlarımı okşayıp bana masal mı anlatacaktı ? Bu çok harika ve mükemmel ve harika birşey !
Ellerini saçlarıma daldırdı ve masalı anlatmaya başladı .
" Bir varmış bir yokmuş . Genç bir kız evinde iki en yakın arkadaşıyla yaşarmış . Kızın arkadaşları onun öz kardeşleri gibiymiş - " sözünü kendi cümlemle böldüm . O sırada beni dinlerken saçlarımı okşamayı bıraktı . Yani şuna durdu diyelim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS Türkiye'ye Gelirse
FanfictionÜç A.R.M.Y olarak çılgınca bir şey yapıp onları Türkiye'ye çağırdım . Arkadaşlarıma da süpriz olur diye düşünüyordum . Tabii ki gelmeleri düşük olasılıktı fakat ...