~5~

97 4 1
                                    

Bir anda kapı çaldı ve içeriye birkaç adam girdi . Onunla beraber ikimiz de uyandık . Adamlardan birinin elinde silah vardı . Hayır birinde değil hepsinde vardı . Ellerini omzuma koydu ve herşeyin iyi olacağını söyleyip yanımdan kalktı . Adamlardan biri onun başına silahı dayadı ve beraber odadan çıktılar . Sonra içerden sesler geldi . Bu sesler Rumeysa ve Tuğçe'ye aitti . Ardından sağır eden ses .

Dan

Odadan çıktım ve onları yerde kanlı bir şekilde gördüm . Ardından onların yanına eğildim . Ailemi öldürmüş olamazlardı . Hem nedendi ki tüm bunlar . Sonra bir adam elinde tabancasıyla yanıma geldi . Bu sefer duyduğum ses duyduğum son sesti .

Dan

Gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım . Karanlık olması beni az biraz şaşırttı . Saat kaç olmuştu acaba ? Ayriyetten Suga da yanımda yoktu . Acaba cidden gitmiş miydi ? Bu nasıl lanet bir rüyaydı anlamıyordum . Bana ne yediriyorlar da böyle boktan rüyalar görüyorum ?

Yatağın etrafına doğru bakındım . En sonunda yatağın köşesine bakmak aklıma geldi . O yerde uyuyordu . Umarım onun yere düşmesine sebep olan şey ben olmamışımdır . Yatağın kenarından ona doğru baktım ve kolunu yukarı doğru çekerek seslendim . O değil de çok fazla doğru kelimesini kullanmadım mı ?

" Yoongi . Kalk da yatağa yat . Uçmuşsun yere . Hadisene be ! " dedim ama yok anam kalkmadı . Daha doğrusu ben öyle sandım herhalde . Çünkü göz kapakları hareket ediyordu .

" Uyanıksın biliyorum . Gecenin bu saatinde yerde uyursan hasta olursun kalk hadi "

" Bırak bir kere ya ! Bir kere beni rahat bırak . Uyurken de rahat yok . Kızım sen gerizekalımısın ? "

" Sadece iyiliğini düşündüm . Aynı zamanda kâbus gördüm ve ... "

" Sabahın köründe de beni rahat bırakmayacaksın değil mi ? Ne istiyorsun sana şarkı söyleyip seni sakinleştirmemi mi ? Yoksa sana sarılıp sana gördüklerinin sadece rüya olduğunu söylememi mi istiyorsun ? " ona boş gözlerle baktım . Kafamı yatağa doğru eğdim ve yerime geri gitmeye çalıştım . Ama gidemedim çünkü beni kolumdan tutup yere çekti . Lak diye yere düştüm ve bu sayede taşa çarptım . Taş dediğim de Yoongi anladın sen . Öff ne kaan da kizel !

" Ne yapıyorsun lan sen ?! " diye bağırarak sordum . Onun bacaklarının üstünde olduğumu görünce hemen kalkmaya çalıştım . Ben her zaman çalışırım zaten . Istedigim boku yapamam . Beni tutup kendine çekti ve bacaklarının üstüne yatmama sebep oldu .

" Şimdi söyle bakalım sen küçükken annen sen kabus gördüğünde ne yapardı ? " yaptığı davranışın ölesiye hoşuma gitmesiyle birlikte düşündüm . Ne yapardı lan benim annem ? Hiç birşey yapmazdı aslında . Yanına sessizce gidip yatardım ve ona sarılırdım .

" Sadece onun yanına gidip yatardım ve ona sarıldım "

" Ama ben başka taktikler biliyorum . Benim taktiğim de kâbus gören insanların bana yaslanmasını sağlayıp onun saçlarını okşamak ve ona masal anlatmak " sesimi çıkartmadım . Ne demem gerektiğini bilmiyordum çünkü . Yani benim saçlarımı okşayıp bana masal mı anlatacaktı ? Bu çok harika ve mükemmel ve harika birşey !

Ellerini saçlarıma daldırdı ve masalı anlatmaya başladı .

" Bir varmış bir yokmuş . Genç bir kız evinde iki en yakın arkadaşıyla yaşarmış . Kızın arkadaşları onun öz kardeşleri gibiymiş - " sözünü kendi cümlemle böldüm . O sırada beni dinlerken saçlarımı okşamayı bıraktı . Yani şuna durdu diyelim.

BTS Türkiye'ye GelirseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin