HIDDEN | Jeon Jungkook

-1-

Tanıtım= İsmim Reika. Japonyalıyım. 17 yaşındayım. Kısa bir süre önce okuldan atıldım. Kore'ye taşındık.

Evi tamamen taşıdığımızda dışarı çıkıp Güney Kore'yi gezdim. En sonunda bir kafeye oturdum. Kafede milkshake içip parayı ödemek için kasaya ilerledim. Parayı ödedikten sonra kafeden çıktım.

Buradaki mağazalar cidden harikaydı. Hemen birine girip bir kaç kıyafet aldım. Eve gittiğimde annem bir temizlik hastası olarak temizlik yapıyordu. Aldıklarımı odama yerleştirip anneme yardım ettim.
-"Anne ben ne zaman okula başlayacağım?"
-"Haftaya. Yani 3 gün sonra. Baban birazdan gelecek. Onunla beraber okul için gerekli olan şeyleri alın."
Annemi gülümseyerek onayladım. Babam İkinci günden iş bulmuştu. Ünlü bir şirkette çalışıyordu. 1 saat sonra babam geldi. Bende üstüme üstünde japonca söz yazan sweatshirtümü ve şortumu giydim. Babam yemeğini yedi.
-"Baba işin nasıl? Sevdin mi? Koreliler sana nasıl davranıyor? "
-"İşimi sevdim. Maaşı da iyi. Koreliler bayağı sevimli davranıyor. Çok cana yakınlar. Hadi çıkalım"

Evden çıktık. Okul kıyafetleri satan bir yere girdik. Babam mağazada çalışan kıza okulumun ismini söyledi. Kız ise okulumun kıyafetini bana uzattı. Kıyafetini beğenmiştim. Denedim. Bana tam olmuştu. Eteği boyum uzun olduğu için biraz kısa gelmişti ama sorun değildi. Kıyafetleri alıp kırtasiyeye girdik. Değişik şeyleri sevdiğim için bir sürü şey aldım. Japonya'dan getirdiğim okuma kitaplarım olduğu için kitap almadım. Kırtasiyeden 3 dolu poşet ile çıktık. Babamla biraz dolaştık. Yeni okulumdaki kişiler bana nasıl davranacak diye çok merak ediyordum. Annem bize mis gibi yemekler hazırlamıştı. Kilo almayım diye az yedim. Kısa bir süre önce sıkı bir diyete girmiştim. Epey bir kilo vermiştim ama bu benim sağlığımı etkilemişti. Annem bunun için endişelendi.
-"Kızım yine az yiyorsun. Aynı şey olabilir"
-"Annecim doydum. Cidden"
O zaman bayılmıştım. Odama çıkıp yatağıma zıpladım. Üstümü değiştirip güzel bir uyku çektim.

2 Gün Sonra
Sonunda yarın okulum başlıyordu. Ben heyecandan odamda tepiniyordum. Birden zil çaldı. Koşarak kapıya gittim. Kapıyı açtığımda tanımadığım bir çocuk elinde bir kapla bana sırıtıyordu.
-"Kimsiniz?"
-"Ben yan komşunuzum. Annem bunu sizin için yolladı. Yeni taşınmışsınız. Hoşgeldiniz!"
Bayağı bir cana yakındı. Ona gülümsedim.
-"Teşekkürler. Kabı kısa bir zamanda getiririm"
Diyip bana uzattığı kabı aldım. Kapıyı kapattım. İnsanlara karşı yılışık ve yumuşak olmaktan hoşlanmazdım. Ama şirin olmayı severdim. Genellikle sert ve hep intikam peşinde olan bir kızım. Japonyadaki okulumdan kovulma sebebim çok saçmaydı. Alt tarafı bana sataşan erkeğin üstüne meyve suyu döküp karnına tekme atarak bir odaya fırlatmıştım. Ama sorun şu ki; onun fırladığı oda, müdürün odasıydı. Bir kaç gün sonra o çocuk beni kovdurduğunda onu bıçaklamıştım. Aslında o beni bıçaklayacaktı ama benim gibi birini yenebileceğini sanıyordu. Erkek olmasına rağmen beni yenemedi.