Jungkook kasiyerin bana baktığını görünce sahte bir öksürük yaptı. Kasiyer bakışlarını çekmedi. -"Eğer bakışların son bulduysa şunları geç artık!" -"Jungkook niye sinirleniyorsun ya?" -"Sus" -"Hı? Peki" Marketten çıktığımızda Jungkook benimle hiç konuşmuyordu. Ben geriden gidiyordum. Koşarak yanına geldim ve koluna girdim. Koala gibi yapıştım çocuğa. -"Koala gibi yapışmayı kes" -"Sen de bana kız gibi trip atmayı kes. Hem neden sinirlendin ki o kadar?" -"Neden sinirlenmeyeyim?" -"Ah şey acaba senle ben ben hafızamı kaybetmeden önce....?" -"Bunu bana neden soruyorsun? Hafızan geldiği zaman anlarsın." -"Hafızamı ne zaman geleceği belli değil ki. Evet ya da hayır diyeceksin." -"Hayır. Öyle bir şey yoktu." -"Anladım" Aramızda bir şey yoksa neden kıskanıyordu ki? Konuşa konuşa eve gelmiştik. Eve girdiğimizde direk mutfağa koştum. Bu da ne? Ayaklarım yürüyor ama ilerleyemiyorum. Geriye doğru çekildiğimde Jungkook olduğunu anladım. Ona dönüp somurttum. -"Önce ellerini yıka. Yoksa yemem" -"Aish! Tamam" Ellerimi yıkadım ve uçarak mutfağa girdim. Evet uçarak. -"Kaç kilosun?" -"Ne? Ne yapacaksın kilomu?" -"Demin ensenden tutarken çok ağırdın" Koluna vurdum. -"Ah! Acıdı!" -"Ben miyim kilolu? Sen nesin domuz pirzolası! Tavuk götü!" -"Ne?" Jungkook kahkaha attığında somurttum. -"Tavuk götü? Domuz pirzolası?' Hala kahkaha atıyordu. En sonunda dayanamadım ve bende ona katıldım. -"Hadi başlayalım artık!" -"Bence de" Puding yaparken saçlarım önüme gelmişti ve elimdeki pudinge girmişti. -"AAAA!" Benim çığlığımla Jungkook'ta çığlık atmıştı. -"Korkuttun! Ne oldu?" Ona saçımı gösterdim. Gülmemek için kendini sıktı ama hemen sonra patladı. -"Ya gülmesene!" Elimdeki pudingi önce saçına sonra da yanağına sürdüm. -"Hey!" Eline aldığı pudingle beni kovalıyordu. Aniden beni tezgahla arasına aldı. Biraz bakıştıktan sonra sonucunu bildiğim için elimdeki pudingi masum bakışlarımla onun burnuna sürdüm ve sırıttım. Aşağı eğilip ondan kurtuldum. Mutfakta koşuşturuyorduk. Yine beni ensemden tuttu. -"Yakalandım!" Elindeki pudingi yanaklarıma ve burnuma sürdü.
Sonunda puding olmuştu. Kaselere koyup Jungkook'un Yanına, salona gittim. -"Hadi yiyelim!" Tattığımda tadı çok güzeldi. -"Harika olmuş. Çünkü biz yaptık" -"Evet cidden güzel olmuş." Pudingler bittikten sonra koltuğa yayıldım. -"Uykun geldi mi?" -"Hayır." -"Dolaşmak ister misin?" -"Olur!" Koşarak odaya gittim ve kıyafetlerimi aldım. Daha sonra banyoya gidip giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kıyafetin Banyodan çıktığımda tişörtünü giymek üzere olan Jungkook beklemiyordum. Gözlerimi ellerimle kapatıp arkamı döndüm. -"Omo! Insan haber verirdi!" -"Giyindim" Ona döndüğümde sırıtıyordu. -"Üstünü giymişsin." -"Seni kızdırmaya hiç niyetim yok" Evden çıktık. İlk olarak bir kafeye gittik. Yemek sipariş ettik. Yemekler geldiğinde hemen gömüldüm. Jungkook'ta öyleydi. -"Boğulacaksın" -"Sen de öyle" Yemeklerimiz bittikten sonra sahile gittik. Telefonum çalınca saatlerdir bakmadığım telefonumu çıkardım. Ekranda yazan yazıyla afalladım. Arayan kişi Annem'di.
