"Yapamıyorum işte olmuyor!" Mercedes her zamanki gibi yakındı. Galiba soloyu benim almama biraz bozulmuştu. Finn de dans edemiyordu, ama yakındığı falan da yoktu. Mike ile çalışıp her geçen gün daha iyiye gidiyordu. Gıcık Mercedes işte... Bay Shue yarışmada hangi şarkıları söyleyeceğimizi söyledi.Sahneye ilk ben çıkacak ve Barbra Streisand'den Don't Rain On My Parade söyleyerek açılışı yapacaktım. sonra hep beraber Rihanna'dan Umbrellayı söyleyecek daha sonra da soloyu Finn ile ben üstlenip Don't Stop Believing ile kapanış yapacaktık. Çok heyecanlıydım. Kostümler için Cheerio'ların bütçesinin bir kısmı bize ayrılacaktı. Finn ile beraber koridorda yürürken bütün gözlerin üzerimizde olduğunu fark ettim. Yoksa saçımda bir şey mi vardı? Hayır bize bakmıyorlardı. Tam arkamızda duran Sue'ya bakıyorlardı. Tam arkamızda durup Bay Shue'nun adını bağıran cadı Sue Sylvester.
Koro odasına gittiğimizde her yer darmadağınıktı. Bay Shue ortalıkta yoktu. Biz inanılmaz bir beceriksizlikle koro odasını toplarken Bay Shue, Sue Sylvester ile birlikte içeri girdi. Bir gariplik vardı. Bağırmıyor ya da kavga etmiyorlardı. Sue'nun suratında şeytani bir sırıtma, Bay Shue'nunkinde ise sırıtmadan çok çaresizlik vardı. Demek ki yine Sue glee klubünü sabote etmek için yapacağını yapmıştı. Biz henüz bir şey soramadan Sue konuya girdi: "Sizin o aptal kostümleriniz için benim Cheerio'larımın bütçesi azaldı. Sizden intikam alamayacağımı mı sandınız? Tabi ki alırım." dedi ve gitti. Çoğumuz ne olduğunu anlamasak da içimizde kötü bir his vardı. Bay Shue güçlükle konuştu: "Çocuklar çok üzgünüm ama Sue, müdür Figgins ile konuşmuş. Artık öğrenciler aynı anda iki kulüpte olamayacak." Santana, Puck, Mike, Quinn ve Finn deliye döndü. Onları anlamam kolay değildi. Benim hayatım glee kulübüydü ama ya onlarınki? Quinn, Brittany ve Santana hem glee kulübü hem de Cheeriolara üyeydi. Mike, Finn ve Puck ise futbol takımındaydılar, üstelik Finn oyun kurucuydu. Bay Shue yarına kadar seçimlerini yapmalarını söyledi. Bense hiçbirinin gleeyi seçmeyeceğinden emindim. Ertesi gün kulüp saatinde ben, Kurt, Mike, Tina, Artie, Mercedes ve Bay Shue koro odasındaydık. Anlaşılan Mike glee kulübünü seçmişti. Finn, Puck, Quinn, Brittany ve Santana ortalıkta yoktu. En çok Finn'e sinirlenmiştim. Benim için fedakarlık yapıp glee kulübünü seçmeliydi. Bay Shue neredeyse ağlamaklı bi ifadeyle bize döndü ve "Bu kadar az kişiyle Kısım Yarışması'na katılmamız imkansız, Sue'nun istediği de buydu, rezalet." diyebildi. Ama bu kadar hızlı pes edemezdik. Bay Shue'nun mücadele etmeden bırakmayacağından adımdaki altın yıldız ★ gibi emindim. Zil çalınca direkt Finn'in yanına koştum. Etrafı insanlarla kaplıydı onu çok iyi göremiyordum. Anlaşılan glee kulübünü bırakınca eski saygınlığını tekrar kazanmıştı. Neredeyse yüzüme bakmadan "Beni konser salonunda bekle." dedi. Bekledim, gelmedi. İspanyolca dersini kaçırdım, teneffüsü bekledim, tarih dersine girmedim. Sonunda zahmet edip gelebildi. Yüzüme çok nadiren bakarak "Ayrılmamız gerek." dedi...
Vote 4 olursa yeni bölüm gelir :)
