2.Bölüm

110 5 4
                                    

"A-a-anne" diye kekeledi Dumanyavru, Annesi endişeli bir ifadeyle neredeyse ifadesiz denecek bir yüzle sudaki yansımasına bakan kızına baktı. " Du-"
"Anne..... ben- ben bir canavarım" dedi Dumanyavru sonunda annesine yaşlı gözlerle bakarak. " Ne! Ah tabiki- DUMANYAVRU" annesi cevap  vermekte geç kalmıştı. Dumanyavru çoktan kararını vermişti. O bir canavardı.... annesinin ve kardeşlerinin onsuz daha iyi bir hayatı olurdu. Dumanyavru ormana son hızıyla
koşuyordu. Bir yavruya göre kabilesindeki bir çok kediden daha hızlıydı buna abileri ve normalde çok hızlı olan ama doğum yapmış ve halla sütü gelen annesi de dahil... Artık ayakları acımaya başlayınca ırmağın kenarında durmak zorunda kaldı. Bacak kasları zonkluyordu ve başı dönüyordu. Şimdi ne yapacaktı? Bunu hiç düşünmemişti. Daha bir dakika önce kabilesinden kaçması -ve tabiki yavru olması- ağır bastı ve orada ağlamaya başladı.
"~Hey"
Yakalanmaktan utanmış ve kim olabileceğine karşı korkmuş bir halde yeni kediye baktı Dumanyavru. Bu aşağı yukarı kendi yaşlarında kızıl bir erkek kediydi. "Ne oldu? Sorun ne?"dedi yabancı kedi. Dumanyavru patisiyle hemen gözlerini sildi ve yabancıya ters ters baktı. "Herşey yolunda! Hiçbir sorun yok! Hem sana ne! Sen de kimsin" diye terslendi Dumanyavru. Ve bir anda fark etti yabancının gözlerine bakmıştı ama o hiçbirşey söylememişti... yoksa- yoksa gözleri normale mi dönmüştü. Irmağa kaçamak bir bakış attı, hayır değişmemişti gözleri aynıydı. "Ah! Ne kabayım ben Alevyavru, göl kabilesinden" Ah! Harika bir de sınırları geçmişti aslında başka bir kabilenin sınırlarına girmek yasaktı. Bir dakika sınırı nasıl görememişti? Irmak! Tabi ya, iki kabile arasındaki sınır Irmaktı. Sınırları umursamaz bir şekilde koşarken ırmağın önünde durmuş ama anlamını düşünmemişti.
"Dumanyavru, kar kabilesinden" "Kar kabilesi mi? Bende seni neden daha önce görmedim diyordum. Eh o halde tanıştığımıza memnun oldum Dumanyavru" dedi Alevyavru sırıtarak. "Ah öyle mi? Ama ben mutlu olamadım... bizim görüşmemiz yanlış, farklı kabileden kediler diğerlerinin arazisine girip konuşamaz... hem sen kraliçe ininden niye bu kadar uzaksın."diye sordu Dumanyavru. Alev yavru güldü, "Sen niye bu kadar uzaksın" Alevyavrunun haklı olduğunu anlayan Dumanyavru kızardı. Bu yavrunun arkadaşlığını sevmişti. "Dert etme kurallara pek uyan bir yavru değilimdir, seni lidere söylemeyeceğim ama cidden neden buradasın?" "Şey, eeee... bennn" diye kekeledi Dumanyavru." Ben kaçtım, çünkü-....çünkü ben bir canavarım!" Bunun üzerine Alevyavru kahkahalarla gülmeye başladı. "Canavar mı? Sen mi? Pftt! Canavarların bu kadar güzel gözleri olmaz" Dumanyavru'nun iltifat karşısında gözleri kocaman açıldı ve kızardı. "Cidden sırf gözlerin farklı diye canavar olmazsın, söz veriyorum. Bence annen seni yanına seve seve alır." dedi Alevyavru. "Sağol Alevyavru" Dumanyavru yeni bir arkadaş edindiğini hissetti daha önce hiç kimseyle bu kadar rahat konuşmamıştı, kardeşleriyle bile! "Güven bana iyi geçecek" dedi Alevyavru. " Herneyse görüşürüz gitmeliyim" "Görüşürüz"
"Alevyavru arkasını dönüp birkaç adım atmıştı ki- "BEKLE!" Diye bağırdı Dumanyavru. Alevyavru meraklı gözlerle arkasını döndü " Yarın yine gün doğumunda burada ol" dedi Dumanyavru. "Olurum" ve bununla Alevyavru gözden kayboldu. Dumanyavru iç geçirdi. Annesi belki ondan nefret etmiyordur. Belki onu geri alır.

Merhaba arkadaşlar çok üzgünüm çooook uzun süredir yükleyemiyorum ama dersler çok yoğun. Bazılarınız bu kadar küçük yavruların nasıl böyle şeyler bildiğini merak edebilir. Aslında Dumanyavru geç gözlerini açtı Yani küçük değil Alevyavru ise ondan birkaç ay büyük herneyse umarım beğenmişsinizdir.
Bye!

~ Destiny ~(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin