Onu ilk gördüğüm zaman

42 3 0
                                    

Kar yağıyordu. Dışarısı çok çok soğuktu,okul nöbetçisiydim ve teneffüslerde kapıda durmak zorundaydım. Herkes dersteydi ben ise nöbetçi masasında.😒
Müdür yardımcısı beni yanına çağırdı, üç tane çay getirmemi istedi.
Üç tane çayı kantinden  (bodrum kattan ) 3. Kata kadar dökmeden götürcektim.😯
Kantine indim ;
-Derya abla Bülent hocaya üç tane çay bekleniyor...
-Tamam hemen getiriyorum.
Çayları tepsiye koydu ve yanlarına da ikişer tane küp şeker koydu.
Geldik işin zor kısmına tepsiyi aldım ve dikkatli bir şekilde merdivenleri çıkmaya başladım. Derin bir nefes aldım ve 3. Kata doğru yol almaya başladım.
Bi çay götürmek bu kadar zor olmamalı...😒
Neyse sonunda Bülent hocanın kapısına geldim. İlk önce çayları kontrol ettim hiçbirisini dökmemiştim. İçten içe kendimle gurur duyarken...
Yooo olamaz !!
Kapı!!!
Eğer tepsiyi bırakıp açsam dökebilirim, kapıyı çalsam Bülent hoca açsa  ayıp olur ve kızabilir,
eee nasıl yapcam o zmn die tam düşünürken bi kapının örtülme sesini duydum ve öğrencinin birinin bu tarafa geldiğini gördüm. Çocuk gibi sevindim resmen .
-Pardon! Bakar mısınız?
-Efendim.
Çok garip bana bakmıyordu, resmen yere bakarak konuşuyordu ( o kadar mı çirkinim! !😢😭)
-Şey şurda bi kapı var da bakarsan hani görürsün onun bi açabilir misin? 
Açtı ve lavobaya gitti hızlıca ...
Sanırım utandı, ama neden yere bakıyordu?
☆Servet'in ağzından☆

Dersteydik,ders boştu ve canım sıkılmıştı. Sınıf defterinde eksik varsa imzalatıym diye öğretmenler masasına gittim ama defter yerinde yoktu. Getirmeyi unutmuştum. Bülent hocanın yanına gitmek için sınıftan çıktım. Birden birisi seslendi ve kapıyı açmamı istedi. Yüzüne bakmadığımdan olsa gerek "...bakarsan görürsün o kapıyı açar mısın?.." demişti. Açtım ve utanarak lavobaya koştum. Sanırım ona bakmadım diye yanlış anladı...
☆Benim ağzımdan☆

İçeri girdim ve çayları masaya bıraktım.
-Gelmeseydin zahmet oldu !
-Estağfurullah Hocam ne zahmeti...
-Niye geç geldin ?
-Dökerim die yavaş getirmiştim?,Üzgünüm...
Gülerek 😁
-Tamam çıkabilirsin.
Nöbet yerime giderken zil çaldı herkes Teneffüse çıkıyordu. Koşarak kapıya gittim. Ben kapıda dururken karşıdaki kalorifer in orda iki tane erkek vardı ellerini ısıtıyorlardı. Belli ki dışarda kar oynamışlar. Birisinin sırtı bana dönüktü ama tanıdık geliodu sanırım bu kapıyı açan çocuk ,yüzünü görmedim ama sanki beni ona çeken bişey vardı ona baktıkça mutlu oluyordum.
☆Servet'in ağzından☆

Zil çaldı dışarıya çıktım arkadaşımla.
Kar oynamak istedi, ben istemedim içeri gircekken arkamdan kar attı ve döndüm bende ona attım derken bi kaç dakka oynayıp içeri girdik baya üşümüştük hemen kaloriferin oraya gittik ve kendimizi ısıtmaya başladık. Sonra yine o kızı gördüm uzun süre ona baktım istemsizce. Kendimi değişik hissettim. Sonra hemen arkamı döndüm ona.
☆Benim ağzımdan☆

Arkadaşlarım yanıma gelmişlerdi. Dersteki notları getirdiler. Zil çalana kadar konuştuk sonra da sınıfa gittiler. Diğer ders matematikti ve ben en sevdiğim dersi kaçırıyordum. 😢
Öğretmenler zili çaldı ve hocalar derslere girmeye başlamıştı.
Öğretmenler Odası benim olduğum katta ve tam solumda da merdivenler var.
Matematik öğretmenimiz Tarık hoca merdivenden çıkacakken seslendim;
-Hocam ! Bende sizin dersinize girmek istiyorum. Gelebilir miyim?
-Bugün sen mi nöbetçisin Dilara ?
-Evet hocam.😊
-Tamam müdür izin verirse gelebilirsin, izin al sonra gel.
-Hemen gelirim Hocam.
Olduğum gibi müdür odasına koştum, kapıyı tıklayıp içeri girecekken arkamdan müdür seslendi.
-Bi sorun mu var ?
-yok da izin istiycektim.
-İste bakalım
-Hocam şimdi benim sevdiğim bi ders
var Matematik diye o dersi işliycek bizim sınıf bende girebilir miyim derse?

-Velilerle toplantım var bugün belki lazım olursun kapıda bekle nöbet yerinden ayrılma .
-Peki hocam .
3. Kata çıktım ve sınıfa doğru ilerledim. Kapıyı çaldım ve içeri girdim .
-Noldu Dilara! izin verdi mi ?
-Malesef hocam veliler gelicekmş lazm olursun dedi.
-Tamam o zaman arkadaşlarından alırsın notları.
-Tamam hocam, iyi dersler.
Nöbet yerime gelirken bana kapıyı açan çocuğu gördüm yine. Sınıf defterini bi hocaya imzaltcaktı herhalde çünkü elinde sınıf defteri vardı. Sanırım sınıf başkanıydı. Ona seslendim;
-Bakar mısın? Kapı açtın ya onun için  teşekkür etcektim...
Ses çıkartmadan ve kafasını yerden kaldrmadan devam etti.
-Teşekkür Ederim!!!
Diye seslendim tekrar. Hiç istifini bozmadan Bülent hoca nın odasına girdi.
Sanırım bu utandığı için değil de dinimizin şartları gereği böyle davranıyordu.
Yada başka bişeydi
Ama her neden böyle davranyorsa benim hoşuma gitmişti ...
Servet'in ağzından ☆

Defteri imzalatmaya götürüyordum. Yine o kız çıkmıştı.
Bana seslendi bakmadım.
Hem utandığım için hemde yüzüne bakmamak için.
Şimdiye kadar yabancı kızlara bakmadım ona neden bakcaktım ki?
Duymamış gibi yapıp devam ettim.
Arkamdan "Teşekkür ederim!" Diye bağırdı...

Efsaneyiz BizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin