IV

188 9 4
                                    

Ay taş gibi kız yemin ederim, Justin kanka rolleri değişelim sen hikayeyi yaz BEN DE SELENA İLE ÇIKAYIM ÖH <3

Ay vallaha çok güzel ya, feels geldi bana o yüzden ciddi olayım hemen:

İyi okumalar, sizi sevireem <3 :* (çok ciddi oldum aferin bana -,-)






Selena, hızlıca üzerini giyinip topuklu ayakkabılarını da giydi ve telefonunu pantolonunun arka cebine soktu. Tanrı aşkına bu yemek de nereden çıkmıştı birden bire? Saçlarını at kuyruğu yapmıştı, ancak son anda vazgeçip saçlarını tekrar açtı. Açıkçası fazla heyecanlıydı, kalbi küt küt atıyordu.

Çünkü aslında Justin'den hoşlanıyordu ve az sonra hoşlandığı çocukla yemek yiyecekti.

Yine de mesajlaşmalarında onu terslemeye dikkat ediyordu çünkü Justin kimseye duygusal anlamda bağlanabilecek biri değildi. Kızlara sadece cinsel açıdan bakıyordu ve eğer açılsaydı kendisine de aynı şekilde bakacağından emindi. Oysa Selena karşılıklı bir aşk yaşamak istiyordu. Yine de Justin'in onun hislerini fark edeceği günü umut ediyordu. Bu yüzden de kimseyle çıkmamıştı.

Evde çıktığında Justin lüks arabasıyla onu bekliyordu ve açıkçası bacakları titriyordu resmen. Mesajlaşmak ne kadar da kolaydı! Moralin eksilerde iken ağlasan bile karşıdakine 'iyiyim' diyebiliyordun, ama karşısında durunca saklama şansın yoktu. Her şeyi görebilirdi. Çaktırmamaya çalışarak derin bir nefes alıp yavaş adımlarla yanına gitti, bir yandan da bayılmamak için Tanrı'ya dua ediyordu. 

Justin Selena'yı baştan aşağı süzdü, ''Güzel görünüyorsun.'' Justin'e baktı, ''Teşekkürler de artık gitsek mi? Ne kadar erken biterse o kadar iyi.'' Justin ise gülümsedi ve binmesi için kapıyı açtı, ''Pekala.''

Sessiz süren kısa bir yolculuğun ardından araba bir restoranın önünde durdu. Selena Justin'i beklemeden arabadan indi, o da indiğinde birlikte restoranın girişine doğru ilerlediler. Selena belinde onun elini hissedince irkilmişti. Bu gece sağ olarak kurtulabilmeyi umuyordu. 

Justin tarafından rezerve edilen masaya oturdular. Garson geldiğinde ise siparişlerini verip yanında kırmızı şarap istediler. Selena saçlarını geriye atarak düzeltti, gözünün önüne düşen bir perçemi kulağının arkasına sıkıştırdı. 

''Geldiğin için teşekkürler.'' Genç kız inanamazcasına karşısındaki çocuğa baktı, ''Sanki gelmesem ısrar etmeyecekmiş gibi konuşuyorsun. Nasıl bir zorba olduğunu ikimiz de biliyoruz.'' Justin'in kaşları çatılmıştı, ''Neden böyle düşünüyorsun?''

''Neden mi? Kızlar senin için cinsel ilişki objesi, değil mi? Kaç kızla gerçekten severek çıktın? Dur tahmin edeyim, sıfır.'' Justin karşısındaki kıza aptal bir iddia için katlanıyor olabilirdi ama söyledikleri hoşuna gitmemişti. ''Ben kimseyle zorla yatmıyorum. Bir kere şunu bilmelisin ki cinsel ilişkiye girdiğim bütün kızlar onlarla asla duygusal şeyler yaşamayacağımı biliyorlar. Yani bir nevi kendileri istiyorlar. Suçlu ben mi oluyorum?'' Garson yemekleri getirdiğinden kısa süren bir sessizlik oluşmuştu. Bu kız kendini ne sanıyordu böyle? Bugün üçüncü gündü, Selena'ya çıkma teklifi edip onun da kabul etmesini sağlamalıydı. Bu işi ne kadar çabuk hallederse iddiasını o kadar kuvvetli ispatlamış olurdu. 

Selena bir şey söylemeyip etinden bir parça aldı. Justin haklı olabilirdi ama üzüldüğü şey bu değildi, asıl üzüldüğü şey onu tanımadan yargılamasıydı. Çok saçma davranıyordu, bu davranışlarını kendisine yakıştıramıyordu.

Justin tam sırası olduğunu düşünerek ağzındaki lokmayı yuttu, küçük öksürüklerle boğazını temizledi ve şarabından bir yudum aldı. ''Aslında ben bir kızdan hoşlanıyorum.'' Karşısındaki kız afallamıştı, o da şarabından bir yudum aldı. ''İyi, ne güzel. Peki bu beni neden ilgilendiriyor?'' Güldü, ''Çünkü hoşlandığım kız şu an tam karşımda oturuyor.'' 

Pekala, işte Selena bunu beklemiyordu. Tanrı aşkına, ciddi miydi bu çocuk?

Justin masanın üzerinden Selena'nın elini tuttu. ''Selena, sana numaranı alıp mesaj atmamın sebebi buydu. Seni seviyorum, gerçekten sevdiğim ilk kızsın. Bir ilki yaşamama izin verip sevgilim olur musun?'' Genç kızın gözleri doluyordu, bu kadar mutluluk onun için fazlaydı. Burukça gülümsedi, kalbi acayip derecede hızlı atıyordu. ''Justin... Yani ben... Ben de seni seviyorum.'' Nihayet gözlerinden birer damla yaşın akmasına izin verdi.

Karşısındakinin duygularıyla oynadığını bilse yine böyle ağlar mıydı? Mutluluktan?


Justin gülümseyerek kızın elini bırakmadan şarabını bitirdi. Açıkçası bu kadar kolay olacağını düşünmemişti.

Oldukça akıcı bir sohbet eşliğinde yenen güzel bir yemekten sonra şu an Selena'nın evinin önündeydiler. Justin kızı belinden kavrayıp kendisine yaklaştırdı ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. ''İyi geceler.'' Selena kocaman gülümsedi, ''İyi geceler.''

Ardından kız arkasına son bir kez bakıp eve girdi. Justin ise gözlerini devirerek arabaya bindi ve çalıştırdı. Selena'nın haline saatlerce gülmek istiyordu. 

''Aptal.''








claim • jelenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin