Sevgili Mandalina;
Ayy sana 2 gün önce “Tuhaf olayı yarın anlatırım.” demiştim değil mii? Tüh! Neyse bugün anlatayım.
Ben en çalışkan sınıfa geçtim demiştim değil mi? Tamam o zaman devam ediyorum.
Tabi ben eskiden en tembel sınıfta olduğum için çalışkan sınıfındaki kimseyi tanımıyordum. Bu yüzden onlar da beni tanımıyordu. Tamam, şimdi başlıyorum.
Geçen sene bize girmeyen öğretmenler vardı. Bu yüzden öğretmen bana, “Sen bu okulda yenisin galiba.” dedi. Ben de “Hayır. Ben geçen sene 3/J’ deydim.” dedim. Sonra herkes hep bir ağızdan “Aaa! Sen en tembel sınıfta mıydın?” dediler. Ben de “Evet” dedim. “Yalan söyleyecek değilim ya” dedim. Sonra biri dedi ki “Tamam o zaman konuyu uzatmaya gerek yok. Sınıfımıza hoş geldin.” Neyse teneffüse çıktık ben dolaşacak bir arkadaş aradım. Bir arkadaş grubunun peşinden gittim. Tam onlara “Ben de sizinle dolaşabilir miyim?” diyecektim ki gruptan biri arkasına döndü ve “Sen bizi mi takip ediyordun?”dedi. Ben de “Ha-” derken yüz üstü yere kapaklandım. Ayağım takılmıştı çünkü. Daha sonra *biri hariç* hepsi kahkahaya boğuldular. Tam kalkacakken tekrar düşmez miyim? Kahkaha sesleri daha da bi yükseldi. Ağlayacaktım. Ağlamak istedim. Ağlamadım. Sonra kalkıp dedim ki:
-Siz... Siz... Neyse söylemek istemiyorum. Sinirimi daha çok bozmak istemiyorum.
Böylece ilk günden 6 kişiyle aramı bozmuş oldum. Onlar sınıfın popüler grubu olduğu için onları seven kişilerle de haşır neşir olamadım. Sınıfın yarısı ile bozuşmuş oldum yani. Ama tabi ilk gün bile olsa bana acıyıp beni tutanlar da oldu. Böylece benim dengim olanlarla bir grup kurmuş oldum. Biz artık 5 kişilik bir gruptuk.
Aslında şimdi düşününce Mandalina’cım, çok da tuhaf gelmiyor. Ne biliyim, o günün heyecanıyla garip gelmişti herhalde. Neyse artık yatma vaktim geldi. Dur bi saate bakıyim. 🕛🕧🕐🕜🕑🕝🕒🕞
Uuuuff saat 1 olmuş😱 Neyse yarın görüşürüz.
Uykuyu sana tercih eden ÇATLAK.