I Wish Dreams Come True -Kim Taehyung

Bölüm 2

Can sıkıntısından şikayet etmek birçokları için hep moda olmuştur ama bu yılın parti konukları sıkıcılığı  bir sanat haline dönüştürdüler.Artık düzenlenen etkinliklerde ''inanılmaz derecede sıkıcı'' ya da ''umutsuzca sıradan'' gibi cümleleri duymadan iki adım atamaz olduk.Kulağıma gelen son habere göre Choi Eun Ha yakınlarda ,akartsuz bir mükilae daha giderse sıkıntıdan öleceğine emin olduğunu söylemiş.

(yazarınız bu konuda Bayan Eun Ha ile hemfikir; bu yıl partilerde boy gösterecek kızlar çok hoş olsalarda bunlar arasında da adam gibi bir tane müzisyen yok.)

Eğer sıkıcılık hastalığının bir ilacı varsa , o da kesinlikle pazar günü Kim ailesinin villasında verilen ziyafet olacaktır.Yüz kadar yakın aile dostuyla birlikte tüm aile dul Bayan Hye Sung 'un doğum gününü kutlamak için orada olacaklar.

Bir hanımefendinin yaşını söylemek kabalık olduğundan, yazarınız bu bilgiyi size açıklamayacaktır.

Ama sakın kokmayın yazarınız bunu da biliyor!

                                                                                                        -Lee Min Ah

                                                                                             Seoulnews,9 Nisan 2017

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evde kalmak ya panik ya da üzüntü yaratan bir terimdi ama Jae Hee evlenememiş olmanın bazı avantajları olduğunun farkına varıyordu.

Öncelikle hiç kimse evde kalan kızların partilerde dans etmesini beklemiyordu, bu da Jae Hee'nin dans pistinin kenarında beklemeye, aslında dans etmek istemiyormuş gibi davranmaya zorlamıyordu.Artık kenarda diğer kız kuruları ve yaşlı kadınların yanında oturabiliyordu.Hala dans etmek istiyordu elbette - dans etmeyi severdi ve kimse fark etmese de bu işte iyiydi.- ama slow bir müzik çaldığında birlikte dans eden çiftlere bakmak hiç dans etmek istemiyormuş numarası yapmaktan daha iyiydi elbette.

İkincisi,manasız sohbetlerle geçen saatlerin sayısı önemli oranda düşmüştü. Annesi Jae Hee'nin koca bulma ihtimaline olan ümidini kesmişti.

Ve sonuncusu; bol bol yemek yiyebiliyordu.Birçok partide masalrın üstünde tonlarla yiyecek olurdu ama koca arayan kadınlar iştahlarını açığa vurmazlardı.Jae Hee neşeyle Fransa dışındaki belkide en iyi eklerden bir ısırık alırken bunun evde kalmanın en büyük avantajı olduğunu düşünüyordu.

''Cennet gibi,'' dedi keyifle.Eğer günah bir cisme bürünebilseydi, kesinlikle bir hamur işi olurdu.Tercihen çikolatalı bir şey.

''O kadar güzel demek?''

Ekler Jae Hee'nin boğazına takıldı,kızcağız öksürükle yediği kremenın birazını havaya saçtı.Zorlukla ''Tae Hyung,'' dedi en büyük lokmalardan birinin adamın kulağını ıskaladığına şükrederek.

''Jae Hee ,'' genç adamın yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı.''Seni görmek ne güzel.''

''Seni de.''

Topuklarının üzerinde sallandı -bir kez,iki kez,üç kez - ve sonra da ''İyi görünüyorsun.''dedi

Konuşmasını kolaylaştırmak için elindeki ekleri nereye bırakacağını düşünmekle meşgul olan genç kız '' Sende'' dedi.

Tae Hyung kızın ipek yeşil elbisesine dikket çekerek ''Ne güzel bir elbise'' dedi

  Jae Hee  üzgün bir gülümsemeyle  '' Sarı değil'' dedi.