Vakit Geldi~7

227 14 13
                                    


7.Bölüm : Sandra

"Bir efsaneye göre büyücünün güçlerinin malefeze geçtiği söylendi ve diğer bütün malefezlerde efsaneye inanıp büyücüleri öldürmeye
başladı."



Duyduklarıma inansam mı inanmasam mı bilmiyordum. Bir anı bir anını tutmuyordu. Hem sevgilisini sevmemesi beni sevdiği anlamına gelmezdi.

"Dengesiz." diyip ayağa kalktığımda kolumdan tuttu.

"Bir şey demeyecek misin?" dediğinde konuştum.

"Beni ilgilendiren bir konu
değil." kolumu kurtardığımda odama gidiyordum ki arkamdan seslendi.

"Boşuna gitme. Eğitimin var." dediğinde olduğum yerde durdum.

"Ne eğitimi? Bugün haftasonu." dedim.

"Dün de demiştim bir daha diyorum sen evde eğitim almaya devam edeceksin." Oflayarak geri döndüğümde koltuğa oturdum.

"Ee ne yapıyoruz?" dediğimde karşıma oturdu.

"Elinle ateşten bir küre yapmanı istiyorum." Bu sanırım Polina'nın gücüydü.

"Polina'nın gücü değil mi?" dediğimde kafasını onaylarcasına salladı.

"Aynen öyle. Eğer yapabilirsen seninde gücün olacak." dedi ve yapmamı bekledi. İki elimi havaya kaldırdım ve karşılıklı tutup döndürmeye başladım. Gözümü kapatıp içimden 'yapabilirim, yapabilirim, yapabilirim' diyordum.

"Söndür artık." Drago'nun sesini duyduğumda gözümü açtım. Elimde şuan ateşten bir küre vardı. Ellerimi hızla birbirinden uzaklaştırdığımda küre kaybolmuştu.

"Ve bir güç daha. Şuana kadar neler var öğrenmek ister misin?" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

" Hız, eşya hareket ettirebilme, uzağı duyabilme, geleceği görebilme, hayvanlarla anlaşabilme bir de bana havuzda yaptığın şey var ne olduğunu bizde bilmiyoruz ama baya iyi bir güç. Şimdi ise zihin okuma var mı ona bakacağız." dedi.

"Yapman gereken sadece zihnini okumak istediğin kişiyi düşünmek." dediğinde hemen gözlerimi kapatıp annemi düşünmeye başlamıştım. 'Yapabilirim, yapabilirim, yapabilirim' dediğimde gözümün önüne birden annem gelmişti. Ağlıyordu ve bir yandan konuşuyordu.

'Yeter artık Steven kızımızı çok özledim.'  diyerek babama sarılmıştı.

Gözümden bir damla yaş aktığında Drago bana seslendi.

"Ne oldu Lisa?" dediğinde hızla ona sarıldım ve başımı göğsüne koyup ağlamaya başladım. O ise ellerini belime dolamıştı.

"Lisa bana bak." dediğinde bakmıyordum.

"Lisa bana bak ve ne olduğunu anlat." dedi endişeli bir sesle.

"Tamam o zaman." dedi ve beni birden kucağına aldı. Ona bakmamı sağlarken beni kendisine daha çok çekti. Aramızda çok az bir mesafe varken konuştu.

"Anlat hadi." dediğinde derin bir nefes aldım.

"Zihnini okumak yerine kendisini gördüm. Ben annemi gördüm Drago. Ağlıyordu. Benim onu özlediğim gibi o da beni özlemişti. Drago annem ağlıyor-" dediğimde devam edememiştim. Daha fazla ağlamamam için beni öpmüştü. Kollarımı boynuna doladığımda ona karşılık veriyordum. O ise beni çekebildiği kadar kendine çekiyordu. Dudaklarını benden ayırdığında alnını alnıma yaslamıştı. Onu öpmek duygularımı alt üst etmişti. Bu tarif edilemeyecek kadar güzel bir duyguydu. Birden dudaklarına yapıştığımda neye uğradığını şaşırmıştı. Çünkü onu ilk defa ben öpüyordum. Şaşkınlığını üzerinden atıp karşılık verdiğinde beni kanepeye yatırdı ve üstüme çıktı. Dudaklarını tekrar ayırdığında bana bakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vakit Geldi : İlk DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin