Taehyung, uyandığından beri büyük bir baş ağrısıyla mücadele ediyordu. Küçük kızla konuşması onu daha da kötü yapmıştı.
Unuttuğunu düşündüğü tüm anılar, zihnine dolmuştu şimdi.
Hatırlıyordu...
Küçük kız telaşla yanına vardığında Taehyung sessizce köşeye sinmişti. Benliğini dahi unutmak istiyordu.
Küçük kızı ilk görüşüydü bu.
Fotoğrafını görmemişti, isteme gereksiniminde bile bulunmamıştı. Şimdi ise oldukça sade görüntüsüyle, toplanmış saçıyla nefes nefese buraya gelmişti genç kız.
Taehyung genç kızın elinde tuttuğu şeylere bakınca derinden bir yutkunma bahşetti. Genç kız, yanında şapka ve maske getirmişti.
Bazen,
Aşık olmak için şimşekler çakmasına gerek kalmazdı.
Tüm bu süsün, şatafatın gereksinimi bile olmadan, öylesine, içten geldiği gibi de aşık olunabilirdi.
Çünkü Taehyung'a olan buydu. Küçük kız kendisi için bir şeyler çabaladıkça onu sıkıca sarmalamak ve daha öncesinde nerelerde olduğunu sormak istiyordu.
Prensesi kurtarmaya gelen prensti onun için genç kız. Belki de sihirli güçleri olan bir peri. Taehyung zor zamandaydı ve utanıyordu. Delicesine saklanmak istiyorken onu sobeleyen birini bulmuştu işte.
Sobe, dedi içinden..
Yakalandım diye de devam etti.
Ve ilk kez artık kolayca teslim olmayı seçti.
Taehyung, küçük kızı bileğinden sertçe tuttu ve kendisine doğru çevirdi. Genç kız endişeli gözlerle Taehyung'u aradığı için hazırlıksız yakalanmıştı ve kendisini Taehyung'un kucağında buldu.
Taehyung, genç kızın tereddütlü hallerine gülümsemeden edememişti. Genç kız kalkmak için çabalarken Taehyung onun gözlerinin önüne gelen saçları yavaşça itti.
'' Taehyung... Sarhoş olan sen değil miydin? Bana neler oluyor. ''
Taehyung yavaşça kıkırdadı ve genç kızın kulaklarına fısıldadı.
'' Herhangi bir su birikintisine taş atmıyorsun ve şimşek çakmıyor. Çünkü yağmur bile yok bu yüzden deli gibi ıslanamıyoruz da... Ama ben seni öpmek istiyorum. Bu yüzden, kendini sev... ''
Taehyung, genç kızın ona attığı mesajlara gönderme yaptıktan sonra soğuk dudaklarını genç kızın sıcacık dudaklarına bastırdı. İkisi de gözlerini kapatmıştı ve küçük kız acemice ona karşılık vermeye çalışıyordu. Şaşkındı Taehyung. Sanki bir an için gerçekten de şimşekler çakıyordu ama gökyüzünde değil. Delicesine gülümsemesine engel olamıyorken bu büyülü anın bitmesini de istemiyordu. Genç kızın yumuşak dudakları üzerinde dudaklarını gezdirirken eli genç kızın yanağında kuş tüyüne benzer yumuşaklıkta darbeler bırakıyordu.
Genç kız zorlukla ayrıldı ve şaşkınlıkla Taehyung'a bakmaya başladı.
'' Recaizade Mahmut Ekrem.. O-o.. Ş-şey... Servet-i Fünuncuları kur- ''
Genç kız cümlesini yarıda kesti ve kendini toparlayıp Taehyung'a güzel bir tokat savurdu.
'' Senin yara bandın filan olmayacağım, Kim Taehyung. ''
-
Taehyung, iskeleti gri olan ama kenarlarında kurşuni işlemeleri olan berjerine kendini adeta savurdu.
Ne yapmalıydı?
Küçük kız mesajlarına cevap vermişti. Dün olduğu kadar sinirli değildi sanırsa. Yeniden mesaj atmalı mıydı?
Tüm gayretini topladı ve genç kıza mesaj attı. Ne de olsa artık numarasını biliyordu...
Gönderen: KimTaehyung
İyi misin? Ben her şeyi hatırladım. Çok kötü hissediyorum.
Gönderen: OC
Sorun değil, ben unuttum.
Taehyung, endişeyle şakaklarını ovmaya başlamıştı. Belki de çok abartıyordu... Evet, sevgilisinden yeni ayrıldığı için böyle olmalıydı.
Genç kız ise... O çoktan büyük bir çöküntüdeydi zaten. Dişlerini fırçalarken, yemek yerken, çöp atarken...
Ufacık bir an, kısacık bir zaman dilimi.
Ona her şey, Taehyung'u ve hislerini hatırlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taehyung OC'stagram Love.² ✔
FanfictionKim Taehyung'u, Absürd Edebiyat gönderilerine etiketlemeye başlarsın. Bitiş: 10.01.2018