0.0

76 10 1
                                    




Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz.


09/09/ 2010

Her zamanki sıkıcı hayatımın zirvesindeydim. Ailemin isteği ile SNU da tıp okuyordum. Onlara göre biricik oğulları Xiao soyunun varisi -hastanelerin daha doğrusu- en iyi yede en iyi derece ile bitirmelidir. Bu düşünce bile içimi dara  düşürüyordu.

Telefonuma gelen bildirim sesi ile oturduğum yatağımdan kalktım. Telefonumun olduğu yöne -yani masama- yöneldim. Gelen mesaj aile dostumuzun oğlu Onew'den idi.

TAVUK PRENS:

Kanka her zamanki mekanımıza gelsene. Buraya yeni garsonlar gelmiş. Ben bunları yerim ama.

Her zamanki Onew idi. Terk derdi ideal tipi idi. Ona göre aşk kutsal bir duygu idi ve bunu sadece bir kere yakalayabilirdik. Bizi yakar, kavurdu ama onsuz da olmazdı.

Bana gelirsek. Bana göre aşk düz bir şeydi. Yani işte bulursan bulursun, bulamazsan bulamazsın. Bu kadar basit şeyi abartı kafiyelere dökmek saçmadır.

Ayağa kalkıp dolabıma yöneldim. Klasik Luhan vakası; eline ne geçiyorsa onu giy. Elime gelen beyaz pantolonum  ile mavi tişörtümü giydim. Onew'i tanıyordum. Sabırsız arkadaşım için ne kadar erken gidersen o kadar iyi olurdu. Koşarak aşağı indim ve sokağa kendimi attım. Gelen taksiye elimi kaldırıp, bindim.

''Seul Buble Tea dükkanına''

Evet Onew ile bizim vazgeçilmez  yerimizdi. Bütün boş vakitlerimizi orada öldürürdük. Taksici tanıdık dükkanın önünde durunca, hızlıca parayı verip, taksiden indim. Masada etrafı meraklı gözlerle inceleyen arkadaşım ile gözlerimiz buluşunca gülümsedim. Yanına koşan adımlarla ilerledim.

''Bekletmedim dimi?''

''Hayır. Hatta tam tamınına 15 dakika içinde burada oldun. Lee Jinki ve insanlar üzerinde ki etkisi budur.

Haa bu arada canım arkadaşım takma ismini gerçek isminden daha çok sevdiği için Onew denilmesini tercih ediyordu. Fakat illa ego kasacak ise kendi ismini söylerdi. Sanki dünyayı kurtarıyordu (!)

''Bak sana yakışıklı dediğim garsonlardan biri bu. Baksana çok tatlı değil mi?''

Siparişimizi almaya gelen çocuğa baktım. Tahminen aşağı yukarı bizim yaşlarımız da olan, uzun boylu, sert çene hatlarına sahip olan, kumral çocuğa baktım. Onew'in dediği kadar vardı.

''Siparişlerinizi alabilir miyim?''

Ben söze girecekken Onew söze atladı:

''İki tane çikolatalı bubble tea''

Siparişi kağıda yazıp, yanımızdan uzaklaştı.

''İsmi Oh Sehun. SNU konservatuvar bölümün birincisi. Sadece kendi bölümü değil, diğer bölümlerden de bir sürü fanı var ve gerçekten inanılmaz sesi var. Ayrıca bir sürü şirketten teklifler alıyor.''

Onew'e inanılmaz gözlerle baktım.

''Bu kadar bilgiyi nereden buldun sen?''

'' E tabi sen derslerden kafayı kaldırmazken ben SNU'un dedikodu sayfasını ele geçirip, herkesin bütün bilgilerini en ince ayrıntıya kadar buldum.''

''Eee bu kadar bilgiye sahip Lee Jinki Bey söyle bakalım bu çocuğun gelecekte  ki hali ne olacak?'' Alay ile sordum.

''Hmm sezgilerime göre ileri de çok ünlü olacak. Bence cinsel tercihi gay. Baksana o kadar kız pervane oluyor, hiçbir kıza yüz vermiyor. Bak Onew dedi dersin.''

KATİL (HUNHAN)Where stories live. Discover now