13

11K 502 118
                                    

Acı.

Hissediyordum.Varlığımın her bir  zerresi bunu tadıyordu.Omuzumdan başlayıp  bütün  vücuduma doğru  yayılan  bu acının bir tarifi olamazdı.

Alnımda boncuk boncuk biriken teri elimin tersi ile silip gözlerimi yola çevirdim. Eve dönüyorduk ve bu hoşuma  gitmişti.

"Hayır  henüz  iyileşmedi."

E yanımda birisi  ile konuşuyor  arada kaygılı  gözlerle bana bakıyordu  belki de ben öyle  umuyordum çünkü  bakışları  hep aynıydı.

"Daha kendini iyileştirebilecek kadar büyü  bilmiyor."

Sıkıntılı  çıkan  sesi bu durumdan hoşlanmadığını  belli ediyordu.

"Öyle  bir dünya  yok kendi  kendine iyileşecek."

Telefon  görüşmesi  sonlandığında başımı  cama yasladım.Dağ  evine giren  yolda sarsıntı  ile ilerleyen araba alnımı cama vurmama sebep  olsa da başımı  oradan çekecek kadar dahi gücüm  yoktu.

Ev görüş  alanıma girdiğin de buraya ilk geldiğim  günü  hatırladım.Ev hala aynıydı peki  ya biz ?

Araba evin önünde  durduğunda E cipten inip arabanın önünden  doğru  dolandı.Camdan doğru  izlediğim  bedeni her zamanki kadar kusursuz  geliyordu gözüme. Bu belki de benim görmek  istediğimdi fakat bu adamın sahiden gerçek  üstü  bir tavrı ve duruşu  vardı.

Kapım açıldığın da içeri  dolan soğuk  ile düşüncelerim  dört  bir yana uçuştu. 

"İyi misin?"

Ensemde biriken bir ağrı  topu  dudağımı ısırmama neden  olsada kafamı  salladım.

"İyiyim sadece yürüyebileceğimi sanmıyorum eğer  Edis'e söylersen o beni taşır. "

Bana tuhaf bir bakış  atıp üzerime eğildiğinde emniyet kemerimi çözdü  fakat geri çekilmedi.

"Benim aptal kızım  sence seni o ite taşıtır mıyım ?"

Nefesinin soğukluğu  yüzüme vurarken dudaklarına  bakmamak için  büyük  bir dirayet gösterip bakışlarımı gözlerinde  tuttum.

"Sadece başına  bela  olmak istemiyorum."

Sesim fazla güçsüz  çıkıyordu  ve bu benim elimde değildi. E beni  kollarının  arasına aldığında başım omzuna düştü  ve  saçlarım  siyah kazağında dağıldı.

"Onu olalı  çok  oldu."

Ona cevap  vermek yerine kokusuna sığındım.Soğuk  kokuyordu ve tuhaf bir koku daha.Fakat buna henüz  bir cevabım  yoktu.

"Parfümün güzel  kokuyor. "

Bu sefer cevap vermeme  sırası  ondaydı galiba.

"Arka cebimde anahtar var versene."

Elim arka cebine gittiğin  de büyük  bir dikkatle  anahtarı almak için  uğraştım .

"Burada yok düştü  galiba."

E kapıyı açtığın da ağzım şaşkınlıkla  açıldı.

"Beni kandırdın."

Beni hiç umursamadan salona doğru  giderken ona atabileceğim en ölümcül  bakışları  atmaktan geri durmadım.

ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin