Elini kaldırdı adam. Durmayan yedinci arabaydı, ümitsizce elini indirdi. Tahmini yerleşim bölgesine yaklaşmış olmalıydı, saatlerdir yürüyordu.
Harika, diye geçirdi içinden. Bir tarafı insanların yardım etmemesinden yakınırken diğer tarafı elindekileri düşünüyordu. Bir miktar para, eski bir dizüstü bilgisayar, üç takım kıyafet -ki bunlar gayet yetersiz, bir ay idare ederse şanslıyım demektir- bir not defteri, bitmek üzere olan su şişesi, gözlük ve bir ceket. Yetmeyecek. Derin bir nefes aldı ve çantasından su şişesini çıkarıp dibinde kalan suyu içti. Pet şişeyi gelişigüzel bir yere fırlattı ve siniriyle hızlanan kalp atışlarına odaklandı. Pekâlâ, sinirlenmiyorum. İdare edebilirim, ben hiç olmazsa bir doktorum sonuçta.
Yeni bir düzen kurmak her ne kadar kolay olursa olsun, yorucuydu. Eskisinden farklı olmamalıydı, tamamen aynı da olamazdı. Gazoz kokusundan nefret etmeye başlamıştı. Belki bu sefer bir fabrikaya girmek yerine asıl işini yapardı. Düşünceler ve planlar, asla susmuyorlardı.
❇❇❇
138.
139.
140.
Hızlı kalp atışları.
Korkuyla bakan bir çift aşık olunası göz.
Çaresizliğin kasıp kavurduğu bir vicdan.
Sevdiğine acı acı bakan bir adam. Büyüyen bir adam.
Kaybolan bilinç ve kopan bir çığlık.Görevlinin dürtüklemesi ve kâbusun etkisiyle uyandı Bruce. Olanları idrak edebilmek için gözlerini kırpıştırdı ve doğruldu. Boğazı kurumuştu, öksürdü.
"Burada uyuyamazsınız, kalkın lütfen." güvenlik görevlisinin gözlerindeki ne, acıma mı?
Başıyla onaylayıp çantasını sırtlandı. İçten içe dili bildiği için şükrediyordu. Bir de onunla uğraşmaya vakit ayıramazdı, biraz para biriktirip buradan da uzaklaşması lazımdı. Askerler onu yakın şehirlerde aramaya başlamış olmalılardı.
Birden beyninde bir ışık çaktı, ona göre dakikalar almıştı ama aslında sadece beş saniye boyunca sessizdi. "Neden burada uyuyamam? Burası halka açık bir oyun alanı, özel mülk değil."
Siyah üniformalı adam başını salladı ve ellerini arkasında birleştirdi. "Elbette burada oturmanızda yasal bir engel yok. Fakat buralarda dolaşmak, bilinçle bile, biraz tehlikeli. Ve bu tehlike sadece gaspçılardan değil efendim, yeni çağın vebası yavaş yavaş yayılıyor yerli halkta."
Kaşlarını çattı. "Veba mi?"
Güle güle fabrika işçiliği, merhaba doktorluk."Tam olarak veba diyemeyiz aslında," ensesini kaşıdı. "Benzetme yapmıştım."
Başını salladı Bruce. "Anladım, beni hastalardan birine götürür müsün?"
Görevli biraz şaşırmıştı. "T-tabi." duraksadı bir süre. "Doktor musun?" oturan adam kalktığı için biraz geriledi.
"Sayılır." çantasının saplarını tutup asılırken adımlamaya başlayan tur rehberinin peşinden gitmeye başladı. "Hastaların şikayetleri neler?"
Dudağını ıslatıp bir süre düşündü görevli. "Terliyorlar, çok terliyorlar. Kusuyorlar ve bazıları kan kusuyor. Tenleri sapsarı kesiliyor ve çok fazla öksürüyorlar."
Anladığına ilişkin olumlu bir mırıltı çıkardı. "Titreme ve bilinç kaybı oluyor mu?" başı öne eğilmiş, istemsizce eli dudaklarına gitmiş ve kaşları çatılmıştı. Düşünmeye başlamıştı. Uzun zamandan sonra böyle şeyler düşünüyordu, genelde günlük rutinlerini ve kaçış planlarını düşünürdü ama şimdi başka birini düşünüyordu.
"Sadece bir kişide oldu." duraksadı ve akciğerlerindeki nefesi tazeledi. "Onu kaybettik."
Bruce başını salladı. Yapamayacağı türden bir şey değildi, yeniden sahalara dönmüş gibi hissediyordu. Güldü kendi kendine -eğer içinden gülmeseydi hoş olmayabilirdi, adam bir kayıptan bahsetmişti.-
Doktor Bruce Banner. Bir süre diğer adamdan ve yalnızlığından uzaklaşacaktı. Bu yıkılmış psikolojisini de düzeltecekti. Neden bunu bu kadar irdelediğini bilmiyordu ama çok zamandır hissedemediği şeyi hissediyordu. Umut. Geleceğe karşı umutluydu sanki, planlarına ve rutinlerine her saniye yenilerini ekliyordu. Beyni bir hızcı misali, süratle çalışıyordu. Günler önce intihar eden o değildi, yenilenmişti.
Artık yeni bir yerdeydi ve yeni bir hayatı vardı. Sonsuzluk gibi gelen ve tamamiyle yalnızlık dolu inzivasından çıkmış ve kendini kontrol etme çabasının yanına insanlara yardım etmeyi de eklemiş olması, hayatını biraz daha anlamlı yapıyordu.
✖✖✖
heyy,
selamlar buraları okuyan değerli insanlar,
nasılsınız,
daha da önemsizi,
bölüm nasıldı?
uzun ve gereksiz zırvalıklarla mı doluydu yoksa zırvalıklar dozunda mıydı?kapak nasıl?
bir sonraki bölüm final,
düşünceleriniz neler?yazılı dönemi sonrası neden sizi sorularla boğuyorum? hah, bilmiyorum. her neyse, iyi günler,
sakin kalmanız dileği ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnziva || Bruce Banner // kısa hikaye.
Fanfiction❝ Stresten korunması gereken bir adam için cehennem gibi bir yer seçmişsin. ❞