Gönlünüm efendisi ile karşılıklı oturuyordum. Ah ah çorba içerken bile mükemmel olmayı nasıl başarıyor. Ben şu an kesinlikle iğrenç bir görüntüdeyim. Ağzımdan aşağı çorba akıtarak ona bakıyordum ki babam beni yakaladı.
"Suho iyi misin evladım"
"İyiyim baba" dedim ama çoktan beni görmüştü o iğrenç görüntü ile. Ah baba sana lanet olsun. Yanımda ki Sehun'a baktığımda bizi izliyordu. Baş parmağı ile bana onay vermişti o da yakışıklı bulmuştu onu. Onu kim yakışıklı bulmaz ki. Hele de gamzesi beni kendine ilk orası aşık etti. Bana not sevgili olduğumuzda parmağımı gamzesine değdir ve oradan öp.
Ben yine kendi hayal alemlerimde dalarken babam çıkardı beni oradan. Lanet olsun baba azıcık hayal kurmama bile izin vermiyorsun. Of baba of.
"Bu sefer ne oldu babacığım" dedim yapmacı bir şekilde beni çok kızdırmıştı.
"Lay'i izlemen bittiyse onu alıyorum" demiş miydi babamdan nefret ediyorum diye. Tek yaptığı beni utandırmak.
"Tabii ki" dedim ama bunun ne demek olduğunu sadece Sehun biliyordu. Sen kaşındın baba bu akşam çok fena rezil olacaksın. İleride ki kocama baktığımda beni gülerek izliyordu ah ah gülme be adam yoksa kalp krizi geçireceğim. Ben yine onun gülüşüne daldığımda bu sefer beni dürten Sehun olmuştu.
Onunnla bakışarak anlaştığımızda ikimiz de masadan kalkmıştık. Babam ve gelecekteki kocamı tek bırakmalıydım.
"Benim anlamadığım bir şey var Sehun"
"Nedir hyung"
"Ne zaman siz yemeklerinizi yediniz"
"Hahahaah hyung sen lay hyung u izlemeye öyle bir dalmıştın ki biz bütün yemeği bitridik" hala gülmeye devam ediyordu. Nasıl yani ben 1 saat boyunca gelecekteki kocamımı izledim. Neden bana 20 dakika gibi geldi ki. Neyse bunu sonra düşüneceğim şimdilik babam ile ilgilenmeliyim. Gülerek mutfağa gittiğimde Yoona noona nın kahve yaptığını gördüm. Suho şimdi zamanı.
"Sehun" dedim o ne yapacağını biliyordu zaten. Yoona noona yı oyalarken bir tane kahve nin içine tuz,karabiber,bulaşık deterjanı koydum ve karıştırdım. Bunu sen istedin baba umarım zehirlenmezsin.
"Noona ben götürürüm kahveleri"
"Suho sana zahmet olmasın ben götürürüm"
"Noona seninle az işimiz var bırak hyung götürsün işte." Noona kabul etmişti ah Sehun şeytana papucunu ters giydirsin sen. Bir ara hatırlamalıyım Sehun'a harçılığını daha fazla vereyim. Gülerek mutfaktan çıktıktan sonra babamların yanına gittim.
Bir an kendimi isteniyormuş gibi hissettim ama ben biricik kocama bu acımasızlığı yapamam. Tabii ki babama yaparım ama beni rezil etmeyecekti sen kaşındın baba. İlk başta anneme verdim kahveyi tam babamın ki ni alacaktı ama kaş göz ile baskasını almasını söyledim. Tabii ki anladı anem ama bir şey demedi işte annemin en sevdiğim yanı babama ne yaparsam yapayım izin veriyor. Çünkü arada babam annemi de kızdırıyor ama annem böyle bir şey yapamıyor evde sadece cesaret edecek kişi benim. Ah mükemmel ben işte. Lay'e de normal kahveyi verdikten sonra asıl olaya gelmişti.
Babam kahveden bir yudum aldı ve hayatının yanlışını yaptığını o zaman anladı. İlk başta yüzü hafif kızardı ve sonra morardı nefes alamadığı için kendine geldikten sonra bana ilk dediği şey şuydu;
"Suho kaçaçak yer ara"
"Aaa neden babacığım"
"Her şeyi anladım ama neden bulaşık deterjanı"
"Bilmiyorum elime ne geldiyse koydum" dedim hafiften tırsamaya başlamıştım çünkü babam ayağa kalkmıştı.
"Lanet olası Sehun neredesin gel buraya ölüyorum" diye bağırarak odada koşmaya başladım. O sırada Lay anlamamış şekilde bize bakıyordu. Sehun da içeri girmişti.
"Ben anlatayım sana evladım" dedi annem Lay'e dönerek.
"Zahmet olmazsa efenndim" ah ne kadar da kibar aşkım ve ben tabii ki tekrar aşık falan olmadım şaçmalamayın.
"Hemen dur seni bücür"
"Bak bir de boyum ile dalga geçiyor deterjan az geldi galiba baba. Lanet olası Sehun korusana beni"
"Sakın Sehun harçlığını keserim"
"Abi kusura bakma yanlızsın" dedi ve köşeden bizi izlemeye başladı. Hain kardeş paraya sattı beni.
Lay'e batığımda bize bakarak gülüyordu ve mükemmel gözüküyordu durarak onu izledim ve hayatımın yanlışını yaptığımı anladım. Babam üzerime atlayarak beni yere düşürmüştü yerde yuvarlanarak annemlerin oturduğu kısıma geldik. Babam üzerimde duruyordu ve ben ise yattığım yerden Lay'e bakıyotdum. Ah ne utanç bir durum lanet oslun.
"Sehun sakın gözüme gözükme yoona noona yı oyaladığım için sana para verecektim ama beni sattın"
"Ah bir de kadını mı oyaladınız ne demeliyim size"
"Efendim" demişti o kibar sesiyle babama seslenerek. Babam sonunda üstümden kalkmıştı gülerek bize bakan yakılışıklıya yaklaştı.
"Bana efendim demene gerek yok Hyung desen yeter Lay" ah bir bana kibar değilsin baba bu iş ne olacak.
"Suho ya cezasını ben verebilir miyim" tabii ki sen ver bana ceza mümkünse yatakta olsun kırbaç olur , sonra kelepçe daha da kötüsü en sert sevişme olur yeter ki sen ver bana ceza biricik kocam.
"Tabii ki"
"Yarın işe geldiği zaman söyleyeceğim cezasını şimdi gitmem gerekiyor geç oldu"
"Gitme" dedim bir den bağırarak herkes şok olmuştu.
"Neden" ddi gamzesini çıkararak bana güldü. Yalış görmedim değil mi o bana güldü bana gelecekteki kocasına ah tanrım sanırım ölüyorum.
"Y-ooo-k bir şey" ahh lanet olsun neden kekeledim ki.
Gülerek başını salladı ve babam ile vedalaşarak yanlarından ayrıldı ve ben de tabii ki onu geçiremeye falan gitmedim şaçmalayın. Kimi kandırıyorum tabii ki gittim. O dışarıya çıktığında ben de dış kapıya yaslanarak ona bakıyordum.
"Düşümdüğümden daha eğlenceli birisin Suho-ah" saçlarımı karıştırdı ve gitti. Bir dakika o beni saçlarımı mı karıştırdı. Dokunduğu kısmı yıkamayacağım. Odama giderken babaöım bakışlarını gördüm bu demek oluyordu ki evde savaş başlamıştı her an bana bir şey olabilirdi kendimi korumalıyım.
Bölüm çok geç geldi biliyorum çok özür dilerim finallerim bütlerim derken tamamena aklımdan çıktı. Artık sık sık bölüm atmaya çalışacağım tekrar özür dilerim nbjkfhoıfl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
FanfictionAslında onlar için imkansız diye bir şey yoktu Ama onlar bunu bilmiyordu...