•Impossible Love• [George S. G. Smith]

*~Bölüm 12~*

HATIRLATMA

Tam o sırada George elimden tutup beni durdurdu ve hızlıca yanağımdan öpüp gözden kayboldu. Bense önce şaşkınlıkla dona kaldım, daha sonra Azra'nın beni dürtmesiyle kendime gelip sevinçle eve girdim ve bütün gün onu düşündüm...

Telefonuma gelen bildirim sesiyle uyandım. George'tan mesaj vardı.

George: Günaydın

Rain: Günaydın

George: Seni alıp okula beraber gitmemizi ister misin? Hala yolu öğrenemediğini biliyorum 😂

(George bu da soru muydu şimdi? Sen beraber okula gidelim diyceksin ben de hayır dicem sanki)

Rain: Ahh... evet. Bu çok iyi olur ... Anna dün 9593838 kez tarif etti ve çok yakın olmasına rağmen öğrenemedim.

George: Öyleyse saat 09.00'da ordayım 😊

Rain: Tamamdır 👍

Az sonra gözümü ekranın sağ üst köşesinde gezdirip saate baktım. Saat 07.58'di. Ne?!.. George 1 saat sonra burada olacak ve ben hala yatağımdayım 😱

Hemen yan odamda kalmakta olan Azra'nın yanına gittim. Odası toplu bir şekilde durmaktaydı. Azra ise ortalıkta yoktu. Nerde bu kız?

Aşağı Anna'nın yanına indim. Kahvaltı hazırlıyordu ve Azra burda da değildi.

- Azra'yı gördün mü?

Anna önce yüzüme bakıp imalı bir şekilde güldü ve sonra:

- Okula gitti

Ben:

- Yolu bilmiyoki. Hem bensiz Gitmez o.

Anna:

- Blake'le gittiler 😏

Ben:

- Oha! Ciddi misin? Daha tanışalı bir gün oldu ve bu kadar iyi anlaştıklarına inanamıyorum.

Anna:

- Sanki George ve sen de öyle değildiniz. İnsan ruh eşini bulduğunda zamanın bir önemi olmuyor

Ben:

- Evet haklısın. Ve birazdan George da beni almaya gelicek.

Anna:

- Bu kadar sattığın yetmedi mi? 😂

Ben:

- Yaa... ama sen böyle deyince üzülüyorum ben.

Anna:

- Şaka yaptım. Biliyorum beni sevdiğini hadi git sen :)

Hemen koşup boynuna sarıldım.

- Sen harika bir ablasın! Seni çok seviyorum ❤

Anna:

- Ben de seni!

Tam üstümü değiştirmek için odama gidicekken arkamdan seslendi:

- O kadar uğraşıp kahvaltı hazırladım. Bir şeyler atıştır bari

Acelem olmasına rağmen Anna'yı kırmadım ve birlikte güzel bir kahvaltı yaptık.

Sonra hemen odama çıkıp dolabımın karşısına dikildim. Uzun bir karar sürecinin ardından içime sinen bir şeyler giyip bu sefer de aynanın karşısına geçtim. Hafif bir makyajın ardından bir kaç takı da taktıktan sonra salona Anna'nın yanına indim. Bugün okulun ilk günüydü ve heyecandan ölüyordum.