Ben Hazal Aydan Altuntaş. Kimine göre duygusuz kimine göre soğukkanlı kimine göreyse fazla sinir bozucu. Ama ben kendimim ve bilmiyorlar ki içerden bakıldığında dışarısı gözükmüyor.
Pınarın(hazalın ablası) alarm sesi ile uyandım. Of pınar tatildeyiz ne diye kurarsın ki şu alarmı. Neymiş sabahları spor yapması gerekiyormuş. Yine yatağımdan söylene söylene kalktım. Salondan sesler geliyordu. Belli ki herkes uyanmış. Lastik bir toka alıp saçımı dağınık bir topuz yaptım. Salona indim.
Yağız(hazalın kardeşi)
-bayan uykucu sonunda uyanabilmiş
-kapa çeneni yağız. Beş kardeş geliyor şimdi
-annneee ablam bana vurucakmış
Annem hemen mutfaktan geldi. Of yağız of, annemi ne diye musallat ediyorsun ki. Allahtan babam geldi. Annem pınarı çağırmamı istedi. Tereddüt bile etmedim sonuçtan annemin yüzünü 5 dakika da olsa görmeyecektik.Merdivenlerden indiğimde karşı villaya birilerinin taşındığını fark ettim. İçeriye bir göz atmak için eve yaklaştım"fazla meraklıyımdır da" bizim eve oranla daha küçüktü. Pınarı çağırmam gerektiği aklıma geldi. Arkama dönmemle sandalyenin yüzüme çarpması bir oldu.
-ahh
-kızım ne diye önümde duruyorsun
-özür dileceğin yerde yaptığın küstağlığa bak.
-çekil şurdan işim var
Ona bakarak gözümü devirdim. Çok sinirlenmiştim. Sen kimsin ki ya kimsin. Bide çekil şurdan diyor ya. Pınarın geldiğimi görünce beraber eve çıktık. Biz geldiğimizde çoktan kahvaltıya başlanmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp masaya oturdum. Babam pınar ve beni yanağımdan öptü işe geç kalmamak için evden çıktı. Pınar da kendi odasına gitti. Hayır yani anlamıyorum ki gündüz vakti kendi odandan korkmazsın ama akşam olunca benim odamı işgal ediyorsun. Neyse okul başlayınca sepetlerim ben onu.
Kapı çaldı. Evimizde ki hizmetli kapıyı açtı. Kendisini dün işe aldığımız için adını bilmiyorum. Bende televizyon izlemek için televizyonun karşısına geçtim. Ayşen teyzeyle gülbahar teyzenin sesini duyunca hevesim kursağımda kaldı. Ne güzel magazin izleyecektim. Sabahın köründe ne diye geliyorsunuz ki. Gidin evinizde izdivaç programlarını seyredin ya. Hemen odama doğru topukladım. Annemden sonra onlar bünyeme fazla gelirdi. Buse(hazalın en yakın arkadaşı) arıyordu. Gezmeye gideceğimizi söyledi ve bende kabul ettim. Gardırobumu açtım acaba ne giysem?
Siyahlara bürünmeye karar verdim. Siyah saçlı olduğum içinde siyah bana çok yakışıyordu. Saçımıda tarayıp odamdan çıktım. Salona geldiğimde-anneeeee ben buseyle gezmeye gidiyorum.
-babandan izin almışmıydın
-ee şey anne dün akşam aldım tabi
- tamam o zaman fazla gecikme
-peki anne
Babamın haberi bile yoktu. Neyse ben akşam söylerim. Buse beni kapıda karşılıyordu. Tanrım ne kadar şanslıyım.
- Hazal ne bakıyorsun yüzüm de bir şey mi var
- yok. Ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum.
-ne olarak kanka
-sen varsın ya sakat beyinli
-senin sevgini anlamıyorum önce iltifat et sonra küfret.
- boşver hadi gidelim
Bugün demirparka gidecektik. Busenin babası yani burak amca bizi bırakacaktı. Burak amca kapımı açınca arabaya bindim. Demirparka gelince arabadan indim. Burak amca teşekkür edip içeriye girdik. Bir kaç mağaza gezdik. Beğendiklerimizi de alınca gidiyorduk ki damla ve arkadaşlarıyla karşılaştık. Pek sevdiğim söylenemez, gerçi onlarda benden hazetmezler.
- ooooo hazal hanım siz buralara gelir miydiniz.
-olmayan beyninle laf mı sokmaya çalışıyorsun sen
- yok tatlım sana öyle gelmiştir o
Ay bide tatlım diyor. Sakin ol hazal sakin.
- of çık şurdan
Onların yanından geçip demirparktan ayrıldık.Saatin geç olduğunu farkettim. Buse de babasını aradı bizi alması için. Burak amca gelene kadar bir kafede oturduk. Sipariş olarak sıcak çikolata içmeyi tercih ettim. Hava çok soğuktu ve üşümüştüm. O sırada burak amca korna çalınca irkildik. Hesabı ödeyip arabaya bindik. Gezmeyi severim ama daha çok evcilimdir. Eve gidince ne yapacağımı gözden geçirdim yol boyunca sonunda evin önüne geldik. Buse bugün bizde kalacaktı. Burak amcaya iyi akşamlar dedim. Evden kahkaha sesleri geliyordu. Zili çaldım. Çalışanlardan biri kapıyı açtı. İçeri geçtik. Evde misafir vardı her zaman ki gibi. Buse annem ile konuşmaya dalınca odaya poşetleri tek başıma taşımam gerekti. Merdivenlere baktım ve kendime acıdım. Çok yorulmuştum merdivenlerden çıkacak halim yoktu. Yavaş yavaş odama geldim poşete bir kenara bırakıp, kendimi yatağın üstüne attım.
-hazal kızım aşağı gel
Annemin sesi. Of ne güzel uzanıyordum ya. Odamdan ayağımı sürte sürte çıktım. Merdivenlerden ağır adımlarla iniyordum. Birden ayağım takıldı tam düşecekken biri tuttu gözlerimi açtım bir dakika bu o.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Yorumlarınızı çok merak ediyorum hikaye ile ilgili düşüncelerinizi lütfen belirtin. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Diğer bölümlerde görüşmek üzere
Seviliyorsunuz💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdiklerimi Kaybediyorum
RandomHer şey o gün sandalyenin hazala çarpmasıyla başlar. İlk başta her ne kadar hazal ateşten nefret etse de hiç farkinda olmadan birbirlerine bağlanırlar. Fakat hazalın bir sorunu vardır ateşle kavuşmalarını engelleyen bir sorun. Utkuyu hatırlar, kanla...