Eylül Aşkı Bizimkisi

💕💕İLK BULUŞMA💕💕

     Artık uyanmıştım saat 8:00 gibiydi kalktığımda. İçimde bu zamana kadar olmayan veya oluşmaya bir his vardı. Aklımda olan sorulara Birtane daha soru eklenmişti. 'Ya beni beyenmezse'. Biraz düşündükten sonra aklımda olan bu saçma sorulara bi son verip,hazırlanmak için kalktım. Evde tek kız ben olduğum için(4kardeşiz 2 ablam var ama hepsi evli evde duran tek kız benim) annem bana biraz fazla düşkündü.Her zaman ki gibi ben üstümü giyerken  annem agzıma bişeyler tıkıştırma çabalarındaydı. Üstümü giyerken siyah giymeye özen gösterdim siyah asaletin rengiydi ve ben cok seviyodum. Sade bi makyaj yaptıktan sonra He bide güneş  gözlüklerini taktıktan sonra dışarı çıkmaya hazır olucaktım. Yolda yürürken  onu aradım ve nerde buluşacağımızı ögrendim ardından buluşma yerine doğru harakete geçtim. Kalbim durucak gibiydi. Kulaklıkları kulağıma taktım heyecandan telefonun kılıfıyla oynamaya başladım.Evet gitgide yaklaşıyorum. Kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı. Yürüdüm, yürüdüm ve yürüdüm.En son aramada  buluşacağımız yerinde olduğunu bildirdim ben kentin tam ortasındaydım.o ise yukarda kamelyaların olduğu yerdeydi. Güneşten gözlerini bile acamıyordum. 'Yukarı gel' demişti bana sakin adımlarla yavaş yavaş yukarı çıktım. Evet kalbimin durmasına saniyeler kalmıştı. Tam düşündüğüm gibiydim elim ayağım birbirine girmişti.Yanına gitmeden bi göz attım ne giydiğine. Demircan gri baskılı bi tişört beyaz pantolon ve siyah ayakkabı vardı üzerinde saçları her zaman ki gibi yapılıydı.Elinede ince ne siyaha benzeyen ne maviye benzeyen renginde bir hırka almıştı. Çok kuğul görünüyor ne kadar sakin olmaya çalışırsam çalışim beceremiyordum.Ağır adımlarla yanına ilerledim. Benden uzun boylu olduğu için yanagıma birer buse kondurmuştu. Ardından kamelyanın birine oturduk. Ben hayvanları çok sevdigim için karşımızda köpek geçti, bende dayanamayıp çağırdım yanıma. Köpekle biraz ilgilendikten sonra onu öpüp yanımızdan kovdum. Demircanın ilk dediği laf 'Benden daha fazla ilgilendin köpekle' olmuştu.Hafif bi şekilde gülümsedim. Ardından ona döndüm. Gözlerimin içine bakamıyordu, ayakları elektrik çarpmış gibi titriyordu. Anlıyordum aslında heyecanlı olduğunu ama ben bu kadar beklemiyodum. Yere bakarak 'Beyendin mi beni' diye bi soru yöneltti bana ilk defa kendine bu kadar özgüveni olmayan biriyle karşılaşmıştım.İlk başta sorduğu soruyu aldırış etmedim. Ardından gözlerinin içine bakarak 'Seni seviyorum' dedim. Yüzünde  gülümseme oluşmuştu. Allahım neydi o öyle sanki tekrar dünyaya gelmiş gibiydim. Biraz daha kamelya'da oturduktan sonra taksiye doğru ilerledik. Yolda yürürken sıkıca ellerimi tuttu arada gözlerime bakıyordu. O kadar anlamliki hiç bırakmaz diyorum kendi kendime. Taksiye binmiştik sessiz, fazla kimsenin olmadığı yere gittik. Gideceğimiz yere varmıştık. Taksiden indik bi banka oturduk konuşuyoduk. Bana karşı hayla heyecanlıydı yüzüme bakamıyordu.
Rahat olması gerektiğini söyledim, rahatlaması için ama ne yazik ki ise yaramadı. Yan yana otururken başım onun omzuna gitmişti. Kokusu tam istediğim gibiydi. Huzur doluydu. Hiç konuşmadık. Kapadım gözlerimi nefes alışverişini dinledim. O nefes alırken bende alıyordum, onunla aynı anda nefes alıp vermeye çalışıyordum. Bunu anladığı anda yüzüne bakıp 'uyuz' dedim ve gülümsedim. Bu sefer bana sımsıkı sarılmıştı. Sustuk hiç konuşmadık. Rüzgarın kıpırdattığı yaprakların sesini dinliyorduk. Bir iki saat geçtikten sonra Avm'ye çıkmaya karar verdik. Harakete geçmiştik. Bana uzattığı ellerini tuttum. Her adım atmamızda istemsizce göz göze gelip gülümsüyorduk. Elimi tuttu sıkıca arabalar geçerken bir baba gibi davranıp korumaya çalışıyordu. Seviyordum onu çok seviyordum. Yolda yürürken ben biraz üşümüştüm. Bana elinde tuttuğu hırkasını giydirmişti. Ardımdan avm'ye vardık  bowling oynamaya karar vermiştik. Ayakkabıları alıp oyun pistine geçtik. O başladı oyuna ilk. Attığı her topta yanağıma bir buse konduruyodu. Yaklaşık 30 dakika sonra oyun bitti. Tabiki kazanan Demircan'dı.Şunu söylemek gerekirse  en güzelide her top atışında beni öpmesi olmuştu. O kadar kişinin içinde sahiplenmesini seviyordu beni. Ardından saat dört gibi falan ayrılmıştık. Annemden o kadar izin alabilmiştim. Eve geldiğimde hiç ögrenmek istemediğim bişey ögrenmiştim. Demircan'ı çok yakın bir arkadaşım seviyodu. Ve bize gelip onu anlatmıştı. Kahretmesin bugün ne kadar da güzeldi sevgilimleydim. Ama şimdi yakın bi arkadaşım onu sevdigini için yanlış yapmamak için ayrılmayı düşünüyordum. Ne yazik severken vazgeçmeyi göze almıştım. Demircan ile  bu konuyu konusmuştuk bana aşık olduğunu dile getirmişti şimdi ayrılmaktan bahsediyoduk. Demircana bu kararımı söyledikten sonra kendine zarar verdiğini duydum. Demircan benim hayatımda koskoca bir yer kablıyordu. Yanından ayrıldıktan sonra hırkasını hiç çıkarmamıştım. O kendine zarar verinde bende verdim. O yaptıkça bende yapıyordum. Elimde sadece Demircana ait bir hırkası bide bugün ikimizin birlikle içtiği su şişesi vardı. Ne olacagını bilmiyordun. O gece vedalaşmıştık. Onu çok sevdiğimi söyleyip ayrıldım. Arkadaşım için ondan vazgeciyordum. Peki ya bundan sonra ne olucaktı. Tekrar biz biz olucakmıydı.Aşk bize yüzünü  gülücekmiydi. Gecenin bi vakti karanlık odamda hıçkırıklara bogularak uyuya kalmışım.

HİKAYENİN DEVAMINI MERAK EDİYORSANIZ BEYENMENİZ YETERLİ OLUCALTIR ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM. ALEYNA KARAKOL.