Evde Tek Başımıza

65 4 1
                                    

NOT: Biliyorum, kitabım hiç vote almıyo ama ben yazarken çok keyif alıyorum. Okuyupta vote yapıp ayrıyeten yorum yapanlara öpücükler...(sadece keyif almak amacıyla yazıyorum.)

OZAN

Parmağımdaki acı sayesinde çok kolay uyanmıştım. Ve uyandığımda tepemde dikilip beni seyreden Buket'i gördüm. Benim uyandığımı görünce çok utandı; hatta beni izlemiyormuş gibi yapmaya çalıştı. Ama ben sırıttım ve sonra pes etti, bana baktı. Esnedim ve

"Tüm gece boyunca beni izlediğini tahmin ediyorum."

"Hayır öyle bir şey yok."   dedi soğuk bir şekilde.

"Sadece inlemelerini duydum ve yataktan düşmüş olabileceğini düşündüm. Annem evde değil ve ben sırf senin yüzünden bugün okula gidemedim."  Tekrar sırıttım. Sonra kırılan parmağıma doğru eğildi.

"Hala canın yanıyor mu?"

"Hayır. Yani dünki kadar değil."

"Aç mısın?"

"Evet biraz."

"Eee, artık kahvaltıyı ayağına getireceğim ha?"

"Eee, sizin güzel hizmetçilere n'oldu?"

"Annem onlara bir kaç gün izin verdi. Sanırım evde yalnız kalmamızı ve kaynaşmamızı istiyor."

"Yani bana bir şey yapmayacağın konusunda sana güveniyor, ha?" Sonra sırıttım. Ellerini göğsünde birleştirdi ve gözlerini devirdi.

"Eee, hadi kahvaltı?" Tekrar göz devirdi ve trip atar gibi odadan çıktı. Gittikten 1-2 dakika sonra odaya tekrar girdi ve çok hızlı bir şekilde konuşmaya başladı;

"Bak çocuk haberin olsun seni o sürtük hizmetçiler değil ben kurtardım! Aradan 7 saat geçti ve bana hala bi teşekkür etmedin!! Lanet olsun, LANEEEEETTTT!!! NE KADAR KİBİRLİ Bİ İNSANSIN SANA O KADAR YARDIM VE YATAKLIK EDİYORUM SEN HALA EGONU YENEMEDİN. Senden nefret ediyorum!!"

Sonra hemen döndü ve bir adım atıyordu ben konuştum; "Dur!" Benim komutumla hareket etmedi. "BÖYLE YAPIYORSUN ÇÜNKÜ BANA AŞIKSIN! HEMDE KÖRKÜTÜK!!!" Bunu duyduğu anda arkasına bakmadan odamdan çıktı ve kapıyı o kadar sert kapattı ki; odanın camları titredi. Sanırım onu fazlasıyla sinirlendirdim. Ama onun bana aşık olup olmadığını öğrenmeliyim.

BUKET

Dedikleriyle kalbimi fazlasıyla kırmıştı. Zaten çok beceriksiz olduğum için ona adam akıllı bir kahvaltı hazırlayamadım. Düzgün olmayan krepleri bir tabağa koydum ve bir kaç minik domatesi yanına koydum falan filan. Tepsiyi elime aldım. Düşürmemeye çalışarak dikkatle taşırken odasına zorla çıkabilmiştim. Kapıyı kalçamla iteleyince kafasını bana çevirdi. Ona bakmadım. Sadece tepsisini kucağına koydum ve odadan çıktım.

***

ERTESi GÜN

Sabah Ozan olmadığı için kendi servisime binebilirim. Bu yüzden çok mutluyum ve okula gider gitmez Mine'yi bulmam gerekecek.

Servisten inipte bahçeye adımımı attığım anda okulu ne kadar çok özlediğimi anladım. Ve okulda dedikoduların ne kadar hızlı yayıldığını. Bahçeden sınıfıma girene kadarki sürede herkesin gözleri üzerimdeydi. Hatta koridordan geçerken bir kaç kıza kulak misafiri oldum ; "Aa. şu kız değil mi? Ozan annesi ve ablası olmadığı için kızın evinde kalıyormuş." "Aa evet. Kız tam bi sürtük. Kesin Ozan'a bir şey yapmıştır." O anda arkamı dönüp kıza yaklaştım. Onlara psikopatça baktım ve "Evet, Ozan'a bir şeyler yaptım. Hemde ne yaptım biliyor musun?" Kız kafasını sağa sola salladı. "Onu ekmek bıçağıyla 18 parçaya ayırdım sonra onları pişirip yedim. Iııımmmm Lezizzzzz...!!" "Iyyaaak!! İğrençsin!!!" "Teşekkür ederim bebeğim."

Duymak İstiyorsan, Sessiz Ol.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin