Nereye gidiyon? Daha karpuz kescektik.

88 10 1
                                    

iyi okumalar <3

Ozan bu sözümden sonra göz devirdi. Ardından annem geldi. "Ne dilencisi ayol!" Sonra Ozan'ı gördü. "Siz tanışıyorsunuz galiba. Hıım... Bak bu kötü oldu, sürpriz yapacaktım."  "Anneee! Beni bu aptal geri zekalı kafasız limon beyinli için mi çağırdın!? Pes doğrusu. Ben gidiyorum. Ortamın havası kaçtı birden!!!" Annem kolumdan tuttu ve 'Nereye gidiyon? Daha karpuz kescektik.' der gibi baktı. (asdfghjklş)

"Nereye kızım? Hemen içeri gir! Ozan, sen de içeri. Ve bana neler dönüyor anlatın bakalım." Yine göz devirdim ve içeri girdim. Ya ben bu çocuğu anlamıyorum arkadaş! Her seferinde olaya müdahale oluyor! Bi burnunu sokmalar, bi ben havalıyım edası...

"Meltem teyze ben sana olayı anlatıyım. Annemin acil işi çıktı. O İngiltere'ye gitti. Ablamda dün enişteyle İtalya'ya gitti. Annem seni aramış söylemiştir geleceğimi. İşte bende buradayım. 1 - 2 ay izin verirsem burada yanında kalacağ-" "Baban yok mu kardeş?" Bu sorum karşısında afallamıştı. Tabi ya, Nasıl unuturum! Ozan'ın babası vefat etmişti. "Oow, bak ben tamamen unutmuşum. Çok üzgünüm Ozan Affet!" Oturduğu koltuğa yaklaştım ve yanına oturdum. Gözünden düşen yaşı sildi ve bana baktı. Gülümsedi.

"Sorun değil Buket. Gerçekten." Sırtını sıvazladım. Nasıl böyle bir şey yapmıştım? Onu üzmek dünyada isteyeceğim son şeydi. Bana tekrar baktı. Sonra bana sarıldı. İlk önce şaşkınlıktan karşılık verememiştim. Ama sonradan bende ellerimi onun sırtına doladım ve  koynumda ağlamasına izin verdim. 

İşte ben, deli gibi aşık olduğum adamı aşağılayıp, onu üzüp, sonrada hiçbir şey olmamış gibi ona sarılan genç bayan. İşte ben buyum. Yeah!

***

 "Tamam, anlıyorum sizi. Bu kadar ağlamak yeter. Geriye kalan gözyaşlarınızı yemekten sonra dökmenize izin vereceğim ama yeter ki susun ve kalkın." Annemin son sözüne karşılık göz devirdim. Ozan bedenimden ayrılıp kahkahayı bastı.  

Neredeydi az önce ağlayan ve sevgiye muhtaç Ozan? Ne çabuk kendini değiştirebiliyordu böyle. Az önce bana sımsıkı sarılarak ağlayan Ozan, şimdi anneme soğuk espriler yaparak onu güldürmeye çalışıyordu. Yan gözle de masayı kuran Rus hizmetçilerimize baktığını görebiliyordum. Bu evden hizmetçileri -hele de güzel ve bekar olanları- imha etmeliyim. Yoksa Ozan kendini tutamaz.

"Catherine, Alexa! Hemen odalarınıza gidin ve ben çıkın dediğim sürece çıkmayın!" Ayağa kalktım. Buz gibi çıkan sesim bütün salonu doldurmuştu.

Ozan bu sefer beni çok sinirlendirmişti. Benim hizmetçilerime -yanlış anlamayın gençler- sarkmak neymiş ona ödeteceğim.

***

Akşam yemeği bitmişti. Yemeğin sonuna kadar annem tarafından neden bu kadar sert ve sinirli olduğum merak ediliyordu.

"Buket! Neden Catherine ve Alexa'ya bu kadar sert davrandın? Halbuki onların sana bir şey yaptıklarını görmedim."  Anneme bir açıklama yapmak gibi bir zorunluluğumun olmadığını hissederek kendimi odama attım.  

Ozan o kadar salak mıydı? Yani onun bir sevgilisi var değil mi? Yoksa, Yok mu? Aman bana ne ki...

Duymak İstiyorsan, Sessiz Ol.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin