1.BÖLÜM "BOŞLUK"

367 25 20
                                    

Boşluktaydım...Büyük bir boşluk içinde hiçbir hissi göremiyordum..Mutluluk,Üzgünlük,öfke hiçbiri ama içimin yandığını deli gibi hissediyordum ve bu beni çileden çıkarıyordu...Ne yapacağımı kestiremiyordum...Öylece oturmuş denizin üzerinde sevinçle çırpınan martıları,denizin çıkardığı o güzel dalga seslerini dinliyor,izliyordum...Bundan sonra evime gidip aileme moral vermem gerekiyordu...Fakat bana kim moral verecekti bilmiyordum...Çünkü artık sonsuz bir mutluluk istiyordum...Ama şu günden sonra imkânsız olacağı apaçık ortadaydı...Evime gidecek aileme moral verecektim öncelikle de babama.. Nedenini bilmediğimiz bir şekilde iflas etmiş ve çok yıpranmıştı..Artık eskisi gibi hayatımızın olmayacağı beni her ne kadar etkilese bile çaresizce düşünüyordum...10 yıldır içinden çıkamadığım ve sonucunda kazanamadığım bu hastalık içerisinde büyük destek görmüştüm fakat nafile ki kaybedişim beni son hızda üzüyor,etkiliyordu...Doktorlarımın üzülmemem gerektiğini ve bana nasihat verişlerini umursamıyordum...Bu durum da kim üzülmeyebilirdi?..

İlkokuldan bu yana hiç bir şekilde kimseye söylemiyor ve bana acıyla bakanlarını istemiyordum...Bu nedenle ailemden başka kimse çektiğim acı ve hayal kırıklıklarımı bilmiyordu...Bilmelerini ne kadar istemesem de bir o kadar da istiyordum acımı birine paylaşmak istiyor,bulamıyordum...
Bugüne kadar herkese mesafeli oldum ve sanırım böyle devam edecektim..Ben çoktan herşeye karşı inancımı yitirmiştim..Bir insan bu kadar çabuk pes edermiydi?..Söz konusu ben isem her daim evet.. Arkadaşı ve mutlu bir hayatı olmayan bir kişi nasıl pes etmeyebilirdi ki?.. Evet önceden zengindim ama mutlu değildim..Parçalara ayrılmıştım..

Burada kaç saattir oturup ağladığımı bilmiyorum fakat havanın kararmasından artık gitmem gerektiğini anlayarak ayaklandım ve yürümeye başladım..Derin düşüncelerle yoluma devam ediyordum..Her zaman ki gibi... Ankara'ya taşınmıştık ve evimiz berbattı.. Duvarlarda ki çatlaklar,rengi solmuş boyalar,kırık fayanslar ve sayamayacağım kadar çok hasar barındırıyordu... Dayanmam, dayanmamız gerekliydi, kendimiz için olmasa bile Rüya için dayanmamız gerekliydi.. Issız sokaklarda ilerlerken bağırış sesleri beni derin düşüncelerimden alıkoydu...Ayaklarıma her ne kadar korksam da yürü emrini vererek bağırsışların geldiği yere ilerlemeye başladım.. Ayaklarım titriyordu fakat yine de gidiyordum.. Birden karşımda benim yaşlarıma yakın bir çocuğun karşısında ki adama attığı yumrukları görünce ağzım irice açıldı... Çocuğun yüzünü göremiyordum fakat üzerinde ki siyah giyinişinden tehlikeli olduğunu çıkarıyordum..Tehlikeli...
Çocuğun cebinden bir bıçak çıkardığını görünce gözlerim irileşti ve ne yapacağımı bilemez bir halde izledim.. Çocuğun gür sesi ürpermeme sebep olmuşken aptal gibi izlemeye devam ediyordum.. Çocuk bağırarak " Eğer senin bir daha hata yaptığını görürsem öldürürüm anladın mı lan!?" demesi ile bir iki adım gerileyerek çöp konteyrna çarptım ve tüm gözleri üzerimde buldum.. Çocuk ile göz göze gelince koşmaya başladım ayaklarımın titremesine aldırış etmeden koştum ve koştum... Fakat son an da kolumdan çekilerek sert bir şekilde duvara çarpmam ile son buldu...
Yüzünü ilk defa gördüğüm çocuk fısıltıyla "Sakın ses çıkarma Buğra seni bulursa sonun iyi olmaz.."demesi ile gözlerimin irice açılması bir oldu.. Çocuk kolumu bırakarak gözden kayboldu.. Hala orada dikilerek zamanımı geçiremeyeceğimi anlayarak eve doğru koşarak gittim.. Adının Buğra olduğunu öğrendiğim çocuk ile bir daha karşılaşmamak için dua ederek ilerliyordum..

Ta ki evime geldiğimi anlayana kadar... Hemen etrafima göz gezdirip apartmana girdim ve zile bastım.. Kapıyı annem açarak bana sarıldı ve "Hoşgeldin kızım"dedi içten bir şekilde gülümseyerek .. Ben de gülümseyerek "Hoşbulduk anneciğim"dedim ve içeri girdim... Rüya'yı görünce yanına gittim ve sımsıkı bir şekilde sarıldım.. Rüya'ya sarılırken üzülüyordum çünkü eskisi gibi her istediğini alamayacaktık.. Beni derin düşüncelerimden uzaklaştıran Rüya'nın "Abla seni çok seviyorum.." demesi ayırdı ben de ona karşılık vererek "Ben de seni çok seviyorum minik farem"dedim ve sarılmaya devam ettim..Mutfaktan annemin "Hadi sofraya"diyerek bağırışı ile irkildim fakat toparlanıp mutfağa geçtim.. Yemeğimi yerken bir an babam dikkatimi çekti gözlerimi yemekten ayırarak ona çevirdim.. Çok yorgun görünüyordu ve gözünün altında ki mor halkalar onu kötü gösteriyordu... Tam ağzımı açmış konuşacaktım ki babam benden önce davranarak"Yarın iş görüşmesine gideceğim ve eminim ki o şirkette bir iş kazanacağım.." demesi bir oldu .. Hemen babama cevap vererek "Tabii ki babacığım bu sefer kabul edilecek eminim.." diyerek gülümsedim.. Sahte de olsa gülümsemiştim.. Babam da gülümseyerek " Kızım yarın en yakın hastaneye giderek kayıt açtırıyoruz tamam mı?" diyerek yönelttiği soru ile yüzümün asılması bir oldu ama toparlanarak " Tabii babacığım sen nasıl istersen.." diyerek geçiştirdim ve sofradan kalktım.. Tabii annem karşı çıkarak " Hiçbirşey yemedin anneciğim."dedi ve oturmam için kaş göz işareti yaptı.. Aldırmadan " Size afiyet olsun" dedim ve odama geçtim.. Yarın hastaneye gideceğimi bilerek çantama kimliğimi ve gerekli dosyaları yerleştirerek komodinin üzerinde ki telefonuma alarm kurdum ve yatağıma geçtim.. Yatakta cenin pozisyonu alarak küçülebildiğimce küçüldüm ve gözümden akan yaşa aldırmadan kendimi uyukunun kollarına bıraktım..

********

Sabah alarmın sesi ile uyandım ve hemen odamdan çıkıp mutfağa geçerek kuruyan boğazıma su götürmem bir oldu. Odama geri döneceğim Esna da Rüya'nın odasına giderek bana şans vereceğini umduğum bir öpücük kondurdum ve odama geçtim.. Dolabımı açarak üzerime giyebileceğim bir kot pantolon ve tişörte karar kılarak üzerime bir çırpıda giymem vaktimi almadı. Evden hemen çıkarak bir taksiye bindim ve buraya yakın olan hastaneye götürmesini söyleyerek başımı cama yasladım.. Çantamdan kulaklığımı çıkararak çok sevdiğim ' Little Me' parçasını dinlemeye başladım.. İçimden umarım bugün iyi geçer dileklerimi sunarak şarkıyı dinlemeye devam ettim.. Ta ki taksicinin "Abla geldik" demesine kadar.. Hemen taksiciye bir miktar para ödeyip indim ve başımı kaldırarak 'KARAYEL HASTANESİ' yazan yazıya bakakaldım..

Buranın özel bir hastane olmamasına rağmen öyle dekore edilmesi beni ne kadar şaşırtsa bile omuz silkerek içeriye girdim ve danışmadan bilgileri alarak doktorun odasına giderek tanışma fastına geçtim.. İsminin Sevda olduğunu öğrendiğim doktorum çok sıcak kanlı olmasına rağmen sonuçlarımın aynı çıkması ile şok olmuştu.. O da bu kadar kötü olmasını beklemiyordu eminim.. Ne zaman gelmem gerektiğini söyleyerek beni muayene etti ve gerekli bilgileri verdi.. İşimizin bittiğini anlayarak elini sıktım ve odadan çıktım.. Koridorda ilerlerken aralık olan kapıdan gelen çocukların gülüş sesleri fazlasıyla dikkatimi çektiği için aralık olan kapıdan bakmam ile ağzımın irice açılması bir oldu..

İKİNCİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE UMARIM BEĞENİRSİNİZ..

İNTİKAM ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin