İNTİKAM ATEŞİ

5.BÖLÜM "BAR"

İnsan duygularını bitirmek ister fakat yapamaz. Beyni böyle algılasa bile kalbi buna izin vermez. Gözlerinin içinde kaybolduğum çocuğa bakarken omzuma dokunulan elle irkildim Kerem Hoca bana bakarak "Çok güzel söyledin Asel'ciğim yarışmaya kesinlikle senin katılmana karar verdik." dediği an salonda bir alkış tufanı koptu.

Ege yanıma gelerek beni kucağına aldı ve etrafında döndürmeye başladı. Çılgınca kahkaha atıyorduk. Sonunda Ege beni indirdiğinde Meyra ve Barış aynı an da bana sarıldı. Gözüm ister istemez Buğra'ya kayınca gözlerini kısmış öfkeli bir şekilde bakıyordu. Neden böyle baktığını anlamasamda omuz silkip Kerem Hoca'nın yanına ilerledim ve "Hocam katılım için söylenecek şarkılar bittiyse çıkabilir miyiz?" dediğimde"Tabii"dedi ve salona dönerek "Çıkabilirsiniz çocuklar"diyerek bağırdı.

Gözlerimi devirdim. Hemen Meyra'lara dönerek "Hadi sınıftan çantalarımızı alıyoruz ve bize gidiyoruz" dedim hepsine heyecan dolu gözlerle bakarak Ege ve Meyra memnun olmuşçasına bakarken Barış kararsız bir şekilde bakıyordu. Tam ağzını açmış birşey diyeceği an elimi dudaklarıma götürerek "Kesinlikle itiraz kabul etmiyorum Uzay'a kaçsan bile seni yakalar evime getiririm" dedim gözlerimi kısarak Meyra ve Ege kahkaha atarken Barış ' da bana gözlerini kısarak bakıyordu. Hemen arkamı dönerek sınıfa girdim ve çantamı omzuma takarak çıktım.

Ege ve Meyra saçma espriler yaparak kahkaha atıyorlardı tabii ben ve Barış iğrenerek yüzlerine bakıyorduk. Gözüme yolun ortasında ki beyaz bir yavru kedi takılınca Meyra'nın kolunu dürttüm ve "Şu kedinin tatlılığına bakar mısın ?" dediğim an kediye baktı ve "Yaa çok çok hatta fazlasıyla tatlı " dedi hemen çantamı eline vererek "Bekleyin geliyorum." dedim ve yolun ortasına ilerleyerek kediyi kucağıma aldım, hemen kaldırım kenarına bırakarak sevmeye başladım. Meyra bana bakarak "Kanka anahtarını düşürmüşsün yolun ortasına git al ben bakarım bu yavrucağa."dedi ve yüzünde büyük bir gülümseme ile kediye baktı. Hemen ayağa kalkarak "Bekle şunu almaya gideyim"dedim ve yolun ortasına ilerledim. Hemen eğilerek anahtarı aldım ve çantama koydum.

Tam ayağa kalkmıştım ki Ege"Asel dikkat et" diye bağırdı Ege'nin baktığı yere bakınca üzerime arabanın geldiğini gördüm sanki herşey ağır çekimden ilerliyormuşçasına üzerime gelen arabaya bakıyordum. Ta ki bileğimden tutulup çekilene kadar ...

Gözlerimi açıp kimin üzerine düştüğüme bakınca Buğra'yı görmem ile şok olmuştum âdeta. Hemen üzerinden kalkarak "Be-ben teşekkür ederim sen olmazsan kim bi-" kekeleyerek söylediğim cümlemin bitmesini beklemeden ayağa kalktı, üzerini silkeledi ve öfke dolu gözlerle bana bakarak "Hayatımda senin kadar aptal bir insan görmedim."dedi ve gitti... Gözlerimden gelen yaşı silerek bana bir çift endişe ile bakan Meyra,Ege ve Barış'ı gördüm. Konuşmalarına izin vermeden "İyiyim hadi gidelim."dedim dolu gözlerime aldırış etmeden...

Tam iki saattir Ege ve Rüya'nın tatlı sohbetlerini dinliyorduk. Rüya Ege'ye aşık olmuştu âdeta. Meyra'ya bakınca kokoş muamelesi yapıyor , Barış'a ise sevimli ama gıcık muamelesi yapıyordu. Ege'ye ise adı ile hitap edip güzel cümleler kuruyordu. Rüya'ya bakarak "Rüya ama bak Ege abini çok yordun tam iki saat yirmi dört dakikadır konuşuyorsun." dediğim an Rüya baş parmağını kaldırıp sallayarak "Sen bir sussan ablacığım biz Ege'ciğimle konuşuyoruz."dediğinde gözlerimi kırpıştırarak Rüya'ya baktım.

Bu kendini beğenmiş bayan ukala benim kardeşim olamazdı. Acaba Ege ona büyü mü yapmıştı.? Ege bir bana bir Rüya'ya bakarak "Evet sen bir sus sabahtan beri dır dır dır başımızın etini yedin biz Rüya'cığımla konuşuyoruz dediğinde dudağımı bükerek "Vay be beni bu minik fare ile satıyorsun öyle mi?!" dedim Rüya bana bakarak "Ablacığım bir susar mısın acaba?" diye bağırdığında Meyra'ya bakarak "Dillere bak dillere"diye fısıldadım. Meyra'nın ağzı 'o' şeklini almış bir biçimde kolumu dürterek