''Gerçekten iyi mi?'' diye sordu Jungkook. ''Ne?'' kafası karışık bir şekilde sordu Yoongi. ''Bu aile yemeğinde size katılıyorum.'' diye cevap verdi Jungkook. Sinirlendi. Sinirden fazlası, neredeyse güçlükle nefes alabiliyordu. Ya Yoongi'nin babası kızarsa? Ya o kaltak... (adını unuttu ve herkes ona öyle gibi diyordu...) ondan da nefret edecek mi? Ya--
"Bu iyi olacak, endişelenme, annem seni seviyor," dedi Yoongi ve Jungkook'un başını okşadı. ''Biliyorum ama... ben sadece gerginim'' diye itiraf etti genç olan. ''Gergin olma hımm?'' gülümsedi Yoongi. Jungkook garip sıcaklığın bedeninden geçtiğini hissetti ve başını onaylayarak salladı. Mutfağa sessizce girdiler. " Anneme yardım etmemizi ister misiniz?" diye sordu Yoongi. Annesi bir şeyler yapıyordu. Yığınla kirli bulaşıklar vardı. ''Hayır, sorun değil şu anda fakat istersen, yemekten sonra bulaşıkları yıkarsın, değil mi? "diye annesi yumuşak bir şekilde gülümsedi. ''Yıkarım.'' sandalyesini alırken cevapladı Jungkook.
Sonunda evde gibi hissettim. Yavaşça rahatlamıştı ve mutfağın bu kadar büyük olduğun için şaşırtmamıştı. Eğer bunu bir kelime ile anlatmak zorunda kalırsa, 'lüks' derdi. "Yapmana gerek yok, Kookie. Yoongi yapacak, ha?" Yoongi'nin annesi tatlı bir şekilde gülümsedi. Yoongi, Jungkook'un nasıl dudak büktüğü gördü. Onun görüşüne göre şirindi. Düz olmasına ve kızları sevmesine rağmen, Jungkook'yu çekici buluyordu.
Garipti, ama belki ağabeyi gibi Jungkook'un bebek yüzünden dolayı hissetti. Jungkook'da bebek gibi olan olan tek şey yüzü idi. Yoongi, bu bedenin böyle bir yüze sahip olabileceğine inanamıyordu. Sonradan sorabilir. Ve sormayacak gibi değildi. O yapacak. Kesinlikle. Yoongi'nin annesi fırını kapatırken, ''Gidip televizyonu açtı ya da bir şeyler yaptı. "Tamam, babam nerede" diye sordu Yoongi. Babası, birileri Yoongi'nin ebeveyninin evine giderken genellikle evde idi. "Onlarla birlikte geleceğini söyledi, ofiste ya da başka yerde tanıştıklarını söylediklerini dinlemedim." dedi Jungkook.
''Tamam, burada olursa sadece beni aradı. "Siktir, bu gülümsemeyi kaçırdım!" diye seslendi annesi oğlunun yanaklarına öpücük kondurdu ve Yoongi gözleriyle devirdi. ''Hımm... oğlanlar mı?'' diye sordu Yoongi'nin annesi. Birbirlerine merakla baktılar.
''Takıp elbise giymeyi seviyor musun? Biliyorsun, bir aile yemeği olmasına rağmen resmidir. Jungkookie, Yoongi sana takım elbise verecek ve şuanda giydiğin bu ince kot pantolonunu giyebilirsiniz, hımm?
"Tamam," diye başını salladı Jungkook.
"Anne, onlardan ne kadar nefret ettiğimi söylemedim mi? Tıpkı aile gibi, takım elbise de bana uygun olur." diye iç çeken Yoongi dedi.
"Her zaman bebeğim" diye güldü Yoongi'nin annesi ve sonra işlerine devam etmeye karar verdi.
"Hadi Kookie giyinip o sürtüğe rağmen güzel giyinelim." dedi annesi.
Jungkook sadece başını onaylayarak salladı. Takım elbise giymeyi umursamadı. Giymek için sabırsızlıkla bekliyordu, çünkü bu kahrolasıca Min Yoongi'nin güzel kokusu olan takım elbisesiydi.
Jungkook, Min Yoongi'ye bu kelimeyi eklerken kıkırdadı. Yoongi bunu görmezden geldi ve Jungkook bunun için mutlu oldu. Yoongi'nin boktan halinden dalga geçeceğini biliyordu.
Yoongi'nin odasına geri döndüler ve Jungkook yatağa atladı. ''Çok aşığım lan!'' Yoongi'nin yastığına sarılırken mutlulukla çığlık attı. ''Aşkımı rahat bırak!'' diye kükredi Yoongi.
"Sus, şu anda benim! Bu gece o yastıkla yatacağım! Ahhh, neden yatağın çok rahat? 😃"Jungkook sızlandı ve Yoongi sadece güldü. Jungkook uyuyabileceği başka bir şey daha biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡ Doğru İnsana Aşık Olmak [Yoonkook] ⚡
Teen Fiction''Wrong Number to text, right person to love [YoonKook]'' hikayesinin Türkçe çevirisidir. Asıl yazardan bizzat izin alınarak çevirdim. Umarım beğenirsiniz. ...