BÖLÜM 1

9 1 1
                                    

EYLÜL DEMİR

Yeni bir başlangıç için uzun bir yolculuğa ilk adımımı atmıştım.İlk görev yerim Mardin çıkmıştı ve bu benim için çok iyi olmuştu.Bulunduğum yerden kaçış biletim,kurtuluşumdu benim için.Herkesi ve her şeyi ardımda bırakıp yeni hayatıma merhaba demek için Mardin'e yola çıktım.Ben kim miyim;ben Eylül Demir 27 yaşında anasınıfı öğretmeniyim.Gözü kara,inat ve biraz da Karadeniz damarı olan bir kızım. Bakalım Mardin hayatıma neler katacaktı.
Sabaha karşı otogarda olacaktık ve ben kısa süre bir alay komutanlığında  kalacaktım.Yola çıkmadan önce Murat amca sağolsun ayarlamıştı.Şuanlık kalacak yer sıkıntısı yaşamayacaktım.Uzun bir yolculuğun ardından nihayet Mardine varmıştık.Gün henüz daha yeni ağırmaya başlamıştı ve muhteşem bir manzara seriyordu gözler önüne.Valizimi aldıktan sonra bir taksiye binip Alay Komutanlığına gideceğimizi söyledikten sonra camdan dışarı seyretmeye başladım.Yaklaşık 20 dakika sonra komutanlık binasının önüne gelmiştik.Valizimi alıp giriş kapısının oraya gitmeye başladım.Kapıda nöbet tutan asker beni görünce ilk bir şaşırmıştı.Ee tabi alaya elinde valizle gelen kız ilk defa olunca o da haklı bi yerde şaşırmakta."Buyurun hanımefendi,size  nasıl yardımcı olabilirim"diye sordu nöbetçi asker.Merhaba ben komutanınız  Mert Kaleli ile görüşecektim; geleceğimden haberi vardı kendilerinin?Asker "Kim geldi diyelim hanımefendi"demesi üzerine;Eylül Demir dersiniz dedikten sonra nöbetçi asker "Peki hanımefendi fakat sizi biraz burada  bekleteceğim"deyip kulübeye girdi.Bir süre telefonla görüşme yaptıktan sonra yanıma gelip "Komutanımız 15 dakika sonra burada olacak.Arkadaşım size içeriye kadar eşlik edecek hanımefendi buyurun" demesiyle önden yürüyen askerin arkasından gitmeye başladım.Kısa bir süre sonra bir odanın kapısının önünde durmuştuk.Asker kapıyı açıp geçmem için yol verdikten sonra;"siz burada oturun komutanımız birazdan burada olur hanımefendi.Başka bir isteğiniz var mı?"demesi ile olmadığını söyleyip teşekkür ettikten sonra gitti. Bir süre oda da öylece etrafa bakındıktan sonra, camın önüne gidip dışarıyı seyretmeye durdum. Bir süre böyle vakit geçirdikten sonra; birden kapı açıldı ve içeriye uzun boylu, kumral ve yeşil gözlü genç bir komutan girdi. ''Merhaba hanımefendi ben Mert Kaleli. Kusura bakmayın lütfen beklettim sizi?'' Ben ise gözlerimi pörtletmiş bir şekilde adama bakıyordum. ''Yok artık komutan bu mu? Ee bu yaşlı değil ki! Karışıklık mı oldu acaba ya; sorsam mi ki?'' diye iç sesimle cebelleşirken karşımdaki adam bana bakarak gülüyordu.Ben hala anlamamış bir şekilde ona bakarken ''Hayır Eylül hanım bir yanlışlık olmadı beklediğiniz Mert Kaleli benim'' demesi üzerine dıştan konuştuğumu anlamış oldum. Mahcup bir şekilde ''ya kusura bakmayın dıştan söylediğimin farkında değilim ve ayrıca sizi yaşlı bekliyordum o yüzden bu kadar şaşırdım'' deyip tebessüm ederek koltuğa oturdum. Bir süre kısa sohbet ettikten sonra kalacağım odaya gelmiştim. En kısa süre içinde ev bulup yerleşmem lazım. O kadar erkeğin olduğu alayda uzun süre kalmam abes kaçar. Daha şimdiden bir sürü erkeğin gözleri üzerimde dolanıyordu. Bu durum beni rahatsız etse de sabretmem lazım. Yoksa burada katliam çıkacak ve al başına sonra belayı. Mıknatıs giyim anasını satayım; nerede arıza var gelir beni bulur. Odamın kapısını kilitleyip yatağa uzandım. Bir süre uyusam iyi olacak yol çok yordu. Yarın da erkenden kalkar görev yapacağım okula gider bir bakarım. Daha sonra da okula yakın yerden ev bulmaya çalışırım ve umarım da bulurum. Bu  düşüncelerle derin bir uyku alemine geçiş yapmıştım bile. Sabah uyandığım da saat daha 8 idi ve ben hemen üzerimi değiştirip gerekli evraklarımı yanıma alıp bulunduğum odadan dışarı çıkış yaptım. Bahçede bir süre yürüdükten sonra nizamiyenin oraya varabilmiştim şükür. Nöbetçi askerlerden birine taksi çağırmasını rica ettikten sonra alayın dışında beklemeye başladım. 5 dakika sonra gelen taksiye binip gideceğim okulun adını söyledim. Taksi yol alırken bende etrafı tanımaya ve neler var diye bakmaya çalışıyordum. Kısa süre içinde okulun kapısında duran taksiden inip okula doğru yol almaya başladım. Okulda müdür beyle görüşme yaptıktan sonra çevrede gezinmeye başladım.Herkesin tuhaf bakışlarına maruz kalsam da aldırış etmedim. Sanki uzaylı gördüler; hayret bir şey he! Alt tarafı bende insanım yani; hem ne var yani giyimim de sanki! Altımda peşdemal şalvar,üzerimde salaş bir  t-shirt varsa ne var yani? Ara ara esnaflara bu civarda kiralık ev var mı diye soruyordum. En son girdiğim dükkanın sahibi benim neci olduğu mu sordu ilk! Öğretmenim deyince; '' benim iki katlı dört daireli bir binam var kızım 1 tanesi boş, diğerleri dolu ve hepsi de temiz insanlar istersen bir bak'' deyince çok mutlu olmuştum. ''Olur amcacım eğer senin içinde uygunsa hemen bakabilir miyim?'' deyince eve doğru gitmeye başladık. Yürüme 10 dakikalık bir mesafesi vardı ve bu benim için çok iyiydi. Küçük bir bahçe  içinde köşede oturma yeri olan güzel bir kapıdan giriş yapmıştık. Bina dışardan güzeldi ve umarım evin içi de güzeldir de biran önce tutarım burasını. Amca önden gidip binadan içeri giriş yaptı ve ikinci kata çıkmaya başladı. Ev 2+1!di ve tam benim istediğim gibiydi! Muhsin amcaya evi beğendiği mi  ve hemen tutacağımı söyledikten sonra kontratı imzalamak için dükkanına geri döndük. Imzaları attıktan sonra alaya geri döndüm.Eve taşınmam  2 günümü almıştı ve nihayet  yeni evime yerleşebilmiştim. Bu süreç içerisinde alt kat komşularım Elif ve Esra ile tanışmıştım ve bana çok yardımları dokunmuştu. Karşı komşularımın ise 3 tane bordo bereli asker olduklarını öğrenmiştim.Ve  kızlar hepsinin bekar olduğunu söylemişlerdi. Bekar olmaları umarım bana sıkıntı çıkarmaz ve başıma bela olmazlardı. 4 gün önce göreve gitmişler ve ne zaman gelecekleri de belli olmuyormuş kızların demesine göre? Bakalım bu yeni hayatım benden neleri alacak ve getirileri neler olacak!

HOŞGELDİN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin