Karanlık sokakta yürürken Jimin fısıldadı.
"Hoseok'un burada olduguna emin misin?"
Yoongi,Jimin'i çekiştirirken hızlıca konuştu.
"Az kaldı Minnie, sabırlı ol."
Uzun dar sokakta hızla ilerlemeye başladılar. Jimin korkudan beyaz tenli adamın elini bir an olsun bırakmıyordu. Sol taraftaki evin önünde durdular.
Kapının hemen yanında oturan adam yanlarına gelip kabaca cevap verdi.
"Ne işiniz var burada?"
Jimin duygusuz sesiyle konuştu.
"Hoseok nerde, ben Min Park Jimin"
Kaba adam onlara takip etmelerini işaret etti.
------
"Jimin emin misin? Daha vaktin var."
Jimin kocaman gülümsemesiyle sol kolunu açıp dövmeyi gösterdi.
"Unuttun mu? Ya şimdi, ya hiç."
Yoongi gözyaşlarına hakim olamadan elini Jimin'in kolunda gezdirdi.
"Hiç unutur muyum."
Elindeki poşeti yere boşaltıp fısıldadı.
"Gökyüzünün karanlık yanına gidelim Jimin."
Çabaladılar ama ikisi içinde çok geçti;
ölmüşlerdi...