Blank?

26 2 0
                                    

-Sen... Sen vampirsin!

Sabah uyandığımda şok olmuştum. Ne yani rüya mıydı? Hepsi mi? Yoksa?

Ah, çok gerçekçiydi. Bir an vampir olduğunu sandım.

Sanırsam The Orginals'ı izlemeyi bırakmalıyım. Hayatta bırakmam.

Yataktan bin zorlukla kalkıp kendimi banyoya attım. Bir duş alıp üstümü giydim. Bugün Mick'in grubunun seçmeleri vardı. Evet, Mick'in grubu var.

Mick, Toby, Lewis, Jason.

Grubun adı da Blank.

Grubun adını Toby koymuş. Ne tatlı bir isim değil mi?!

Ah, Mick'e şarkı yetiştirmem lazım.

Çantama gerekli malzemeleri doldurduktan sonra converse'lerimi giyip kaykayıma atladım. Kulağımda ise hall of fame çalıyordu.

Ve grubun provalarını yaptığı mekana gittim.

Mick'i gördüğümde el salladım.

-Mick!

-Jane! Ah, çocuklar, tanırsınız, Jane, benim çocukluk arkadaşım. Jane, bu da Toby, Jason, Lewis, Daphne, Queen, Tracey, Maxy ve Ronny.

-Tanıştığıma memnun oldum.

-Ah, biz kimyada aynı sınıftayız, değil mi?

-Sanırsam doğru, Jason.

-Sadece Jas yeterli.

-Tamam Sadece Jas.

-Ah, seni küçük Augustus.

-Ah, Mick, iki saniye bakar mısın?

Mick'i peşimden sürükledim.

-Al sana yeni parça.

Mick ona uzattığım kağıda sanki hazineymiş gibi baktı.

-Ah, Jane, çok sağol!

-Önemli değil Mick, şimdi git ve çal!

Mick  yanımdan uzaklaşarak Toby'ye parçayı uzattı.

-Yeni parça.

Toby göz gezdirdikten sonra diğer çocuklara da gösterdi.

Kağıdın kopyasını herkes aldıktan sonra çalmaya başladılar.

Gerçek anlamda güzel çalıyorlardı. Şarkı bittiğinde Toby Mick'e bakıp

-Fena değil. Ama üzerinde çalışmamız lazım.

Daphne ayağa kalkıp abisinin kucağına atladı.

-Çok iyiydi!

-Ah, sağol ama tebrik etmen gereken kişi Mick, ben değilim.

-Mick, bunu sen mi yazdın?

-Şey, aslında..

Mick'in yanına gelip sırtına kimsenin farkedemeyeceği bir şekilde vurdum.

-Aslında üzerinde çalışılması gerek. O kadar da iyi değil.

-Emin misin? Ciddiyim biraz daha prova ile birkaç ödül alabilirsiniz.

-Ah, abartmayın. Neyse aday seçimlerine geçelim.

Evet, aralarına bir üye daha istiyorlardı. Bas gitarda Mick, bateride Lewis, pianoda Jason ve solist olarak da Toby olabilirdi ama bir gitariste daha ihtiyaçları vardı.

Elemelere başladıkları sırada Daphne ile  Queen yanıma geldi.

-Merhaba Jane, tanıştığımıza memnun oldum.dedi Daphne gayet nazik bir şekilde.

-Merhaba.dedi Queen kısaca

-Sen Micheal'ın sevgilisi misin?.diye sordu Daphne

-Yo-yok öyle bir şey nerden çıkardın?.

-Ah sadece merak ettim bilirsin dedikodu ve aşk hayatta en iyi olduğum şeyler.dedi gülerek ama öyle bir güldü ki resmen fazla sevimliydi.

-Yönetmek,baskı kurmak,yönetmek,ezmek daha sayıyım mı Daphne?.dedi Queen

-Beni kötü göstermeyi kes Q.

-o işi kendinde gayet yapıyorsun.dedi Queen ve dil çıkardı.

-Jane üzgünüm ben gayet iyi bir insanım neyse sevgilin var mı?

-Yok

-Ne yazık istersen ayarlarız sorun değil.dedi birden 

-Sen ciddi misin?

-Evet sadece birini seç Orlando Bloom olmasın ben hala o konuda uğraşıyorum.dedi neşeli ibr sesle cidden bu kızın derdi neydi sonuçta yeni tanışmıştım ama hemen bana yıllardı tanıyormuşum gibi davranıyor.Daphne ve Queen'i anlatmam gerekirse okulun en popüler iki kızı derdim aslında kardeş gibiydiler benziyorlar ikiside uzun sarışındı ama Daphne'nin buz mavisi gözleri vardı Queen'ninse yeşil.Queen daha rahat giyinirdi ve sporda özellikle yetenekliydi,Daphne ise ezme ve hükmetmede daha lise 2'deydi ama şimdiden tek hükümdarmış gibi davranıyordu ee sonuçta abisi son sınıf bir taş ve popüler.Daphne'nin mükemmel bir moda tarzı vardı bunu ilk bakışta anlardınız. Aslında oldukça nazik bir insandı diğer insanlara karşı ama çok tehlikeli ibr insandı canını sıktığınızda cehennem sürtüğüne dönüşebiliyordu.

-Yeni çocuğu gördünüz mü?dedi heycanla Daphne

-Jake mi?

-Ahh demek tanıyorsun,ne taş ama

-Afedersin?

-Tipim değil hayatım merak etme ben açık tenli ve sevimlilerden hoşlanırım.

-Micky gibi mi?.diye sordum hafifçe kızararak cevap verdi.

-Sayılır sonuçta Micheal oldukça sevimli gözleri güzel ve...Neyse anladın konuyu.

-Yakışıklıdan bashederken.dedi Daphne  ve kapıya döndü o sırada içeriye Jake girdi.

-Merhaba ben seçmeler için gelmeştim.dedi Jake

-Ben Toby bunlarda düğer grup üyeleri Jason,Lewis,Micheal.Şimdi bize kısa bir gösteri yapar mısın?

-Tabi.dedi ve çalıp söylemeye başladı.Sesi nasıl desem harikaydı cidden ve gitar çalışıda harikaydı.

Bana mı öyle geliyor yoksa bana bakarak mı söylüyor?

Bana mı öyle geliyor yoksa kalbim yerinden mi fırladı?

-Gerçekten iyiydi. Gruba alındın Jake.

-Ah, sağol Toby, sadece yıllardır yapmak istediğim şeyi yaptım.

Daphne ayağa kalktı  ve Jake'in yanına gitti.

-Merhaba, ben Daphne, Toby'nin kardeşiyim. Bu Queen, Lewis'in kardeşi en yakın arkadaşım ve bu  Jane, kendisi Mick'in çocukluk arkadaşı ve benim arkadaşım.

-Aslında Jane ile tanışıyoruz. Ben Jake tanıştığımıza memnun oldum.

-Ah, tanışıyor musunuz?

-Evet, Jane ile komşuyuz da.

-Her neyse millet! Prova bitti. İsterseniz bir kafeye gidip bir şeyler içelim!

-Olur!

Hep beraber dışarı çıkarken Daphne yanıma geldi.

-Sizin ilişkinize pek el atmayacağım. Aranızda kendiliğinden de bir şeyler olabilir. Senin becermeni beklicem. Yapamazsan el atarım.

-Çok teşekkürler.

-Bir şey değil, hem daha umutsuz vakalarım da var.

-Anlamadım?

-Yakında anlarsın.

Ve 'yakında' kelimesiyle hayatımın değişeceğini anladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

A Teenage Girl's DiaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin