7/?

514 64 20
                                    

Sun Hee

Pazar gününü evde Taehyung'un gözüne gözükmeyerek geçirmiştim. Nedenini bilmediğim bir şekilde bana karşı kırıcı davranmıştı o gün. Halbuki ona bir şey yaptığımı da hatırlamıyorum.

O gün sabah kalkıp Woo Na teyzeye kahvaltı hazırlamasına yardım etmiştim. Kahvaltı hazırlığı bitince Taehyung'un çalışma odasına girip onu uyandırmaya gitmiştim fakat kapıyı tıklattığımda bana defolup gitmemi söylemişti. Onunla uğraşmadan rahatça Woo Na teyze ile kahvaltımı yapmıştım. Kadın, şeytan kılıklı Taehyung'tan ne kadar korkuyorsa artık benimle masaya oturmayı hiç istememişti.

Kahvaltımı yaparken Taehyung'un bana durduk yere neden böyle davrandığını düşünüyordum. Acaba o koca yatağında yatarak onu başka bir odada kalmaya zorladığım için mi böyle davranıyordu diyeceğim fakat böyle bir şeyi umursayacağını düşünemiyordum.

Kahvaltıdan sonra Woo Na teyzeye masayı toplamasında yardım etmiştim. Malzeme almak için dışarı çıkacağım aklıma geldiğinde üzerimdekileri değiştirmek için Taehyung'un odasına girip üzerimi değiştirmiştim. Evin kapısından çıktığımda kapının dibinde bekleyen Taehyung'un bir adamı yolumu kesmişti. Durumu anlatmama gerek kalmadan onunla gelmem gerektiğini söylemişti.

Beni bir AVM'ye getirdiğinde ise dolaştığım tüm süre boyunca peşimde kuyruk gibi gezmişti ve tüm poşetlerimi taşımama yardım etmişti. Eve döndüğümde ise Taehyung salonda oturuyordu. Bana ne kadar fazla dışarıda kaldığım ile ilgili söylenip kızmıştı, bende mutfağa Woo Na teyzenin yanına gitmiştim onunla tartışmamak için.

Yani böylelikle pazar günümü mahvetmişti. Şimdi ise üniversitenin dış kapısında Taehyung'un beni almasını bekliyordum. Annesi ile buluşacaktık ve şu aptal düğün yeri ile davetiye işlerini halledecektik. Çok geçmeden spor arabasıyla görüş açıma girdi. Önümde ani fren ile durmasıyla etraftaki bakışlar üzerimize toplanmıştı.

Arabasına ilerleyip yan koltuğuna bindim. Binmem ile gaza basıp sürmeye başladı. Yol boyunca konuşmamıştı. Konuşmamıştık. Tamam belki gerçekten umurumda değildi ama neden bir şey yapmadığım halde böyle bir muamele gördüğümü merak ediyordum.

Bayan Kim'in bahsettiği bulvara geldiğimizde arabayı park etti. Arabadan ineceğim sıra sol bileğimi tutmasıyla ona dönmüştüm. Ben bir şey demesini beklerken o sadece bana bakıyordu. Tam gözlerimin içine bakması bir süreden sonra rahatsız edince konuşmayı akıl edebilmiştim. "Bir şey mi diyeceksin?" dediğimde elini hemen çekip önüne döndü.

"Annem dükkanın içinde olduğunu belirten bir mesaj atmıştı. Yanına gideceğiz şimdi fakat hala yüzüğün parmağında değil." diyerek elini ceketinin cebine attı. Cebinden tamamen siyah olan bir yüzük kutusu çıkarıp açtı ve bana doğru gösterdi. "O gün almayı unutmuşum kuyumcudan. Bugün sabah, sen okuldayken gidip aldım." deyip kendi yüzüğünü taktı ve kutuyu bana uzattı. Ne yani kendim mi takacaktım kendi yüzüğümü?

Ben ona boş boş bakmaya devam ederken hala kutuyu elinden almamıştım. O ise göz devirip kutudan benim için yapılan söz yüzüğünü eline aldı ve sol elimin yüzük parmağına taktı. Daha sonrada başka bir kutu çıkarıp içinden kenarları işlemeli olan yüzüğü eline aldı. Tam sol elimin yüzük parmağına takacaktı ki bana dönüp konuşmaya başladı. "İkisini aynı yere takmalı mıyım yoksa bunlar farklı yerlerde mi durmalı?" dediğinde sırıtmıştım.

Her ne kadar bana tavırlı davranmış olsa da bu şuanlık pek umrumda değildi. "İkisi de aynı yerde dursa sorun olmaz bence." diyerek ona baktım. O ise kafasını onaylarcasına sallayarak yüzüğü parmağıma takmıştı. Elimi bıraktığında, yukarı kaldırıp yüzüklerime baktım. Zoraki bir evlilik de olsa insanın evlilik yüzüğü takması gerçekten heyecan veriyordu. Yani bana göre. Gülümseyerek ona döndüğümde, onu bana bakarken yakalamıştım. Göz göze gelmiştik.

Killer Or Husband » TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin