4

2 0 0
                                    

Kütüphanede ki üçüncü gecem, hey Azra az sus da dinleneyim ya hu. Sen beni mi azarlıyorsun sen kimsin be? Ben senim akıllı.

"İyice sıyırdım galiba, çoklu kişilik bozukluğunda son seviyeye geldim. İçimde bir değil iki değil üç değil tam beş kavanoz bal yüz lira!"

"..." Ölüm sessizliği... Derin bir iç çekip kitapların başına tekrar oturdum.

"Artık eminim kesin sıyırdım." birkaç kitap daha inceleyip tekrar kendi kendime konuşmaya başladım arkamda birini kahkahasıyla kendime geldim. Bu gelen Kaya ise, bu sefer elimden öyle rahatça kaçamayacak. Arkama dönmemle bütün vücuduma uyarı gelmesi bir oldu, Avcı.

"Biliyor musun? Normalde buraya gelme nedenim seni saniyesinde öldürmekti ama beni güldürmeyi başaran ikinci kadın olduğun için seni öldürmeden önce bir isteğini gerçekleştirmene izin vermeye karar verdim."

"Bu SENİN için oldukça iyi bir haber çünkü bu günlerde pek kavga edesim gelmiyor. İsteğim ben üç diyene kadar gitmiş olman bende bu esnada seni öldürmemek için içimdeki canavarı tutmaya çalışacağım."

"Seni ve o asabi sevgilini gördüğüm zaman hiç böyle değildin üç gün içinde bu özgüven nerden geldi?"

"Lafı ağzımdan aldın. Üç gün önce Fenrir ruhlunun kuyruğundaydın buraya kadar nasıl geldin. Yoksa seni ayak işleri için mi tuttu? ... Bu arada o asabi arkadaş sevgilim falan değil parazit gibi bir şey."

"İçindekini saklamasına rağmen anladın demek. Ama anlamadığın bir şey var..." merak etme avcı senin de ne sakladığını biliyorum az önce öğrendim. Sadece silahlarla iş yapan kurt topluluğu ama sürpriz kurt ruhumun yanında artı olarak ben de etrafımdaki her şeyi silah olarak kullanabiliyorum.

"Avcı umarım öteki tarafa huzurla gidersin çünkü üç saniyen doldu" Gölge lütfen onu öldürme, ailemize anlatacak çok şeyi var. Gölge ve ben bu sefer işbirliği içindeyiz yani o avcını pek bir şansı yok. Gölge dönüşümü tamamlar tamamlamaz garip bir özlem ve sevinç içimi doldurdu.

Hayır, bu benim duygularım değil bunlar Gölgenin duyguları, şuanda en doğal halde olduğum için ikimiz biriz ve o ne hissediyorsa ben de onu hissediyorum. Hani çok uzun bir zaman en sevdiğin arkadaşını görmezsin ve beklemediğin anda sana gelir ya öyle bir şey şuan hissettiğim.

Gölge hafif adımlarla avcını yanına gidip avcıya 'beni hatırlıyor musun?' demek ister gibi baktı. Avcının da durumu benden farklı değildi sanırım, o benden daha çabuk toparlanıp hançeri çıkardı Gölge halen daha ondan umudu kesmemişti ve resmen avcıya hatırlaması için yalvarıyordu bu durumda savaşamaz. Gölgeyi insan formunda yaptığım gibi beynimden çıkardım tüm kontrolü ele aldım avcının bıçağı beni yakalamadan geri çekildim. Toparlanmasına fırsat vermeden de gırtlağına atladım ama parçalamak için hamle yaptığımda bütün vücudum uyuştu.

Gölge bırak da bayıltayım onu, senin için önemli biri. İnan bana sen ne hissediyorsan ben de onu hissediyorum. Ama onu bayıltıp sorguya almazsam seni öldürür haliyle ben de ölürüm ve hiçbir zaman ailemi kurtaracak bilgiyi Aswang'a ulaştıramam.

Gölge aynı inatla devam ettiği için en iyisi insan formuna dönmek olur orada beni hemen rahatsız edemez ben de o esnada işimi hallederim. Tekrar insan formuna geçince gölge güç kaybetti, kendini dengelemesi en az dört dakika sürer, avcının beynine giden oksijeni engellersem onu bayıltmış olurum... Bir insan dört dakika oksijensiz bayılmadan durabilir mi ki... Yok canım.

Avcı hançeri bana doğru savurduğunda hafifçe geri çekildim ve hamlesi boşa gitti savunmasız kalınca çenesine aşağıdan yukarı doğru elimin ayasıyla vurdum. Yerden havalanıp sırt üstü yere çakıldı. Yere çöküp az önce ısırdığım ama parçalayamadığım gırtlağı yakaladım avcı en sonundan oksijensizlikten bayılınca geri çekilip kütüphanenin acil durum alarmına bastım.

Gölgede KaybolmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin