Telefon koltukta titrer iken Sude mutfaktaydı, Samet bir kere daha aradı, telefon açıldı ama konuşan Sude değildi.
Küçük erkek; " Kimsin!? "
Samet; "Samet ben ablanın arkadaşıyım, ablana verir misin telefonu."
Küçük erkek 'Babaa' diye bağırarak uzaklaştı, daha sonra bir koşturma sesi geldi ve Sude telaş ile konuştu.
Sude; "Samet ben seni sonra ararım."
Samet; "Ne oluy.." cümlesi yarım kalmışken telefon kapandı.
Belli ki ev karışacaktı, Samet'in aklına numarasını aldığı taksici geldi, hemen onu aradı.
Samet; "Alo Sedat abi, ben Samet hatırladın mı?"
Sedat; "Hatırladım aslanım, hayırdır?"
Samet; "Abi bu gün ve bıraktığımız kızın adresini hatırlıyor musun?"
Sedat; "Yani tam bi adres veremem ama, gidersek bulurum."
Samet; "Tamam çok iyi abi benim acilen oraya gitmem gerek."
Sedat; "İyi de aslanım benim mesaim bitti, en son sizi bıraktım eve geldim ben, zaten bu saatte hiçbir taksi gitmez ki oraya karşı semt orası."
Samet; "Abi lütfen kızın başı belada benim yüzümden, taksimetreyi üçe katla istersen lütfen gel abi."
Sedat; "Ah be Samet, sizin evden mi alayım seni?"
Samet; "Aynen abi kapıya çıkıyorum ben, çok sağol."
Samet'in yalvardığı, hatta abi dediği ilk insandı Sedat, kıyamayıp gelmişti, Samet'i tam evin önünde indirdi, bağırış sesleri geliyordu tek tük.
Samet; "Abi sen burada beni bekle, taksimetre açık kalsın, istersen beşe katla ama bekle ne olursun."
Sedat; "Tamam paşam sorun değil."
Samet hemen bahçe kapısından girip içeriye doğru hızlı adımlarla ilerledi, içeriden kalın bir ses, 'orospu olacağı belliydi zaten' dedi, bir kadın sesi ise 'o senin kızın be vicdansız' diye bağırdı, adam 'kes lan' dedikten sonra bir kadın çığlığı daha geldi.
Samet kapıyı kıracak gibi çalıyordu, içeriden ses kesildi, Samet bir kere daha çaldı, adam birisine 'ne bakıyon lan git kapıyı aç dedi' bir kaç saniye sonra kapı açıldı, 8 yaşlarında bir erkek açtı kapıyı ve 'kimsin?' Diye sordu.
"Samet." Dedi ve içeriye daldı, hızlı adımlarla salona girdiğinde, Sude'nin annesini yerde gördü, ağlıyordu, Sude ortalıkta yoktu, babası Samet'e doğru yürüdü.
"Kimsin lan sen?"
Samet; "Ben Samet."
"Vay piiç, kolay geberteyim diye kendi ayakların ile mi geldin lan?"
O sırada Sude birden kapıdan çıktı, bir yanağı kıpkırmızı, gözleri ağlamaktan şişmişti.
Sude; "Samet?!"
Samet, Sude'ye döndüğü anda sarhoş babası Samet'in kafasına bir bira şişesi geçirdi.
Samet neye uğradığını şaşırdı ve bir kaç adım geriye gitti, duvara yaslandığında, ev dönmeye devam ediyordu, Sude'nin babası Samet'i duvarda yumrukluyordu, 45lerindeki adam ağır işlerde çalıştığı için kolları güçlüydü, Samet şaşkınlıktan acıyı hissetmiyordu, sol tarafdan yediği yumruk ile kafasını çevirdi ve Sude'nin yere yıkılışını gördü, Sude'nin babası da Sude'ye bakıyordu, Samet öfkeden titriyordu, sarhoş adamı ittirdi önce, daha sonra üzerine tekrar geldiğinde suratına uzak mesafeden bir yumruk attı, adamın burnu kanıyordu, adam tekrar üzerine geldi, Samet kenara çekilip kasıklarına bir diz vurdu, sersemliğinden yararlanıp bir yumruk dah attığı adam yere yığıldı, yerdeki adamı defalarca tekmeledi, daha sonra ise Sude'nin annesi ile göz göze geldi, hala yerdeydi, kadın tek kelime edemiyordu, şoktaydı, öylece bakıyordu, sonra Samet yerdeki Sude'yi kucakladı götürecekti onu tam giderken Sude'nin annesi koluna dokundu, kızının başından öptü, kokladı derin derin, daha sonra ise Samet'in gözlerinin içine baktı, ona güvenebileceğini hissetti iyice ve başını olumlu anlamda salladı.