16.bölüm

227 13 1
                                    

Freedy'nin ağızından

Elena ve diğerleriyle piknik yapmaya gitmiştik. Yanımda bir top vardı. Maç yapalım dedik. Kızlar bir anda bizde katılacağız dediler. Tabi biz pişkin pişkin sırıtıyorduk. Onların bizi yenmesine imkan yoktu. Ayrıca aralarında sadece Zera ve kuzişim futbol oynamayı bilmiyordu. Tesa ilk önce oynamayı bilmeyenlere öğretilmesini istedi. Bizde kabul ettik. Şu an Wolli ve Tsuki onlara öğretmeye çalışıyordu. Tabiki pekde becerebildikleri yoktu. Melody bu hallerine anırıyordu. Zera topa vurucam diye yere yapışmıştı. Elena ise topu alamıyordu. Gülmem bittiğinde acıkıp bir şeyler almaya gittim. Geri geldiğimde Zera ve Elena sıkılmışlardı. Onları yerden kaldıramıyorlardı. İkiside yere uzanmış öylece bakıyorlardı. Tsuki ve Wolli daha fazla uğraşmak istemediler. Yanımıza gelip takımları kurmaya başladık. O sırada Zera ve Elena yanımıza geldiler. Onlarıda oyuna aldık. Takımlar ise şöyle:

Kalede: Zera
Defansta:Elena
Hücumda: ben ve Tsuki vardı. İkinci takımda ise

Kalede: Melody

Defansta:Will

Hücumda: Tesa ve Wolli olucaktı. Oyunu oynamaya başladığımızda ağızım açık kaldı. Tesa tam hız kaleye gidiyordu. Yerimden kımıldayamadan önümde Wolli'yi gördüm. Sırıyordu. Ondan kurtulmaya çalışsamda başarılı olamadım. Tesa tam kaleye şut atacakken biri onun ayağındaki topu aldı. Sonra karşı kaleye koşmaya başladı. Şoku atlatır atlatmaz bende koştum. Arkadan Tsuki'de geliyordu. Bir dakika top onda değilse çita kadar hızlı koşan...Elena? Gol!!! Sesini duyunca şaşırmıştım. Ama bunlar bilmiyordu? Nasıl bu kadar iyi- bir dakika ya Elena hızlı öğrenen ve öğreten bir kız. Yani nasıl oynancağını çoktan öğrenmişti. Beni bir gülme krizi tuttu ve yere yatıp gülmeye başladım.

" Hahahmxgşodsx, hala anlamadınız mı? Sizinle oyun oynuyorlardı. Elena'nın çabuk öğrendiğini unutmuş olamazsınız?"

Tsuki ve Wolli bu dediğimle Elena ve Zera'ya baktılar. İkiside gülüyordu. En sonunda gülmemi bastırmıştım. Ayağa kalkıp maça devam etmemiz gerektiğini onlara hatırlattım. Yoksa Zera ve kuzişimin başına bir iş gelecekti.

                    2 saat sonra

Zera'nın ağızından

Yere uzanıp ayaklarımı dinlendirdim. Çok yorulmuştum. En azından berabere bitmişti. Elena yanıma uzanıp uyumaya başlamıştı. Onun bedeni çabuk yoruluyordu. Tabi onu görünce benimde uykum gelmişti. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Ah sanırım oluyor...

Tsuki'nin ağızından

Yerde uzanmış uyuklayan Elena'ya bakıyordum. Wolli'de yanıma gelip meyve suyu uzattı. İçmeye başladığımda Elena geri gözlerini açtı. Sonra Zera'yı dürtükledi. Ona birşeyler söyledi ve ikiside aynı anda bize bakmaya başladılar. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Woli'i de yanıma alarak oradan uzaklaştık. Görme mesafesi kadar yani. Başlarını yine belaya sokmalarını istemem. Soğuk su alıp tekini ona uzattım. Bu bize yaptıklarının intikamıydı. Geri döndüğümüzde ikiside yoktu. Birbirimize bakmaya başladık. Ne olduysa o zaman oldu. Kafamızdan aşağı soğuk su döküldü. Biz şaşkınlıkla arkamızı döndüğümüzde Zera ve Elena çoktan koşmaya başlamışlardı. Yine haklanmıştık. Sanırım onlara daha iyi bir ders vermeliyiz. Wolli Zera'nın peşinden koşarken bende Elena'yı aramaya başladım. Genel olarak hiç kimsenin olmadığı yerlere giderlerdi. Bunu hep tuhaf bulmuştum. Yönümü ağaçlık alana doğru çevirdim. Biraz daha ilerledikten sonra ağacın altında iki kız gördüm. Zera ve Elena gülüyorlardı. Sonra ayağa kalkıp yürümeye başladılar. Yanımda bir karaltı fark edince hemen döndüm. Allah senin belanı versin.

" Salak, özürlü niye arkama geçiyorsun? Ya kalp krizi geçirseydim?"

" Oksijen israfından kurtulmuş olurduk. Yani ölürken bile sevap işlemiş olucaksın."

Gözlerimi devirdim. Kızları gözden kaybetmiştik.

" Afferin kızkarı kaybettik. Allah beyin dağıtırken sen şemsiyeyle mi dolaşıyordun?"

"Yooo. Ben siz daha zeki olun diye almadım tam mı!"

"Kesin öyledir."

" Neyse bulalım onları."

İkimizde yerimizden çıkıp etrafı aramaya başladık. Zaten fazla büyük bir yer değildi. Nereye gittiler? Arkadan ayak sesi duyunca arkamı döndüm. Elena üstüme atlamıştı. Wolli'de Zera'yı tutmuştu. Ben Elena'ya bakarken o gülümsüyordu. Elini ağızına götürdü. Esnemesi bitince

"Uyuyalım."

"Lan insan özür mözür diler! Ne uyuması."

" Bağırma ya~"

Sonra aklına bir şey gelmiş gibi yüzüme eğildi. Yanağımdan öptü.

" Bunu özür olarak kabul etsen?"

" İyi özür olarak kabul ediyorum. Ama sadece bu seferlik."

Üstümde oturduğunu işaret eden bir bakış attım. Üstümden kalkıp yanıma uzandı. Gözlerini kapattı. Cidden burada uyumayı mı planlıyor? Wolli ve Zera'da yere uzanıp uyuyorlardı. İç çekip bende uyumaya çalıştım. Ama Elena elimi tutunca ve son söylediği şeyi duyunca afalladım...( yz. Sizce Elena ne dedi? Düşünün bakalım.)

Will'in ağızından

Tesa ile etrafı geziyorduk. Denizi izlemek istediğini söylemişti. Beraber kumsala doğru ilerledik. Yere oturup ayaklarını uzattı. Suyun sesi ve martıların sesi bu yere ayrı bir hava katıyordu. Acaba ben ona şimdi söylesem mi?

" Tesa ben sana bir şey sorucaktım."

"Tabi devam et."

" B-benim kız arkadaşım olurmusun?"

Yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu.

" Tamam. Ben pek romantik bir erkek değilim ama seni memnun edecek şeyler yapabilirim. Yani hayır dersen-"

" Bende seni seviyorum."

"HA?"

"Bende senden hoşlanıyorum Will. Hatta teklifi sen yapmazsan ben yapıcaktım."

Gülümsedim. Alnını öpüp ona sarıldım. Oda bana sarıldı. Hava yavaş yavaş kararıyordu.

" Gün batımını izliyelim mi?"

" Olur."

Arkan Melody ve Ren'in sesi geliyordu. İkiside gelip yanımıza kuruldular. Yere uzanıp gök yüzünü seyretmeye başladık.
















Üzgünüm bu bölüm biraz kısa oldu. Bununla bir süre idare edin. Elena'nın ne dediğini yorumlara yazabilirsiniz. Mutlu olurum. Medyadaki Elena ve diğerletinin gittiği ağaçlık bölge.

Yatılı Okul ( Düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin