Her gün biraz ölüyoruz, ama hala hayattayız öyle değil mi? Her gün 'Naber? Nasılsın?' gibi sorulara cevap veriyoruz.
'İyiyim.'
Neden yalan söylüyorduk? Neden iyi değilim diyemiyorduk? Neden mi? Çünkü yorulmuştuk. Çünkü 'ben iyi değilim' dedikçe, insanlar bunun altında yatan anlamı merak ediyor ve araştırıyorlardı. Sıkılmıştık. Hep 'Aa canım neden ne oldu?' cevapları almaktan sıkılmıştık.
Gözlerimi açtığımda hala yolda olduğumuzu gördüm. Eve bu yollardan gidildiğini sanmıyordum fakat daha taşınalı iki ay olmuştu.
"Neredeyiz?" diye mırıldandım ve onun kemikli yüzüne döndüm. Yeni yeşermiş siyah sakalları onu olduğundan daha çekici gösteriyordu. Çıkık elmacık kemikleri, siyah kalın ama şekilli kaşları vardı. Gece mavisi gözleri ay ışığında parlıyordu. Dağınık siyah ve yumuşak görünen saçları umursamazca yüzüne saçılmıştı. Sorumu es geçmiş bir şekilde sağa döndü ve bir anda arabayı bir evin garajına soktu. Sanırım onun evine gelmiştik. Ya da herhangi birinin bilmiyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Kızı
Novela JuvenilKötü bir kız, ondan daha kötü bir çocuk. Peki aralarındaki aşk nasıl olacaktı?