9.BÖLÜM

10 1 1
                                    

Medya Alya'nın giydiği kıyafetler

Çok güzel bir akşam geçirmiştik Edis'in sayesinde.
Altında kötü bir şeyler aramalı mıyım?

Gine mi? Çıktın sen iç ses. Ister ara ister arama. Ama dur ya ara yada. Onun yüzünden karakolluk olduk.
Şimdi siz merak edersiniz ben size anlatiyim.

Her günümüz olay gibi geçtiği için bugün olaysız geçmezse olmazdı ama gine olaylı geçmişti.

Karakola düşmemizin nedeni ise şuydu. Biz sahilde otururken yanımıza bir adam geldi. Meğersem Onur'un arkadaşıymış. Otururken arkamızdan biri bize seslendi. Seslenen ise iki tane çocuktu. Çocuktu dediğim de 5 veya 6 yaşlarında. Doğa ile bana seslenmişlerdi. Yanlarına gittiğimizde ise yanımıza gelmek istediler tabi gelin dedik falan. Neyse Edis'in gitarını alıp kaçmasınlar mı? Edis bunların peşinden öyle bir koştu ki! Sanırsın arkasından atlı kovalıyor. Ama gitarı da onun için çok önemliydi.
Neyse Edis bunları yakaladı ve polise götürdü. Ne kadar yalvarsakta nafile dinlemedi bizi. Polis abi bu olaya önce güldü sonra ise" gençler olayı anladım ve komiğime gitti öncelikle kusura bakmayın. Ama geri gitarı almışsınız "
Olaya hemen atlayıp "polis abi ben dedim gerek yok diye ama dinlemedi"
Polis tam konuşacakken Edis"ama polis bey ben bunları yakalamasaydım en kıymetli şeyimi belki de satacakları " dedi. Sonra polis bizi kovdu ve çocukları da serbest bıraktı.
Ya kısacası mal bir olay yüzünden karakola gelmiştik.

Sabah

Odama birinin ayı gibi girmesi ile kalkmıştım.

A- Kapı'yı oraya boşuna mı? Koymuşlar abuzettin kılkuyruk
De- Bana laf yetiştirme hadi kalk kahvaltıyı dışarıda yapıcaz. Manda yavrusunu bile yaptı söğüt dalında ama sen kalkamadın niye acaba
A- Deniz defol ya
De- Üstünü giyin hadi seni bekliyoruz.
A- Aman iyi be geliyorum.

En sevdiğim yatağımdan zorla da olsa kalmak zorunda kaldım. Şuan tek kaynağım olan yatağımdan kalkmış bulunuyordum. Banyoya  gidip rutin işlerimi hallettikten sonra odama tekrar döndüm ve üstümü giyindim. Eyeliner çektikten sonra nemlendiricimi de sürdüm ve beyaz sırt çantamı(medyada yok ama ekleme yaptım) alıp odadan çıktım.
A- Hadi gidelim
Hepsi aynı anda
(Sonunda)dediler.

Şuan nerde miydim?

Küçük şirin bir kulubede.
Peki niye mi? Kulube.
Aynen bende şaşırdım. Neyse öğrendiğim kadarıyla bu kulube Edis ile Denizinmiş. Edis bugünden itibaren burda kalıcaz demişti. Yani artık burda yaşıyorduk. Eski oturduğumuz yere de yakındı hem. Ama ilk başta ne kadar istemesek  buna karşı gelsek de Onur kalalım demişti.
Peki ben durdum mu?
Tabi ki! HAYIR
A- Siz erkek tayfası kalın biz kız tayfası da benim evimde kalmaya devam ederiz. Demiştim.  Evet söylediğim cümle biraz saçmaydı. Aslında Edis gili denemek için söylemiştim. Bu güzel şirin evde oturmak varken niye orda oturayım ki!
E- Hayır olmaz anca beraber kanca beraber. Hem geçen sen demiyor muydun? Seni yollayan ellerim kopsun iki gözüm önüme aksın diye...
A- Tamam tamam hem ben bilerek demiştim bu şirin yerde oturmak varken orda niye oturayım ki! Hem ben seni bırakmam kaslı yarim.  Diyip sarıldım.
Kahvaltıdan sonra bahçede oturmuş kahve içmiştik. Sonra ise eve dönüp eşyaları toplamıştık. Eve de kiralık tabelasını astıktan sonra komşulara veda etmiş ve kulubeye gelmiştik. Ama sevdiğim ne var ne yok almayı da ihmal etmemiştim. Edis en büyük odayı bana vermişti. Ve çift kişilik yatağım vardı. Bana da "korktuğum zaman seninle yatmaya gelicem "demişti espirisi bile soğuktu.
Odam pudra pembesi bebek mavisi ve beyaz renklerine sahipti. Kimin kuzeni işte tam benim istediğim bir oda yapmıştı.

(Küçük dediğime bakmayın)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Küçük dediğime bakmayın)

Bir Kelebek MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin