"11"

10.1K 818 697
                                    

Az önce okuduğum bir kitabın sonu kötü bittiği için 3 saattir duvara bakıp ağlıyordum.

Ne demek Poppy ve Noel kavuşamaz? Öyle son mu olur ya?

Telefonumdan yükselen müziği duyunca, kıçımı hareket ettirerek telefonuma uzandım. Ekrandan beliren Kankitobokum 💙 yazısını görünce telefonu sağ kulağıma görürdüm.

"Kanka resmen Poppy ve Noel ayrıldılar ya!" diye başladım konuşmaya. Büşra öksürerek, "Hazal seninle bir şey konuşmam gerek." dedi.

"O nasıl ciddi ses öyle?"

"Hazal."

"Efendim?" dedim kaşlarımı çatarak. Ciddi olmayı sevmiyordum, ciddilik benim lügatımda yoktu.

"Asım senden hoşlanıyormuş."

Gözlerimi sonuna kadar açarak, "Saçmalıyorsun." dedim.

"Sana mı inanacağım duyduğuma mı?" diye bağırdığında gözlerim dolmuştu.

"Büşra," dedim sesimin titremesine engel olarak. "9 senedir arkadaşız, dostuz, ulan en yakınımsın, senin en yakınınım. Sen nasıl şey ima ediyorsun öyle?"

Büşra bağırmaya devam etti. "Artık değiliz!"

"Aramıza bir erkek mi girecek? Asım'ın beni sevdiği yok, senin sevgilin o!"

"Senden nefret ediyorum. Kesin aklına girmişsindir Asım'ın, kesin bir kaşarlık yapmışsındır," dedi ağlamaya başlayarak. Elimdeki kitabı yatağın üzerine bırakarak ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.

"Pişman olacağın şeyleri söylüyorsun." dedim hıçkırarak.

"Evet pişman oluyorum, seninle arkadaş olduğuma!"

"Biz birbirimizi seviyoruz, ve sen benim Sena'dan sonra en yakınımsın!"

"Baban bile sevmemiş seni," dedi kalbimi parçalara ayırarak. "Ben mi sevecektim?"

Yüzüme kapatınca telefonu yatağa fırlattım. Gönül isterdi ki zenginler gibi duvara fırlatayım ama... O telefonu duvara fırlatsam annem beni balkondan fırlatırdı.

Neden hep böyle oluyordu ki?

Benim hatamdı, insanlara bu kadar çabuk güvenmemeliydim. Gerçi çabuk dediğim 9 seneydi... Bu insanlar bu kadar kötü olmak zorunda mıydı? Ne zaman bir kızın, en yakın arkadaşının namusuna laf edecek kadar, ona kaşar diyecek kadar kötü olmuştu insanlar?

En yakınım dediğim kişiyi tanıyamaz olmuştum.

Daha düne kadar omzunda ağladığım insanlar ne ara böyle olmuştuk?

Bacaklarımı karnıma çekerek elimi yüzüme kapattım. Ağlayıp içimi dökmek istiyordum. Ve öyle yaptım.

Yaklaşık yarım saat kesintisiz ağladıktan sonra yatağın üzerinde telefonumdan mesaj sesi gelmişti.

Gökhan kişisinden mesaj var.

Bildirime tıkladığım zaman Whatshapp açılmıştı.

Gökhan: Hazal ne yapıyorsun?

Hazal: Sana ne?

Gökhan: Kırdın beni gad deym ıt.

Hazal: Gökhan gerçekten kötüyüm sonra konuşsak?

Gökhan: Neyin var?

Hazal: Bir insandan daha kazık yedim.

Gökhan: Dünya dönüyor, boşver.

Hazal: Dünya döne döne benim götüme giriyor galiba.

Gökhan: Kim  bu arkadaş?

Hazal: Büşra. 9 senelik, canım ciğerim dediğim insan. Ciddi anlamda Sena'dan sonra en yakınım. Evet Sena ile 2 senedir tanışıyoruz ama Büşra'dan hep daha değerliydi.

Hazal: Asım, sevgilisiydi. 

Hazal: Bende hoşlanıyormuş ve Büşra bana ağza alınmayacak laflar etti.

Gökhan: Seni üzen insanların kıçlarını tekmele.

Hazal: Şu halde güldürdün beni.

Gökhan: Hazal...

Gökhan: Kısa sürede olsa tanıyorum seni.

Hazal: Evet?

Gökhan: Büşra ile de pek yakın değilmişsiniz zaten. Ne dedi de kırdı seni bu kadar?

Hazal: Baban bile sevmedi, ben mi seveceğim seni , dedi.

Gökhan: İyi bok demiş.

Hazal: :')

Gökhan: Bana bak Hazal,

Gökhan: Gider o kızın numarasını alırım, sıçarım ağzına.

Gökhan: Ağlıyor musun?

Gökhan: Ağlama.

Gökhan arıyor...

Burnumu çekerek yanıtla kısmına bastım. "İt Hazal, onun bunun kızı için ağlamaya değer mi lan?"

Sesi, mükemmeldi. Gülerek boğazımı temizledim. "9 senemi harcadım ona."

"Bizde bir aydır tanışıyoruz ne olmuş yani?"

"Yuh saydın mı?" dedim. "Ne kadar öküzsün Hazal. A-aa insan aşık olduğu çocukla tanıştığı günü bilmez mi?"

Kahkaha attım. "Sen mi aşık olduğum çocuksun?"

"Yok, Seyfoç."

"Seyfoç mu?"

"Sonundaki 'oç' eki harika bence."

Sırıttım. "Oğlum, Cengiz olsa ne derdi?"

Sonra ikimizde aynı anda, o meşhur cümleyi söyledik. "Analara laf yok."

"Güldürebildim mi bari seni?"

"Evet."

"Çok ciddi oldu amık." dedi repliğimi kullanarak.

Kaşlarımı sahte bir şekilde çattım. "En son sana 'amık' dediğimde 'ha?' demiştin sanırım. Replik çalma."

"Ben nefes alıyorum sende alıyorsun, herkes alıyor ah herkes bana özeniyor."

"Gökhan," diye mırıldandım. "2009 laflarıyla gelme bana ağır ergen."

"İyi ki varsın," diye devam ettim. Utana sıkıla söylemiştim bunu. "Biliyorum," deyip beni tekrar güldürmeyi başardı.

"Sormayacak mısın?" 

Öksürdü ve "Neyi?" dedi.

"Babamı," diye pat diye söyledim. "Hayır." dedi.

"Neden?"

"Anlatmak istersen anlatırsın, zorlamanın alemi yok."

Nefes verdim. "İyi ki varsın," dedim tekrardan.

"Hazal," dedi. İsmim ne güzelmiş ya benim öyle?

"Hım?"

"Sarıldım, hisset."

"Hissettim."

-

texting bölümünden çok calling bölümüne döndü bura lkdndfjkdjk biraz melonkolik oldu ama diğer bölümde kahkaha tufanı bol olacak skjdnjskjd 

ülkü ve berfincim kusura bakmayın gökhan sizi değil hazalın xd

260118

dönersen ıslık çal [texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin