*ONE*

511 17 5
                                    

Söyleme sadece hisset, amacın eğlenmek olmasın,duygularını yaşa ,sadece yaşa RİPSON sadece yaşa...

Şu iki aydır rüyamda gördüğüm aptal gölgenin dediklerine yine bir küfür savurdum ve yatakda doğruldum dijital, sabahları aptal sesiyle güzel uykumdan bölen lanet saate baktım gecenin üç'ydü oflarak ayağa kalktım ve kalçamdaki rahatsız kaşıntıyla kalçamı kaşıyarak odamdaki balkona yöneldim perdeyi açıp balkon kapısını sonuna kadar açtım vücuduma aniden çarpan rüzgarla titredim ve komidimin üzerindeki beni bırakmayan tek sevgilime yaklaştım içinden bir dal çıkarıp yaktım ve dumanın ciğerlerimi doldurmasına izin verdim yüzümdeki aptal sırıtmayla banyoya ilerledim suyu açıp ısınmasını bekledim o sırada sigaramdan uzunca dumanlar çekip dumanla ,ciğerlerimin sevişmesine izin veriyordum sigarayı her zamanki yaptığım gibi sol baldırıma bastırıp sönmesini ve tenimde başka bir iz bırakmasına göz gezdirdim üzerimdeki bol tişörtü çıkarıp iç çamaşırlarımıda çıkartarak vücudumun sıcak suyla buluşmasına izin verdim bilmem kaç saatdir küvetin içinde keyif yaptım ve iki aydır olduğu gibi uykusuz bir gece geçirmiş oldum.

-Dolunay Ripson suç defterini fazlasıyla doldurdun artık yazacak başka sayfa kalmadı okula geldiğin günden beri sorun çıkarıyor uyarıları umursamadan tekrarlıyor bessy le tekrar tekrar kavga edip kızı her seferdeki gibi yüzünü tanınmaz hale getiriyorsun kız senin yüzünden sürekli estetik yapmak zorunda kalıyor aileside  okulda atılman için sürekli dilekçe yazıp gönderiyor seni okuldan atamıyorum ama sabrımı zorluyorsun ÜVEY KIZIM!.

Söylediklerine bilmem kaç defa göz devirdim bilmiyorum ama gözlerim acımaya başlamıştı artık. üvey kızım derken vurgulayarak söylemesi beni çileden çıkarmıştı sanki yıllardır bana tecavüz eden kişi değilmiş gibi birde kızım diyordu yediğim dayakların haddi hesabı yoktu siktiğimin herifi

-konuşman bitti galiba .diyerek tek kaşımı kaldırdım oda ellerini masaya koyarak ayağa kalkdı ve yavaş adımlarla yanıma yaklaştı her ayakkabısının çıkardığı ses vücudumun titremesine sebep oluyordu lanet olsun ki siktiğimin düyasında kimseden korkmazken bu lanet kişiden aşırı derece de korkuyordum. Yanıma gelip sağ elini saçlarıma götürdü ve okşadı sonra yaklaşıp kokladı geri çekildim ve arakamı dönerek kapıdan çıktım sol gözümden akan yaşı durduramadım karşımda çömez grubunun bana baktığını görünce kaşlarımı çattım ve

-ne bakıyorsunuz lan!. Birden kafalarını başka yöne çevirdiler bende sınıfıma ilerledim ve sadece benim olan sırama çöktüm.

Yıllar önce babamın iflas edip gözümün önünde intihar etmesi,annemin babamın kırkı çıkmadan bu adamla evlenmesi ve o adamın her gece annem uyudukdan sonra odama gelip beni döverek tecavüz etmesi. Yaşadıklarım çok kötü şeylerdi sonra neden Dolunay kötü ,annemin bu  adamın yaptıklarını bildiği halde bir şey dememesi beni çok kırıyordu anlamıyorum ne yapmıştı bu adama anneme.

Zil in çalmasıyla ayağa kalktım ve çantamı alarak dışarı çıktım ,okul bahçesinden çıkar çıkmaz sevgilimi çıkarıp yaktım ilerledeki kızlı erkekli grup dikkatimi çekmeyi başarmıştı çok güzel eğleniyordu kafamı eğdim ve önlerinden geçip hızlı yürüdüm yalnızdım kimsem yoktu depresif bir kızdım aşırı derece ruhsal sorunlarım vardı psikolojim çok bozuktu.

Yıkılmaya her an hazır olan oturduğum apartmanın önüne geldiğimde dış kapının anahtarını aramaya koyuldum kapı birden açıldı kaşlarım direk çatıldı karşımda duran Güneye baktım söylenerek dışarı çıktı omzuma vurarak arabasına ilerledi ve binip mahalleden defoldu benim bir üst komşumun deli oğluydu sürekli annesiyle kavga eder apartmanı ayağa kaldırırdı benden beş yaş büyüktü , apartmanın yeni yıkandığı belli olan lavanta kokusuyla yüzümü buruşturdum lavantadan nefret ederdim. Evimin kapısını açtım ve içeri geçtim kapıyı kapayıp yere çantamı attım botlarımı çıkarıp mutfağa yöneldim kahve makinesini çalıştırıp kahve yaptım ,acı kahvemide alıp içeri geçtim,beş ay önce bu evi zorlada olsa anneme tuturmuştum ihtiyaçlarımı annem karşılardı üvey babam zengindi on sekiz yaşındaydım çalışsam çalışırdım ama annem istemiyordu en azından liseyi bitirene kadar .

-çal telefon çal anasını satayım. Telefonumu elime alıp arayan kişiye baktım  yine gizli numaraydı sapığım vardı arayanı cevaplandırıp dudağımın sağ tarafını kıvıradak

-söyle tatlım.diyiverdim alayla
-o dudağını öyle kıvrınca ne de tatlı oluyorsun sen öyle.
-ah biliyorum söylemene gerek yoktu .dedim sanki karşımdaymış gibi göz devirdim
-biliyormusun güzelim az kaldı karşına çıkıcam. Sesini değiştiren bir şey kullanıyordu ve sesi robot gibi çıkıyordu ayağa kalktım ve pencereden bakıp ağcın altındaki siyah kişiye baktım buraya bakıyordu ve gözlerinin mavi olduğu burdan belli oluyordu zaten tek bildiğim gözleriydi

-gerçekten çok aptalsın niye böyle boş işlerle uğraşıyorsun ki.

-seni yıllardır takip ediyorum dolunay bunu biliyorsun sen beş yaşındayken ben on iki yaşındaydım o küçük saf kız gözlerimin önünde hala şimdi ise karanlığa bürünmüş kötü olduğunu sanan APTAL KIZ.dedi alayla sırıtıp

-neyse ne merak ediyorum beyaz atlı prensimin kim olduğunu çık artık karşıma APTAL ÇOCUK.dedim oda kahka atıp

-beyaz atlın prens ha sevdim bunu .d . Dedi bende

-neyse prens kapıyorum baaay.diyip bir şey demesine izin vermeden telefonu kapadım ve karşımdaki gölge hareketlendi  arkasını dönüp gözden kayboldu perdeyi çekip odama ilerledim direk banyoya girip kısa bir duş aldım ve yatağıma ilerleyip pikeyi kaldırıp yattım .

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin