*FIVE*

139 8 0
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalışıyordum ama açamıyordum çünkü gözümdeki çapaklar gözüme batıyordu acınası bir durum yaşıyordum homurdandım ve gözümü silmeye başladım gözlerimi açtığımda tavanın beyaz boyasıyla karşılaştım canım tavanım ,yanıma  döndüğümde Batunun pürüssüz yüzüyle karşılaştım bir insan nasıl bu kadar özenilerek yaratılabilirdi ki

-Tanrım karşımdaki hangi imparatorluğun vârisi acaba .diyerek iç çektim ayağa kalktım ve perdeyi açtım açmamla batu sinirli bir şekilde inledi ona döndüm ve kıkırdadım yatağa doğru koşup üstüne atladım yatakta zıplamaya başlamıştım zıpladıkça Batunun bedeni sallanıyordu gözlerini açtı ve kaşlarını çatarak ayak bileğimden tutup çekti ve yatakdan popumun üzerine düştüm kafamı kaldırdım ve  sinirle

-napıyon be salak.dedim oda

-Sabah sabah ne bu enerji kızım.diyi verdi ayağa kalktım ve ona dil çıkarıp odadan çıktım mutfağa gidip mısır gevreğini  dolaptan aldım ,buzdolabından da süt çıkarıp büyük derin bir kaseye koydum ikisinide, oturdum ve yemeye başladım bi yandanda kitabımı okuyordum. Homurdanarak mutfağa Batu girdi ona bakmamıştım ama kaşlarının çatık bir halde bana baktığına emindim yüzümde bir tebessüm oluştu ve sırıtarak ona döndüm elimi çeneme koyup göz kırparak

-ne o neye söyleniyorsun yine.dedim oda kafama vurdu ve

-kalk düzgün bir şey hazırla .diyerek sandalyeye oturdu bende saçımı düzeltip

-yok ya babanın uşağımı var burda koçum her şey dolapta elin ayağında tutuyor eee o zaman kalkıp hazırlayabilir bir durumdasın. Dedim ve bitirdiğim kaseyi evyeye koyup kitabımı alarak mutfaktan çıktım bi yandan da sırıtıyordum arkamdan

-küçük aptal kız çocuğu!.dediğini duymuştum bende bağırarak

-duyabiliyorum!.diye bağırdım oda

-duy banane sanki yüzüne söylemiyorum aptal.dedi odama girip kapıyı kapattım ve kilitledim duşa girmem lazımdı hemencecik üzerimdekileri çıkarıp duşa girdim üzerimden akan suyun rahatlıyla gözlerimi iyice yumdum nasılda değişmişti şu dört ,beş günde Batuya alışmıştım bi yandan da mimiklerini, neye kızıp kızmayacağını  iyice biliyordum mesala, düşünüyordumda acaba okuldan ayrıldığını üvey babam olucak adam öğrenmişmiydi kesin kıyameti koparmıştı bunları düşünürken bir den başım dönmüştü ve zedelenmiştim kendime yavaş yavaş gelirken dışardan Batunun sesini duydum

-Dolunay bu kapı neden kilitli!.dedi duşa kabinin kapağını açarak bornozuma sarıldım ve odama girdim üzerime hemen siyah pantolon ve siyah tişört giyip odanın kapısını açtım Batu sinirle yanıma gelip kolumu tuttu acıyla inledim

-Bi daha bu  kapı kilitlenmeyecek!.dedi bende kolumu hırzla çekerek

-Emriniz olur.dedim ve saçımı kurutmaya başladım kurutdukdan sonra kendi haline bıraktım ve telefonumu alarak dış kapıya yöneldim botlarımı giyerek ceketimide üzerime aldım ve evden çıktım apartmandan aşşağı inerken Güney yukarı çıkıyordu beni görünce önüme geçti

-İyimisin Dolunay .deyiverdi kaşlarımı kaldırarak

-Sanane be.dedim ve omzuna çarparak apartmandan çıktım

                           
                                ***
Doktorun yanına testleri götürürken yinelememiş olmasını umuyordum odaya derin nefes alarak girdim ve masasına testleri bıraktım ve odanın düzenine uyum sağlayan kırmızı deri koltukların birine oturdum doktor iç çekerek testleri kontrol etti ve kafasını kaldırdı ve dudaklarını kıvırdı başımı eğdim ve gözümden akan yaşı durduramadım yeniden başlıyorduk işte

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin