Yılanlar ve Felix Felicis

331 18 26
                                    

BU BÖLÜMÜ BENİM BU HİKAYEYE DEVAM ETMEKTE TEK NEDENİM OLAN VE YORUMLARIYLA BENİ MUTLU EDEN SERTAP123'e İTHAF EDİYORUM

Tom ders programına baktı. Ders iksirdi. Kitaplarını hazırlayıp sınıfa doğru yola koyuldu. Derse Grifindorlarla gireceklerdi. Sınıfa giderken birinin kendisine seslendiğini duydu.

"Tom?" Yavaşça arkasına döndü. Sarı saçlı uzun boylu bir çocuk seslenmişti. Çocuk elini uzattı.

"Lucius Malfoy." Tom çocuğun elini sıktı. O da Slytherin'de olduğu için birlikte sınıfa doğru yürümeye başladılar.

"Şu Ucube Hagrid'in bu okula kabul edilmesine inanabiliyor musun? Dumbledore ilerde işe kurtadamları bile almaya başlayabilir. Çocuğun dev olmasından şüpheleniyorum. Aklı da ancak devler kadar çalışıyor. Evcil hayvan olarak aldığı tarantulayı gördün mü?" Tom başını salladı.

"Evet, tam bir ucube değil mi? Ama dev de ne?" Lucius inanamıyormuş gibi baktı.

"Sen bir bulanık olamazsın, değil mi? Yani bunları bilmemen gerçekten garip." Tom bulanık kelimesinin anlamını bilmese de hakaret olduğunu anlamıştı. Asasını çekti.

"Bana hakaret mi ediyorsun Lucius?" Bunu öyle bir tavırla söylemişti ki Lucius cevap vermeden yürümeye devam etti.

"Hayır, hakaret etmek istemedim. Annesi babası muggle olanlar, yani bulanıklar bunları pek bilmez." İksir dersine Profesör Slughorn giriyordu. Tombul ve sempatik bir adamdı. Arasının en iyi olduğu profesördü.

"Kitaplarınızın kırkıncı sayfasını açın. Ah, Tom ne oldu?"

"Efendim, kurbağa gözü özümü ortak salonda unutmuşum. Acaba dolaptan alabilir miyim?"

"Ah, tabi ki Tom istediğini alabilirsin." Tom dolaba yaklaştı. Tam ihtiyacı olan malzemeleri alacakken gözüne altın renkli küçük bir şişe takıldı. Altına küçük harflerle yazılmış yazıyı okudu.

"Felix Felicis" Ne olduğunu öğreneceğine dair kendine söz verdi ve ihtiyacı kadar kurbağa gözü özü alıp yerine oturdu. Yanındaki gözlüklü kız kendi kendine şarkı mırıldanıyordu.

"Kes sesini bulanık." Evet bu kelimeyi ilk kez kullanıyordu. Kız ağlamamlı gözlerle ona bakıp cevap verecekken yanındaki bir başka kız onu çekip

"Boş ver Myrtle" dedi. Demek adı Myrtle'dı. Ders bitince çantasını topluyormuş gibi yapıp sınıfta bekledi. Herkes çıkınca profesörün yanına gitti. Dolapta duran felix felicisi göstererek

"Profesör, bu nedir?" Profesör Tom'un neden bahsettiğini anlayınca küçük şişeyi eline aldı

"Bu felix felicis Tom. Bunu içtiğin zaman etkisi geçene kadar bütün çabaların meyve verecektir. Niçin sordun?" Tom gülümsedi.

"Merak ettim sadece. İyi günler Profesör."

"İyi günler Tom." Felix Felicis. O günün sonunda Lucius'u buldu.

"Lucius, yardımın lazım." Lucius kaşlarını kaldırdı.

"Ne konuda."

"Profesör Slughorn'u oyalamalısın. En az beş dakika." Lucius iyice meraklanmıştı.

"Ne için Tom?" Tom'un sesi daha sert çıkıyordu şimdi.

"Sadece desiğimi yap Lucius!" Lucius ters bir bakış atsa da

"Tamam" dedi.

"Olabildiğince çok gürültü et ve ortalığı karıştır." Lucius yanından geçen siyah saçlı bir kıza seslendi.

Slytherin'in varisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin