Masaya vurduğunda tüm oda inledi. Umursamazca güldüm." Bu mu yani? Beni bununla mı korkutacaksın." Sinirlenmişti. Ben ise gülüyordum. Kötü bir insandım. Bunu sonuna kadar kabul ediyorum. Göz kapaklarım düşük, dudağım öne doğru çıkıktı. Dar kıyafetlerim tüm vücut hatlarımı belli etmişti. Ama ben tüm rahatlığımla tahta sandalyeye yayılmıştım. Sol dirseğimi sandalyenin üstüne koyup sanki elimde tesbih sallar gibi hareketler yapıyordum. Rahattım bir şey yapmamıştım. Zaten korkmuyordum da. Karşımda ki polis ne kadar yakışıklı olsada o kadar tecrübesizdi. Eğer burda bir suç işlediğim için olsaydım şimdiye kadar silahını almıştım. Ama on dakika içinde çıkacağım için uslu bir kız gibi oturdum. Kapı açıldığında gür sesli bir polis " serbestsin" dedi. Çıkarken başımda bekleyen polise yaklaşıp " bir dahakine seçtiğiniz adamı düzgün seçin. Çünkü bir dahakine asla uslu durmam"dedim.
Yüzüne derin bir nefes verip çıktım. Kalın topuklu botlarım karakol kolidorlarında yankılanmıştı. Siyah deri ceketim elimdeydi. Artık karakola gelmeye alışmıştım. Değişik bir ortamdı ama sıkıcıydı. Hep aynı vakalar aynı insanlar. Yüzümü buruşturarak çıktım. Polisler beni gelip evden aldığı için motorsikletim yanımda değildi. Malesef ki yürüyecektim. Ceketimi giydim. Tam ilerliyecekken duvarın kenarından bir ses geldi. "Oooo Marietta yine ne haltlar karıştırdın." Tanıdık bir sesti. Ama yinede emin olmak için yaklaştım. Evet tahmin ettiğim gibi oydu. Suç ortağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI GÖZLER
AdventureSakın gözlerime bakma. Asla dediklerime inanma. Ben Marietta Lie ben bir yalancıyım. Ve siz de bana inanan aptallar. Bizim farkımız da bu...