YALANCI GÖZLER

O

Uzun boyluydu. Kafasından hiç çıkarmadığı bir beresi vardı. Ona ayrı bir hava katıyordu. Ağzında ya bitmiş bir sigara ya da dondurma çubuğuna benzeyen bir çubuk olurdu. Omzunun üstünde kartal dövmesi vardı. Gece olmasına rağmen kafasında güneş gözlüğü vardı. Kurnazdı ama çapkındı da. Yavaşça onun yanına gittim. "Evet Richard, saçma bir sebepten dolayı geldim. Boşver." Güldü. Sert bir yutkunmadan sonra yere tükürdü. Cebinden bir paket sigara çıkardı." Ister misin?" Hayır dedim. Sen bilirsin dedi ve bir tane ağzına koyup yaktı. Ağzından çıkan dumanlarla beraber "Hadi atla arabaya gidelim" dedi. Evimiz vardı. Küçük bir ev. Ve biz sadece arkadaştık. Ömrüm boyunca tanıdığım tüm erkeklerle arkadaş olarak kalıcaktım. Zaten ailem yoktu. Para isteyebileceğim bir babam, bana makarna yapıcak bir annem yoktu. Belki de bu yüzden kimseye ihtiyacım yoktu. Altı yıl önce kapkaççılık yaparken tanışmıştık. O günden beri birlikte çalışıyorduk. Küçük bir evde ayrı odalarda kalıyorduk. Onu bazen abi, bazen baba, bazen ise en iyi arkadaş olarak görüyordum.

Eve varınca, mutfağa gidip bir şeyler aşırdım. Sonra iki bardak kahve yapıp içeri geçtim." Eee ne buldun" dedi. Ayağa kalktım. Elimi arka cebime soktum." Zengin bir bankacı, New York'ta 7 bankası var. Bizim için çocuk oyuncağı"dedim .O da ayağa kalktı. "Hadi o zaman yapalım." dedi.