AŞKIN KOLLARINDA (ilk kitabımız )

5. BÖLÜM AYAZ IN ÇORBASI

      İkimizde aynı anda eğildiğimiz için kafalarımız çarpışmıştı.Aslında bu çok gülünç bir şeydi ikimizde gülerek başımızı yukarıya kaldırdık.
Tabikide anahtarı ben aldım ve yukarı doğru zıplayarak:

-Buldummmm! !

diye bağırdım.

Ayazda ben anahtarı buldum diye yukarıda sallarken hemen elimden alıp kapıya doğru koştu tabi bende Ayazın arkasından.
Ayaz kapıyı açarak hemen içeriye girdi ve içeride dolaşmaya başladı.sanki birşeyler söyleyecek
gibi yüz ifadesi küçük bir tebessüm etti ve o mavi gözleri pencereden sızan güneş ışığında parlayacak şekilde bana dönerek :

-vayy Ada ne güzel evin var senin. Çok şirin.

(ayy bende çok birşey diyecek
sandım )ve bende hemen karşılık verdim.

-öyledir benim evim... ben gibi ....
-aynen.

Ayaz aynen mi demişti. yoksa ben hayal mi kuruyorum. ne yani
Ayaz beni güzel mi buluyordu.
{kızım ne güzeli  ,lafın gelişi demiştir ya }       
birden kendi iç sesimle irkilerek hayal kurmayı bıraktım ve karnımın gucurdamasiyla hemen söze daldım .
-Ayaz sana kötü bir şey söyleyeceğim.
-Söyle madem.
-Bennn çokkkkkk acıktım....
-tamam güzel hastam sen geç odana ben sana birşeyler yapıp getireceğim.
-sana çok güvenemiyorum, el becerine falan ama neyse benim odam üst kattan 3. kapıda tamam mı?

beni umursamazcasına etrafa bakınıyordu ki bir kere daha söyledim:
-tamammı ?
-off Ada anladık heralde sen geç odana ılık bir duş al ve beni bekle sana müthiş bir çorba yapacağım.

Ayaz ın dediğini yapıp odama gittim. önce ılıkbir duş alıp sonra pijamalarımı giyip yatağıma yattım. ve o anda uykuya dalmışım.
Bir süre sonra Ayazda adı bilinmeyen çok garip bir çorba yapıp yanıma gelerek :
-Adaaa sen hala uyuyormusun? hadi
kalkta çorbanı iç.
Adaa hadi ama kalk.

ben sersemleyerek yataktan hızlıca kalktım.
-ne?efendim ne oldu?
-Ada çorbanı yaptım hadi kalk dedikten sonra çorba tepsisini elime verip önüme oturdu.
aslında çorbayı içecek kadar emin değildim. Ama Ayaz ın gönlünü kırmamak için 1 kaşık aldım. tam ağzıma götürürken, gözlerimi Ayaz a doğru yöneltip gülümsedim. ve yeniden kaşığa dönüp ağzıma götürdüm. ve o anda refleks olmalı ki
kaşık çorbanın içine düştü ve bir anda ağzımdaki çorbayı püskürdüm. Ayaz da önümde olduğu için yüzüne püskürmüş olmalıyım ki
-ıyyy  diyerek ayağa kalktı.
ben de çok utanarak birazda çorbanın tadından iğrenerek lavaboya koştum.
hemen ağzımı temizleyip geri döndüm.
O anda da Ayaz yüzünü peçeteyle silmiş ve benim dolabımı açmış kuru kafalı tişörtümü üstüne giymeye çalışıyordu. Ben de onu uzaktan izliyordum. Ben zayıf olduğum için
tişörtüm ona olmuyor. olmadığı halde üstüne giymeye çalışıyordu. Bir anda
"carrtt" diye bir ses geldi. nereden geldi diye sorarsanız Ayazın üstüne giymeye çalıştığı tişörtten geliyordu.
Bende dayanamadım güldüm. oda gülme sesimi duyarak arkasını döndü ve bana baktı:
-Ada bana olabilecek bir tşört verebilir misin?
-Ayaz ben erkek olmadığım için bende erkek tişörtü yok ama AVM ye
gidip hemen alabiliriz.

ADA İÇİNDEN KONUŞURKEN :

Ayaz bana bakmak için döndüğünde çok tatlı ve yakışıklı duruyordu. tişörtü giymeye çalışırken saçları dağılmış aynı zamanda giymediği
için sinirlenmiş yüzü kızarmıştı.

Sonra hemen aklıma çorba geldi ve
Ayaz a hemen sordum.
-sen o çorbayı nasıl yaptın? Biraz kekeledi ve
-Aslında şey, mutfak, biraz, elime ne geldiyse  der demez
hemen mutfağa koştum.