Takip -1-

59 1 1
                                    

Kabul ediyorum,salağın tekiyim.Söylememekle iyimi yoksa kötümü yaptım bilmiyorum.Birine öleceğini söylemek çok kolay değildir bence.Düşünün,Ben Ethan'ın karşısına geçip"Ethan,dikkat et yoksa öleceksin"diyorum.Acaba ne der?Ben olsam tekme tokat dalardım yada hüngür hüngür ağlardım.Söylemesem,dikkatli olmayacak be ölme riskini arttıracaktı.Yani söylemeliyim.Ne olacağını bilsin.Belki hazırlıklı olur da ölmez.Ethan ayağa kalkmış odanın içinde volta atıyordu."Ethan,son birşey söylemek istiyorum".Yürümeyi bırakıp bana döndü."Evet".Ayağa kalkıp karşısına geçtim"E,sana güvenmem gerekiyormuş,biliyorsun.Herşeyi sana anlatmamda.Kötüde olsa"bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama konuşmaya devam ettim"Şey,bayıldığımda gördüğüm şey seninle ilgiliydi.Sen,sen gelecekte eeee,sen... acıkabilirsin".Tanrım!Ne saçmalıyorum ben böyle.Acıkabilirsin.Bari attın,destekli atsaydın ya Skylar!Sonunda Ethan"Gerçekten mi?Birşey var ve sen bana söylemiyorsun.Değil mi?"dedi.

"E,haayır.Nereden çıkardın ki canım?"

"Hadi,söylemen gerek.Belki yardım edebilirim"

"Asıl sen edemezsin"

"Sklar,bu benimle mi ilgili yoksa?"

"Hayır".Söylemekten vazgeçtim.Tamam,yine yapamadım.Hep iyi olma,acımasız ol.Bu olayla ilgisi olabilir mi?Şu an düşünmenin sırası değil.Biliyorum ikna edici biri değilim ama belki ikna olur.

"Emin misin?"

"Evet.Tartışmayı bırakıp yola çıksak iyi olacak."

"Güzel.Söylemeyecek misin yani?"

"Lütfen,kafam çok karışık"

"Peki"kılıcını paraya dönüştürdükten sonra cebine attı.Çantasını sırtına geçirip aşşağıya sessizce indi.Ben öylece dikilip kalmıştım.Acaba bana küstümü?Yoksa kızdımı.Bilmiyorum.Kendimi toparlayıp kılıcımı dönüştürüp bileğime taktım.Çantamı sırtıma asıp Ethan'ın yanına gittim.Hiç konuşmadan kapıyı açtı.Bende arkasından geçdim.Yürümeye başladıktan sonra"Küstün mü bana?"dedim.

"Hayır"

"Yüzünden düşen bin parç ama"

"Hayır dedim ya"

Koluna yumuşak bir yumruk atıp"Hey,neşelen biraz Superman.Mavi gözleri görelim biraz"

Yüzünde gülümseme oluşunca"İşye bu"dedim.

"Önemli bir sorunumuz var.Philadelphia'ya nasıl gideceğiz?"

"Metro"

"Nerede?"

"Beni izle".Birkaç dakika yürüdükten sonra metro'ya varmıştık.İnsanlar merdivenlerden aşşağı iniyorlardı.

"Beni kaybetme.Cebindeki şeylere sahip çık.Güneş gözlüğünü alırlar ruhun duymaz.Tamam mı?".Merdivenlerden inmeye başladık.

Ethan"Neden ki-".Aşşağı indiğimizde iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı."Şimdi anladım mı?"."Evet".New. York'u seviyorum.Biletlerimizi aldıktan sonra içeri girdik.

"Birkaç saate varırız".Yerimize oturduk.Ethan cam kenarına oturmuştu.Harekete geçmiştik.Ethan,hayrete düşmüş etrafına bakıyordu.Yanımdaki koltukta siyah saçlı,ela gözlü benim yaşlarımda bir erkek oturuyordu.Selam anlamında elini kaldırdı.Ne yapacağımı şaşırarak bende aynısını yaptım.Bana gülümsedi.Ethan"Yer değiştirelim mi Skylar"dedi."Peki".Yerlerimizi değiştirdik.Yan koltuktaki çocuğun gülümsemesi silindi.Ethan çocuğa dönüp hem tiksinerek hemde sert bir bakış attı.Güldüm.

"Ne oldu?"

"Yok birşey"dedim...

***

"Tanrım,siz bunlarla nasıl gidiyorsunuz.Heryerim tutuldu.".Doğru söylüyordu.Ayağa kaltım.Ayağım titredikten sonra ayağa kalkmayı başardım.İçimde kötü bir his vardı,aslında bu kalktığım anda başımı vurduğum anın acısıda olabilir ama.Hayır,hayır.Birşey var.Kapıdan çıktıktan sonra merdivenleri tırmandık.Kalabalık olmayan biryere gidip nefes aldık."Hayır,hayır.Olamaz!Ethan"

Kolundan tutup "Şu gurup,onlardan,Çok iyi hissediyorum bunu."diye fısıldadım."Peki,direk keselim kafalarını gitsin."

"Hayır.Bizi fark etmediler.Takip edelim.Geçidi buluruz."

"DÖN!".Kolumdan tutup beni tam tur döndürdü.Elini belime doladı."Ne oldu?".Bize baktılar.Kal böyle.Sonra gideriz.".

Göz ucuyla arkama baktım.Bize doğru yavaşça yaklaşıyorlardı."Bize geliyorlar,ne yapacağız?"dedim kısık bir sesle.Belimi bırakıp güneş gözlüğünü taktı."Gözlüğünü tak,saçını aç.Latince biliyor musun?".

"Eee,okulda öğrenmiştik".

"Güzel,Yünanistandan,birlikte tatile çıktık."

"Tamamdır".

Gözlüğümü takıp saçımı açtım.Yüzümüzü guruba döndük,Ethan belimi kavradı ve gelmelerini beklemeye başladık.Adamlar önümüzde durup"Merhaba gençler biz-"

Ethan"Domine mi?(efendim?)"dedi.İşte başladık.Yünan bile olduk ya helal olsun bize!

Araya atılıp"Quia non lacus(biz dilinizi bilmiyoruz)"dedim.

Adamlar aval aval yüzümüze bakıyordu.

"Ut ingressus est in requiem.Latine si nescis, non possis.(Biz buraya tatile geldik.Eğer Latince bilmiyorsanız anlaşamayız)"

Bende"Mihi ignosce.Unde necesse est ut.Nec te, melle?(bunun için özür dileriz.Bizimde gitmemiz gerek.Değil mi tatlım?)"dedim.

"Etiam(evet)".Sonra hızlı adımlar ile uzaklaştık.

Yeterince uzaklaştıktan sonra"Yırttık"dedim."Adamları görüş mesafesinden çıkarma"."Evet,ama bizi gördüler yani McGee'ye rica etsende yeni elbiseler yollasa?"."Doğru.Akşamı biryerde geçirmek için mutlaka duracaklardır.Nöbetleşe uyuruz.Saat daha 4 buçuk ama yinede planı yapalım.Ters birşey hissedersen ne yapacağını biliyorsun"."Çek kılıcını,kopar kafasını"."Aynen".

"Farkında mısın,hayatımız resmen Görevimiz Tehlike' ye döndü"

"Farkındayım.Ama şuda var.Mecburuz"

"Sevmediğimden değil.Kötüleri öldürmek zevk veriyor"

Güldük.

"Peki.Takip başlasın o zaman"

"Takip mi?"

"Görevimiz Tehlike' de görevlerin adı olurdu değil mi?"

"Evet.Yakıştıda bence"

Sabahtan beri birşey yememiştik.Susuzduk.Çok yorulmuştuk ama hala gülebiliyorduk.Sanırım sinirimizin bozulduğu için.Ama dayanmam gerekiyor.Bu kadar küçük bir sorunda pes edemezdim.Yola devam etmeliydim.Herşey istediğin gibi olmayacak.

Cümleler yavaş yavaş anlamını kazanıyor ama düşündüğümün tam terside olabilir.Beklemekten başka çarem yok.Bu arada.Size kanlı adamı anlattığımı hatırlıyorum.Yürürken yolda onuda görüyorum.Kim olduğunu bilmiyorum ama karşıma çıkarsa diye de çok korkuyordum.

💙Merhaba!Takip bölümleri uzun süreceği için 1-2-3 diye giderek yapacağım.Umarım hikayeyi severek okuyorsunuzdur.Vote ve yorum yaparsanız sevinirim.💙

#Not:Bu bölümü kankam olan Percy Jackson'a yazdιm.LOL😂

#Not2(gerçek):En iyi arkadaşlarım olan Katniss,Harry,Ron ve Harmonie'ye(onlar kendini bilir)

ÖzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin