altı

104 6 2
                                    

-

Holly

-

"Dakota?"

Şok içindeydim. Kardeşim, Dakota, buradaydı... O artık bir oyuncak bebekti.

"Holly?"Dakota şaşkınlıkla bağırdı. Bana doğru koştu ve sarıldık. Kardeşimi çok özlemiştim. O benim en yakın arkadaşım gibiydi ve onu çok özlüyordum. Kaçış planlarımın arasında odak noktam Dakota'ydı.

"Siz kızlar birbirinizi tanıyor musunuz?" diye sordu Harry, kaşını kaldırarak.

"O, uhm, benim kız kardeşim." dedim utangaçça. Harry yavaşça başını salladı.

"Hm, tamam, pekala Juliet Holly'nin ilk gününde anlattığın her şeyi Dakota'ya da anlat." dedi Harry Juliet'e odadan çıkmadan önce.

Dakota Kylie'nin yatağında Anna ve Macy'nin yanında oturuyordu. Dakota korkudan titriyordu ve avuçları o kadar terlemişti ki buradan görebilirdiniz. Dakota'nın endişeli hallerinden biri.

"Eve g-gitmek istiyorum." diye fısıldadı Dakota, vücudu korkudan titriyordu.

"Kota, burdan çıkamazsın." dedim -şuan ağlamaya başlayan- kardeşime. Yatağına doğru yürüdüm ve yanına oturdum; güvende hissetmesi için sırtını sıvazladım.

"Güven bana, buraya alışacaksın. Sadece Harry'nin kurallarına uy ve o sana zarar vermeyecektir." dedi Juliet Dakota'ya, parlayan gözlerle.

Juliet Dakota'yı kurallar ve öbür şeyler hakkında bilgilendirdikten sonra, benim ilk günümdeki gibi herkes kendini tanıttı. Ondan sonra ise Liz ve Jess Oyuncak Bebek Evi turu yaptırdılar.

Hepimiz yatak odasında toplandığımız zaman başka bir film izlemeye başladık. Yapabildiğimiz tek şey buydu. Eğlenebilmek için yaptığımız şeyler film izlemek, konuşmak, spor yapmak, çizim yapmak ya da yemek yemek. Bu fazla, gibi, ama... Bilmiyorum. Özgürlüğü özlüyorum. Pitch Perfect'in yarısındayken Juliet dijital saatinden zamanı kontrol etti.

"Pekala, kızlar, aşağı inip akşam yemeğini hazırlamaya başlasak iyi olur." dedi Juliet, iç çekip yatağından kalkarak. Hepimiz aşağıya, mutfağa kadar Juliet'i takip ettik.

Mutfak her zaman yoğun ve dağınık oluyordu; ama aynı zamanda eğlenceliydi de. Her yere un bulaşmıştı ve bir sürü sos yığını her yere sıçramıştı. Bir kere burada kahvaltı hazırlarken yaptığımız yemek savaşı gelmişti aklıma. O zamanı anımsayarak gülümsedim. Her zaman yemek yapmayı sevmişimdir.

Hepimiz yemek yapıyorduk, ama Juliet dolanıyor ve yemekleri doğru yapıp yapmadığımızı kontrol ediyordu. İşlerinden biri de buydu "baş şeflik".

Herkes dağınıklık yapıp, gülüp, yemek yapıp pişirirken Dakota köşede garip bir şekilde dikiliyordu. Ona doğru yürüdüm.

"Dakota, haydi ama, Oyuncak Bebek Evi o kadarda kötü değil." dedim, kolumu omzuna doğru atarak.

"Senin içine ne girdi? Juliet denen o deli kıza benziyorsun!" dedi Dakota gözlerini devirip Evie ve Sarah'nın yanına içecekleri bardaklara dökmek için giderken.

Ne? Gerçekten şuan benim hakkımda böyle mi düşünüyordu? Juliet... gibi? Buraya geldiğimden beri ne kadar değiştiğimin farkında değildim.

"Pekala, kızlar; hadi temizlenmek için tekrar yukarı çıkalım." Dedi Juliet ellerini çırparak. Onu dinledik ve yukarı çıkmak üzere yol aldık.

| Akşam Yemeğinde |

"Oyuncak Bebek Evi'ni nasıl buldun Dakota?" diye sordu Harry sırıtarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

the dollhouse | h.s. »TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin