Dans Partneri.

408 9 0
                                    

''Hapşu!'' Ne yani uykumdan hapşurarak mı uyanıyordum? Bu ne şimdi yani? Eline bir tüy almış burnuma sürtüyordu. Çocuk musun Egeciğim? ''Hapşu!'' Sanırım şu tüylere fazla alerjim vardı. Gözlerimi açmam ile parmaklarının arasında tuttuğu,gıdıklayıcı ve aynı zamanda da rahatsız edici,kokulu pembe tüyü çekmem bir oldu. Bir taraftan gözlerimi ovuşturuyor,bir yandan da içimden  Ege'ye sövüyordum. O ise yanıma uzanmış saçlarımla oynuyordu. 3 saniye sonrasında kafama dank etmişti. Şuan yüksek ihtimalle doğru çıkacağını tahmin ettiğim gibi Ege'nin evindeki lüks odasındaydık. Hızlıca telefonumdaki saati kontrol edip ne kadar süredir burada olduğumu hesaplamaya koyuldum. Yaklaşık 1 saattir. Pekala,bu süre zaafında bir şey yapma ihtimalimiz yoktu fakat önemli olan ben neden uyumuştum sorusu.

 Ege'nin gözlerine kilitledim. Garip bir şekilde sırıtıyordu. ''Neden uyuyordum?'' Sırıtmaya devam ediyordu. ''Sana bir soru sordum!'' Elini kafamın üzerinde gezdirince inanılmaz bir acı hissettim. ''Ah..'' Refleks olarak bir an elimi başıma götürdüğümdeyse Ege elimi benden önce yakalayıp indirdi. ''Bu daha çok canını yakar prenses.''  Göz kapaklarımın arasından süzülen ışık gözlerimi kamaştırıyor ve yakıyordu. Saten olan çarşaf yatakta kaymamı kolaylaştırdığından yavaşça doğrulabildim.

Kendime geldiğimde nihayet kafamdaki acının nedenini sormayı akıl edebilmiştim. ''Başım neden bu kadar acıyor?'' Ege yine o sinir bozucu sırıtışını takınmıştı yüzüne. ''Benimle birlikte olman için seni bayıltmam gerekti prenses. Başka türlü bunu kabul etmiyordun. Ve bende bu güzelliği kaçırmak istemedim.'' Ellerini saçlarımın arasında gezdirdi ve hemen ardından o seksi koca kahkahasını patlattı. ''Yüzüme öyle bakma,o kadar da adi değilim.'' Rahatlamıştım,derin bir nefes verdim. Sonuçta bakireliğimi intikam uğruna uğraştığım bir çocuğa zorla vermek gibi bir niyetim yoktu.

''Seni sadece 3 dakika boyunca yalnız bıraktım ki o zaman arabamı park etmekle meşguldüm,geri geldiğimde seni yerde yatar halde buldum. Kucağıma aldığımda ise kafanın kanadığını farkettim. Bensiz 3 dakika bile geçiremezken geri kalan zamanlarda ne yapacaksın güzellik?'' Koca bir gülümseme suratıma yayılmıştı. Ege'nin gözlerinde beni çeken bir şey vardı sanki. Bilmiyordum,çözemiyordum hatta anlam katamıyordum buna fakat onun gözlerine bakarken sanki içindeki iyi Ege'yi de görüyor gibi hissediyordum. Buda ona karşı yumuşamama neden oluyordu. Belki de numara çekiyordu? Nereden bilebilirdim ki? Belkide veliahtımız sahici bir oyuncu çıkacaktı.

Neden sonra düşüncelerimden sıyrılıp koca bir tebessümle ona karşılık verme gereği hissettim. ''O zaman bundan sonra yanımda olursun prens.'' Hadi canım,şimdide kraliyetçilik oynamaya mı başlamıştık? Hem ben neden ona prens diye hitap etmiştim ki? Etkiye tepki diye gerçirdim içimden. Gitme zamanımın geldiğini hissedip yataktan hoplayarak indim. Fazla hopladığımdan dolayı 3 saniye içerisinde başım dönmüş ve kendimi kaybetme noktasına gelmiştim. Daha sonra toparlanınca Ege'nin ayağımdan çıkardığını varsaydığım topuklu ayakkabılarımı,daha doğrusu kırık topuklu ayakkabılarımı aramaya giriştim. Nereye bakarsam bakayım bulamıyordum onları. Ege parmağını sallayarak yataktan indi. ''Cıks cıks'' O ayıplayıcı ses tonunu bugün fazla seksi bulmuştum. Olması gerektiğinden zilyonlarce kez fazla hem de.

''Evime bir kız getiriyorum ve kırık olan topuklu ayakkabılarını tekrardan giyip büyük ihtimal ile bir yerlerini sakatlasın diye tekrar aynı yerine bırakıyorum he? Siktir,bu kadar salak olamazsın diye düşünmüştüm.'' Parmağını jest ve mimiklerine katmayı kesip işaret parmağını kullanarak,mavi tonlarındaki koltuğu ve üzerinde duran kutuyu işaret etti.

''Yeni ayakkabıların,numaralarını kırık olanlarından bakıp aldırdım.'' Mavi tonlarındaki koltuğa ulaştığımda aslında tamamen farklı renklerden oluştuğunu fark ettim. Fazla koyu olmayan tüm renklerden oluşmuş,karıştırılmış bir kumaştı bu. Kullanılan ışık sayesinde mavi tonlarında gözüken hoş bir tasarımdı yalnızca. Mavi tonlarında diye adlandırdığım koltuğun etkisi altından çıkınca ayakkabıların etkisine kapılmaya hazırladım kendimi. 

Sakin ama bir o kadar da heyecanı bir şekilde kutuyu açtım. Sürprizleri her zaman sevmişimdir. Bırakın sürprizleri gizli saklı kutuları,hatta gizli saklı işleri karıştırmak bile bana zevk vermeye başlamıştı son günlerde. Kutunun içerisinden kıyafetlerime uygun fazla yüksek olmayan topuklu bir ayakkabı çıkmıştı. Kabul etmeliyim ki bu beni tatmin etmemişti. Ege Erez'den çok daha iyisini beklerdim.

''Ne o,sanki birisi seçimimden pek memnun kalmamış gibi?'' 

&&

Ertesi gün okula gittiğimde hala Ege'nin etkisi altından çıkamamıştım. Doğru olan bu değildi. Doğru olan Ege'nin benim etkim altından çıkamamasıydı. İlk dersim olan seçmeli dans dersine girmiş diğerlerinin gelmesini bekliyordum. İlk olarak içeriye Ege girdi. Ve tabii peşinden bir sürü kız daha. Bana sanki hiç bir şey yaşamamışız gibi bakıyordu. Bu yüzden cesaret edip yanına gitme kararımdan olağanüstü bir çabuklukta vazgeçtim. Kısa bir süre sonra içeriye dans öğretmenimiz Şule Hanım girmişti. Adını duyuru panosunda gördüğümü rahatlıkla itiraf edebilirim. 

''Gençler,ilk dersimde tanışma faslını es geçiyor ve partner eşleşimine başlıyorum. Eminim bu tanışma faslından daha çok ilginizi çekecektir. Okulumuz bir dans yarışmasına katılmaya karar verdi fakat bu dans yarışması için öncelikle kendi aramızda partnerler belirleyip yarıştırmalı,daha sonrada büyük finale bir temsilci çıkarmalıyız. Şimdi herkes kendine bir partner bulsun.''

Şule Hanım sözlerini bitirir bitirmez Ege beni belimden çekip kendine yaslamıştı. ''Acaba böyle bir güzellik bana onun partneri olma şerefini yaşatır mı?''

''Arkadaşlar bölümü biraz geciktirdim fakat istediğim kadar vote ve yorum gelmiyor ne yazık ki :(( Lütfen biraz daha özen gösterelim,okuduktan sonra en azından yorum yaparsanız veya votelerseniz benimde yazma isteğim haliyle artar ve daha verimli olurum. Olumlu olumsuz tüm eleştiriye açığım. Keyifli okumalar! -Sena.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DUYGUSUZ SÜRTÜK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin