- 1. Bölüm -

556 20 14
                                    

Ali Göktürk, erkenden uyanmıştı. Yabancı bir şarkı mırıldanarak saçını düzeltiyordu. Aynada görüntüsüne bir kez daha baktı işi bitince. Kendine göz kırptı, bu haline güldü ve kahvaltı yapmak için otelin büfesine gitti. Çocuk şubede polisti o. Masum çocukları kullanan şerefsizleri içeri tıkmak için kendine bir söz vermişti. İzmir'den İstanbul'a tayini çıkınca apar topar İstanbul'a yerleşmişti. Hala daha ev bulamamıştı, otelde kalıyordu ama böyle devam edemezdi. Zaten otel de karakola uzaktı. Sabahları çok erken kalkması gerekiyordu. Ayrıca çok da para harcaması gerekiyordu.

Kendine biraz kahvaltılık aldı ve bir masaya oturup yavaş yavaş yedi. Bir yandan da telefonuyla uğraşıyordu. Kahvaltısı bitince kalktı, dışarı çıktı ve karakola doğru yürümeye başladı.

***

Karakola gelip masasına geçtiği sırada şubedeki yardımcısı Fadik geldi. Ali ile Fadik iyi anlaşıyorlardı, arkadaş olmaya başlamışlardı. Isınmışlardı birbirlerine. Fadik gelip gülerek selam verdi.

"Günaydın komiserim."

"Günaydın Fadik de, hayırdır ağzın kulaklarında?"

Fadik yüzünde hınzır bir sırıtışla "Çünkü komiserim, size çok yakışacak ve sizin de çok seveceğiniz bir kız buldum!"

Ali göz devirdi. Fadik Ali'nin sevgilisi olmadığını öğrendiğinden beri ona kız bulma telaşındaydı. Bu bahsettiği herhalde haftanın 46. kızıydı.

"Fadik, uğraşma benimle. İstemiyorum kız falan."

Fadik kaşlarını kaldırıp baktı. Bu cümle seni ikna eder diyordu bakışları. "Kız çok güzel ama?"

"Allah sahibine bağışlasın." Dedi Ali umursamazca. Fadik göz devirdi ve masasına gitti.

*

Ali masasında bazı dosyalarla ilgileniyordu. O sırada bazı sesler gelmeye başladı. Ali soran gözlerle Fadik'e baktı, o da omuz silkerek şaşkınlığını belli etti. Ali bakmak için kalktı. İki genç kız ve bir delikanlı ile bir de küçük çocuk vardı. Kızlardan biri yetkili birini arıyordu. Ali yanlarına gitti.

"Buyrun problem nedir?" Dedi kıza. Kız biraz telaşlı gibiydi.

"Biz bu çocuğu sokakta bulduk. Yalın ayak geziyordu. Ailesi de yoktu. Ne sorduysak cevap vermedi. Biz de sonunda çareyi buraya gelmekte bulduk."

"İyi yapmışsınız. Şimdi çocuğu Fadik'e bırakalım ilgilensin, sizin ifadenizi alacağız."

"Peki."

"Önce sizi alalım."

"Tabii."

Kıza yolu gösterdi.

"Şimdi siz burada bekleyin arkadaşlar ifadenizi alacak."

"Tamam."

Dışarı çıktı ve ifadelerin alınmasını bekledi.

*

İfadeler masasına gelmişti. Hemen alıp okumaya başladı Ali. Songül, Güney ve Eylül.. İfadelerle işi bittikten sonra çocuğun yanına gitti. Eylül çocukla oynamaya çalışıyordu ama çocuk hiçbir şekilde konuşmuyor, tepki vermiyordu. Sandalyelerden birine oturdu ve çocukla konuşmaya çalıştı.

"Merhaba, benim adım Ali. Seninki ne?" Dedi elinden geldiğince güvenilir olmaya çalışarak. Ama çocuk konuşmuyordu. Fadik de denemişti, olmamıştı. Çocuk tabaktaki kurabiyelere gözünü dikmişti. En sonunda elini uzattı ve çabuk çabuk yemeye başladı. Eylül eliyle alnına vurdu.

Mavinin Yeşil TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin