Mafyanın Bakıcısı

2.Bölüm

Multimedya da Meriç var. Kitapda fazla kaybolmayın.
Sizleri seven yazarınız...
Biricik okurlarım...
💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌💌

Adam: Abicim Ece annen yakın zamanda gelicek. Dedi.
Ece: Ama o ameyikada hiç geymiyoy. Hem bu apya annem gibi kokuyoy. O bakıcım oysun. Dedi. Ben şaşkınlığımı yüzüme vurarak ağzımın o şeklini almasına izin verdim.
Adam: Ece'nin bakıcısı olur musunuz? Dedi. Ne dicem. Hem abim ne der acaba.
Gece: ----------

💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝
Gece: Bilmiyorum. Dedim. Başka ne diye bilirim. Yatılı olursa abim izin vermez. Şartları bilmiyorum.
Adam: İsterseniz şurada bir kafe var. Orada konuşabiliriz. Ece ilk kez bir bakıcı istiyor. Dedi. Ne diyim iş arıyorum zaten olabilir aslında.
Gece: Tamam. Dedim. Ve Ece yanıma geldi. Elimi tuttu. Diğer eliyle de abisinin elini tuttu. Dışardan bakanlar nasıl düşünüyor bilmiyorum. Mutlu aile tablosu gösteriyoruz. Ama gerçeğe bakınca öyle değil. Cafeye vardığımızda sahile bakan bir masaya oturduk. Garson geldi. Omg çok yakışıklı. O da bana bakıyor. Ay tatlı. Beynim eror verince önüme döndüm. Üzgünüm erkeklere alerjim var.
Yakışıklı Garson: Buyurun ne alırsınız? Dedi.
Gece: Kola. Dedim.
Ece: Limoyatay. Dedi.
Adam: Kola. Dedi. Gülümseyip gitti. Arkasından bakmadım tabiki. Yakışıklı olması playboy olmasına engel değil. Ben bunları düşünürken. Yine o yakışıklı zübbe gelip içecekleri bırakıp bana baktı. Göz kırpıp gitti. Ben o gözünü oyacam onun sen kimsin bana göz kırpıyon. Sakin gece sakin.
Adam: İlk önce tanışalım. Ben Meriç. Buda benim kardeşim Ece. Dedi. Klasik oldu ya.
Gece: Bende Gece kardeşin izle tanışmıştık zaten adını biliyorum. Dedim. Kılasss.
Meriç: Şartlar yatılı olacak parayı ne kadar istersen veririm. Başka birşey yok. Dedi.
Gece: Yatılı olmak zorunda mı? Dedim. Aa saçmalamışım.
Meriç: Evet pazar günleri tatilinde olucak. Dedi.
Gece: Benim düşünmem lazım. Dedim.
Meriç: Şunu al. Dedi. Ve kağıt verdi.
Meriç: Numaram ararsın. Dedi. Bende ayağı kalktım. Ve kapıya gittim. Eceye el sallayıp dışarı adım attım. Ve sabahki koşumu yapmaya başladım. Ve koşarak eve gittim. Gerçi hala sabah değil galiba kafayı yedim.
İç ses: Sen zaten doğduğunda deli doğdun. Dedi. O an gözümden yaşlar firar etmeye başladı. Odama kapandım. Kapıyı kilitledim.
Gece: Sağol iç ses acımı hatırlattın. Dedim. İç ses sesini çıkartmadı. Odamın kapısı alıcaklı gibi çalınmaya başladı.
Ata: Abicim ağlıyor musun aç kapıyı. Dedi. Kapıya gidip kilidi açtım. Kapı açıldığında abime sarıldım.
Gece: Abi ben annemi ve babamı özledim. Dedim. O da bana sarılarak.
Ata: Abicim onlar seni izliyor. Ağladığını görürlerse üzülmezler mi? Dedi. Ağlamak zayıflık değildi. Bana göre. Konuyu açmanın sırası.
Gece: Abi ben iş buldum ama yatılı izin verir misin? Dedim.
Ata: Abicim ne işi bu. Dedi.
Gece: Bir kıza bakıcılık yapıcam. Annesi Amerikadaymış. O yüzden abisiyle kalıyor. Abisinin işi çok olduğu için bakamıyormuş. Dedim.
Ata: Tamam peki ama aradığımda açılıyor telefon. Diyince sarıldım.
Abim kendi odasına gitti. Telefonu alıp renkcümbüşümü aradım. O kim diyonuz demi o benim en yakın kardeşim dediğim arkadaşım Beste. Saçını renkten renge geçirdiği için ben tek renkken o rengarenk.
(Renkcümbüşü-Beste/Kızılbela-Gece)
Renkcümbüşü: Alo kızılbela noldu? Dedi.
Kızılbela: Alo kız abim yatılı işe izin verdi. Bakıcılık yapcam. Dedim.
Renkcümbüşü: Olayları anlat. Dedi. Hemen kısaca anlattım.
Kızılbela: İşte bu kadar. Dedim.
Renkcümbüşü: Alışveriş'e hazırlan sizin alışveriş merkezinde buluşalım. Kafesinde. Dedi. Ve ben birşey diyemeden kapattı. Bende hemen abime seslendim.
Gece: Abiiiii Besteyle alışveriş merkezine gidicez. Diye bağırdım.
Ata: Tamam bende Açelya ablanla buluşcam. Dedi. Bende hemen duşa girdim. Kısaca bir duş aldım. Hemen elimi dolabın ortasına daldırdım. Ve çıkan kombini giydim. Saçımı kendi dalgalarıyla bırakıp karpuzlu lip-balmımı sürdüm. Ve hazırım. Telefonumu cebime sıkıştırdım. Aynaya baktım. Taşım işte.