Şimdi duyduğum korkuyu nasıl hissedebildiğimi anlayamıyorum.
Sana sarılan ve tekrar sarılan....
Ve onun 'Karanlıklar Prensesi' olduğunu söyleyen birinden nasıl korkarsın?Gözlerinde muzipçe ışıltılarla sana gülümseyen birinden?
Korktuğunda sana sarılan ve o yanındayken korkacak hiç bir şeyin olmadığını söyleyen birinden?
Bir bakışınla ne düşündüğünü anlayan birinden?
Seni böylesinin kendisi için nelere mâl olacağına aldırmadan koruyan birinden?
Nasıl olabiliyor da 'Kudretli kocaman bir aslanın pençesinde kalmış; çaresiz, zavallı, minicik bir fare gibi' hissetmeni sağlıyor?
Ne olacağını, ne yapacağımı, nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Dipsiz bir kuyuda kurtarılmayı bekleyen biri gibiyim.
Ben Hera ve artık kendime dair şu dört harfli adımdan başka hiçbir şey bilmiyorum.