"Gidişinin bilmem kaçıncı günündeyim. Dayanması zor , affetmesi kolay dön."
Herşeyin senden öncesi ve senden sonrası olduğu günlerdeyim. Milyonlarca insan varken hala sendeyim. Günlerin nasıl geçtiğini bilememek ve sende hala kalmak için inatlaşıyorum. Hatta döneceksin diye kelimeler , kafiyeler tutuyorum sana. Aynı yastığa başımızı koyduğumuz zaman gerçekleri öğreneceğim belki. Belkide o gerçekleri hiç bir zaman göremeyeceğim miniğim. Yalanlarla yaşamaya devam edeceğim. Bu hayatın acımasızca seni benden ayrı bırakmasına da belki göz yumacağım. Belki o yürüdüğün sokaklarda , bir gün beraber yürüyeceğiz , otobüsle yolculuk yaptığımız zaman cam kenarı senin olacak. Sen dışarıyı izlerken , bende seni izleyeceğim. Belkide bir daha o yüzün bana hiç gülmeyecek. Belki o gerçekler beni üzecek. Ama ben hiç bir zaman o gerçeklere inanmayacağım. Kendimi avuta avuta aptallaştıracağım. Belki bir umuttur diye seni penceremde bekleyeceğim. Yağmurlu günlerde hasta olur muyum ? Düşüncesinide unutacağım. Papatyalarıma anlatacağım seni. Hatta o kadar güzel anlatacağım ki bana küsecekler. Kıskanacaklar seni. Herşeyi yaşadıkça anlayacağım. Bir papatya etmediğini ; papatya bana küstüğünde. Senin bana yâr olmadığını ; başkasına gülüp , sarıldığını görünce anlayacağım. Ve gördüğüm şeyleri sadece kendim cevaplamak için uğraşacağım. Kimselere sormayı bile düşünmeyeceğim. Kafamı yiyeceğim , o soruların beynime ihtilal yapmasına izin vereceğim , psikolojimin dağılmasına , düzenimin bozulmasına izin vereceğim. Yeri geldiğinde ise seni içimde öldüreceğim. Belkide seni tam öldürecekken beni suç üstü yapacaksın. Ama beni yeniden sana asla tutuklu bırakamayacaksın. Herşey geçti , gitti miniğim. Atı alan üsküdarı , ben ise senden geçtim. Kendine iyi bak. Kalbine selam söyle.Miniğim'e....