6. Bölüm

163 12 3
                                    

En çabuk tüketilen şeydi zaman. Daha geçen hafta normal okuldan eve evden okula rutini olan bir insandım. Her şey bir anda bu denli değişmemeliydi. Birazdan yatacaktım ve son kez bu evde neler yaşadığımı düşünüyordum. Zamanla yaşadıklarım bir film şeridi misali gözümün önünden geçti. Yarın evli barklı bir insan olmaya hazır mıydım? Evimin hanımı olacak mıydım? İşte bu asılı olmayan tüm soruların cevabı zamanda saklıydı....

Sabah alarmımın aksine uykusuz gözlerle kalktım yataktan. Hiç de dinç görünmüyordum. Annem odanın kapısında belirdi.
"Kızım Serkan Oğlum sabah erkenden gelinliğini getirdi. Bir şeyler ye hadi birazdan kuaföre gideceğiz. "
"Bu kadar erken mi ? Tamam anne sen merak etme,"
Saçlarımı at kuyruğu yaparak yatağımı topladım. Asla düzensiz biri olmamıştım bu hayatta!!!

Kahvaltıya indiğimde babam ve annem üzgün gibiydiler ama unutmamaları gereken bir şey vardı. Bunu babam istemişti. İstedi diye ona karşı asla kin ve nefret beslemeyeceğim. Hızlı hızlı bir şeyler atıştırmaya başladım. Karnımın doyduğunu hissetmemle birlikte hemen sofradan kalktım. Telefonuma gelen mesajla kafamı ekrana çevirdim. Mesaj Serkandandı
"Kuaföre gitmene gerek yok eve gelecek görevliler,"
Hayır bu neydi şimdi? Hiç gerek yoktu böyle bir şeye. Neyse benim de işime gelirdi.
Kuaförü beklerken dün duş aldığım için temizlenmeye gerek duymadım ve usulca valizimi hazırlamaya başladım. Büyük bir valiz tüm eşyalarımı alamayacağından dolayı iki valiz hazırladım. Valizleri hazırlamam bitince biraz oturdum henüz saat 12.30 idi...
❤❤❤❤❤❤

Kapı çaldığı zaman kuaförün geldiğini anladım. Çok abartılı bir gelin başı istemiyordum. Sade bir topuz neyime yetmezdi ki? Odama 3 tane insan girdi. İkısi saçımla uğraşırken diğeri de makyajımla uğraşıyordu. Pastel tonlarında bir makyaj yaptırmak istiyordum. Saçım ve makyajım tam da hayallerimdeki gibi olmuştu. Şimdi gelindiğimi giyme zamanımdı. Makyaj işlemleri sırasında gelinliğim kirlenmesin diye normal kıyafetlerim üzerimdeydi. Fazla kabarık olmaması benim işime gelmişti. Tek başıma giymiştim. Birazdan Serkan gelecek ve beni görecekti açıkçası ne tepkiyle karşılayacağını merak ediyordum.
Hep aynı şey oluyordu ben tam bunları düşünürken kapı çaldı. Serkan beni düğün salonuna götürmeye gelmişti. İçeri girdi ve
"Herkes odayı boşaltsın!!" Odamda sadece kuaförler ve makyöj vardı. Onlar dışarı çıktıktan sonra beni süzdü ve
"Nazar çok güzel olmuşsun bu kadarını beklemiyordum," bu iltifatlar karşısında biraz yanaklarım kızarsada beni mutlu etmişti.
"Teşekkür ederim sen de çok yakışıklı olmuşsun,"
"Hadi salona geçelim artık herkes bizi bekliyor
"Tamam "
Annemler çoktan çıkmıştı anlaşılan. Zaten çok fazla gelen olmayacaktı. Bizden sadece yengemler vardı. Erkek tarafı çoğunluktaydı.....
Arabadan indik ve kol kola girip yürümeye başladığımızda "Canon Piyano Müziği" çalmaya başladı. Bu müzik de beni etkileyen müziklerden biriydi. Nikah masasına oturduk herkes bizi alkışlıyordu. Sonunda nikah memuru da salona teşrif edebildi ve o klasik soruları sordu:

"Birbirinizle evlenmek istediğinizi bize yazılı olarak bildirdiniz. Yaptığım araştırma sonunda evlenmenize engel bir durumun bulunmadığı tarafımdan ispatlanmış olup,şimdi bir kez daha misafirler ve şaitler huzurunda sözlü olarak evlenme isteğinizi beyan ederseniz evlenme akdinizi gerçekleştireceğim."

İkimiz de evet dedikten sonra nikah memuru evlilik cüzdanını bana verdi. Fotoğraf çekimlerinden sonra ilk dansımızı yapmak için meydana çıktık Bana Ellerini Ver adlı parça çalmaya başladı. Ince belimi nazikçe kavrayan Serkan gayet rahat görünüyordu....

Düğünün ilerleyen saatlerinde oyunlar bitti. Haliyle konuklar dağılmaya başladı. Biz herkesle vedalaşıp arabaya binerek evimize yol aldık. Evin önüne geldiğimizde Serkanın beni kucağına almasını falan istemiyordum ve beklemiyordum. Korkuyorum. Kapıyı açtı ve
"Eveeet geldik zurnanın zart dediği yere...."

Evlen BenimleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin